Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Oral, olaylarda iki oğlunu ve eşini kaybeden Emine Şenyaşar ile güvenlik gerekçesiyle gizili tutulan bir adreste görüştü. Şenyaşar, hastanede yaşananları ve eşinin gözleri önünde linç edilişini şöyle anlattıyor: “Esvet bir perdenin arkasında yaralı olarak yatıyordu. 20’den fazla kişi ona yöneldi. Serum şişesini taktıkları çubuğu alıp vurmaya başladılar. Yerler, perde her yer kan olmuştu. Sürekli olarak “Seni geberteceğiz” diyerek vuruyorlardı. O sırada polisi gördüm. ‘Bakın onu öldürüyorlar’ diye bağırdım. Polisler dışarı çıktı. Ortada hiç kimse yoktu. Ne doktor, ne görevli. Biri yangın tüpünü alıp Esvet’in kafasına vurdu. Kafası içe göçmüştü. Biri beni dışarı çıkardı. Yıldız ailesinden biri, toplanan akrabalarına “Gidin, bu aileden geride kim kaldıysa, hepsini öldürün” diye emir veriyordu. İçeride Esvet’i öldürenler “Öldürdük, öldürdük” diye sevinç çığlıkları atıp alkışlıyordu.”
Suçlular kayıtlarda…
Dört kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili sadece Şenyaşar kardeşlerden Fadıl Şenyaşar tutuklu bulunuyor. Bu ailede üç kişi yaşamını yitirdiği halde karşı taraftan kimse tutklanmadığı gibi, gözaltına alınan da bulunmuyor. Üstelik Yıldız ailesinin tehditleri nedeniyle Şenyaşar ailesinin bireyleri gizli adreslerde kalıyor. Emine Şenyaşar bu durumla ilgili Mahmut Oral’e şunlar anlatıyor: “Bu nasıl bir hükümet, bu nasıl hastane, bu nasıl kanun? Hiç mi kimse görmedi bu cinayetleri? Nerede bu kameralar? Polis oradaydı onlar görmedi mi? Beş çocuğumu birden benden alacaklardı. Bu vicdan mıdır? Birini yaralı olarak tutukladılar. Bu adalet mi? Onu tutukladınız, peki hastanede Esvet’i katleden canileri neden tutuklamıyorsunuz? Hastanenin kameralarını kim aldı oradan? Ben onların tutuklanmalarını istiyorum. Cinayeti ortaya çıkarsın bu hükümet. Dükkânın da kameralarına el koydular. Suçlular o kameraların kayıtlarında. Nerede bu hükümet? Vahşet bile böyle değil. Vahşiler bile böyle öldürmez”
HABER MERKEZİ