En büyük işveren örgütü TÜSİAD, 31 Mart yerel seçimleri öncesi ve sonrası yaptığı demokrasi, hukuk devleti vurgusu ile köklü reformlara gidilmesi talebini önceki gün gerçekleştirilen 2109 Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında bir kez daha dile getirdi. Üstelik bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Mayıs günü Meclis grup toplantısında yaptığı “Yanlış yapıyorsunuz. Herkes haddini bilecek. İş adamıysan sen işini yap” uyarısına rağmen yineledi. Özilhan, “Demokrasi işler kılınırsa, hukukun üstünlüğü tesis edilirse, eleştirel düşünmenin önünü açan bir eğitim reformu yapılırsa, ekonomimizin performansı yükselecek… Biz bu nedenle ekonomi derken demokrasi diyoruz; demeye de devam edeceğiz” ifadesini kullandı. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de, “Yerel seçimler İstanbul’da yenilenecek ve seçim ortamı 3 ay daha uzayacak. Bu sene pozitif bir büyüme elde etmek kolay olmayacak” uyarısında bulundu. Sonra da isim vermeden Merkez Bankası’na yönelik siyasi baskıyı kastederek; “Serbest piyasa ekonomisinden vazgeçildiği” veya yeni bir model arayışı içinde olunduğu yönünde izlenimlere izin verilmemesine vurgu yaptı.
Yani, “Ekonomi benden sorulur” diyen Cumhurbaşkanı’na demokrasi ekonomi bağlamında gidişatın hiç iyi olmadığı hatırlatılarak, “sen de işini yap” mesajı verildi. Sahi sermaye örgütü demokrasiden bahsederken, DİSK ve KESK hariç,Türk-İş’ten Türk Kamu-Sen’den, Hak-İş’ten MemurSen’den hiç demokrasi vurgusu ya da talebi duyan oldu mu? 31 Mart’tan bu yana hiçbir açıklama yok. Türk-İş’in sitesine baktım bir tek açıklama bulamadım. 1 Mayıs konuşmasına baktım orda da yok. Üstelik örgütlenme önünde bu kadar baskı varken, iş güvencesinden yoksun binlerce çalışan dururken… Sağlık emekçileri Ankara’da dayaktan geçirilirken de ses yok… Kim işini yapmıyor acaba?
Her şey güzel olacak!
Bu aynı zamanda bize gidişatın çok kötü olduğu mesajını da beraberinde veriyor. Son bir kaç gündür yaşananlar, İstanbul seçimlerinde Cumhur İttifakı’na karşı muhalefetin ortaya koyduğu bir sloganın niye bu kadar benimsendiğine gelin birlikte bakalım. Enflasyon TÜİK’in yaratıcılığına rağmen son 4 aydır artıyor. Gıda enflasyonu nisanda yüzde 31.86 ile rekor kırdı. Tarım üretici fiyatları yüzde 31 ile başka bir rekora imza attı. İşsizlik resmi olarak bile 4 milyon 750 bine yükseldi. Bütçe açığı nisanda 18.3 milyar dolara çıktı. Geçen yılın aynı ayına göre 6 kat daha fazla. Merkez Bankası net rezervleri negatifte. Ekim ayı sonuna kadar da 80 milyar 122 milyon dolar daha dış borç ödemesi yapılacak. Asgari ücretli 2 bin 20 TL ile geçinmek durumunda. Asgari ücret belirlenirken 5.10 TL olan dolar 6.05’e çıktı. Bir de dışarıdaki durumla karşılaştırırsak:
– Yolsuzlukta sıralaması Avrupa’da 1.
-Yüksek enflasyon Dünya geneli 10.
-En çok işsizlikte 4.
-En uzun çalışma süresi 1.
-Sefalet Endeksinde 4.
-Tutuklu ve hükümlü sayısı Avrupa 1.
-İş kazalarında Avrupa 1.
-Tutuklu gazeteci sayısında 1.
AİHM’de en çok hak ihlali verilen ülke 2.
-Gelir adaletsizliğinde (dünya sıralaması) 3.
-Yargının bağımsızlığı (140 ülke) 111.
-Basın özgürlüğü 129.
-Öğretimde eleştirel düşünme 133.
-Mesleki eğitim kalitesinde 132.
Demokrasi işliyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan,13 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndaki iftarda “Bir yerde seçim yapılıyorsa orda demokrasi işliyor demektir” dedi. Doğru, ancak birilerin seçimlerden istediği sonuç çıkmayınca yeniden yeniden seçimi dayatması ne kadar demokratiktir? Üstelik bunu devletin zor gücüyle yapıyorsa. Kaldı ki; seçim ekonomisinin getirdiği yük ve belirsizlik nedeniyle ekonomik de değil.
Kaynaklar askeri harcamalara…
Ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, hükümetin silah alımları yüzünden Türkiye’nin yaşadığı kumpas daha da artıyor. Sadece politik değil ekonomik olarak da… Bir S-400’ün maliyeti 2.5 milyar dolar… Silah alımına en çok para harcayan ülke sıralamasında 15. Kaynak bulmakta zorlanan hükümetin elini ikide bir Merkez Bankası’nın cebine sokarken, askeri harcamalar ile savaş giderlerinde bir tasarrufa gitmemesi dikkat çekiyor. En çok da Kürt meselesinden kaynaklı içerde ve sınır ötesi operasyonlara gidiyor. Sadece F-16 savaş uçağının bir uçuşluk maliyeti 25 bin dolar…Atılan bombaların maliyeti hariç. Her sınır ötesine operasyon denildiğinde bunun size de faturası olacağını unutmayın…