Nasıl olsa bunları yaşadığını beyan eden bir Kürt, bir kadın ya da devletin deyimi ile bir ‘terörist’ idi. Beyanlarına itibar edilmez, devletin memuruna leke çalınamazdı
Ahmet Kanbal
Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 24 Mayıs’ta önce darp edilip, yerlerde sürüklenen Garibe Gezer, süngerli oda işkencesine ve kadın gardiyanların cinsel işkencesi ile karşı karşıya kalıyor. Yaşadıklarını anlatmak isteyen 28 yaşındaki Garibe, önce intihar girişiminde bulunuyor, ardından ise götürüldüğü hastanede Kürt, siyasi, kadın bir tutuklu olmasından dolayı Hipokrat yeminine sadık kalmayan doktorun da kötü tavırlarının mağduru oluyor.
Yılmıyor Garibe ve yaşadıklarını mektup aracılığı ile bildirmek istiyor ama mektuplarına el konuluyor. “Yaşadıklarım duyulsun” diyen Garibe, bu defa ailesi ile haftalık telefon görüşmesini fırsat bilip, bir bir anlatıyor yaşadıklarını ama bu defa da anlattıkları nedeniyle hücreye konuluyor. 5 gün tutulduğu hücreden çıkar çıkmaz, gördüğü fiziksel ve cinsel işkenceyi fırsatını bulduğu ilk anda önce savcılıkta ardından ise İnfaz Hakimliği’ne anlatıyor ama ses yok, kayıt yok, işlem yok.
Nasıl olsa bunları yaşadığını beyan eden bir Kürt, bir kadın ya da devletin deyimi ile bir “terörist” idi. Beyanlarına itibar edilmez, devletin memuruna leke çalınamazdı.
Peki, kimdi bu Garibe?
Garibe Gezer, Mardin’in merkeze 107 kilometre mesafede sırtını iki tepeye dayayan Dargeçit ilçesinde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticiliği yaptığı sırada henüz 23 yaşındaydı. Ancak öncesinde 6-8 Ekim 2014 tarihinde henüz 21 yaşında iken Kobanê eylemlerini yaşamış, bu eylemler sırasında ağabeyi Bilal Gezer, kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmüştü. Bilal Gezer’in taziyesi henüz bitmemişken, Garibe’nin diğer ağabeyi Mehmet Emin Gezer, kardeşinin faillerini sormak için gittiği Dargeçit İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde özel harekat polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede belden aşağısı felç kalmıştı.
Garibe’nin hikayesi burada da sona ermemiş, ailenin tüm fertleri bir bir gözaltına alınmış ve yaşananların sonucunda Garibe’nin annesi, babası, kardeşleri ve kendisi ile birlikte 9 aile ferdi hakkında peş peşe soruşturmalar açılmıştı. Kürdistan’ın birçok şehrinde olduğu gibi Dargeçit’te de 11 Aralık 2015’te sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ile kenti terk etmeyenler hakkında peş peşe açılan soruşturmalardan nasibini alan Garibe, 3 Mart 2016’da Kütahya’da okuyan kardeşinin yanına gittiği sırada gözaltına alınıp tutuklanacaktı.
Önce Mardin, ardından sırayla Şakran, Tarsus ve Kayseri Bünyan Cezaevlerine sürgün edilen Garibe’ye mahkeme alelacele “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına ek olarak 21 yıl hapis cezası verecekti. Suçu ise ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve yaşanan çatışmalar sırasında DBP ilçe yöneticisi olmak şeklinde özetlenecekti. Garibe, cezaevinde birinci yılını tamamladığında ağabeyi Haşim Gezer de benzer bir suçlama ile cezaevine konulacaktı. Haşim’e 22 yıl hapis cezası verilirken, hüküm özlü olmasına rağmen aynı Garibe gibi tekli hücreye konulacaktı.
Abisi katledildi
Garibe hüküm özlü olmasına rağmen hücrede tutulmasına tepki göstermek amacıyla tepkisini sık sık dile getiriyor. Tepkileri cezaevi idarelerince karşılık bulmayınca Kayseri’de tutulduğu hücresini ateşe veren Garibe, son olarak sevk edildiği Kandıra 1 No’lu Cezaevinde ise başta anlattıklarımız ile karşı karşıya kalıyor. Garibe’nin yaşadıklarına paralel olarak öldürülen ağabeyi Bilal’in dosyası 7 yıldan bu yana “gizli” tutulurken, belden aşağısı felç bırakılan ağabeyi Mehmet Emin’in vurulması ise “kaçınılmaz bir hata” olarak değerlendirildi. Özetle hikayesi bu Garibe ve ailesinin… Ya da aslında Garibe Gezer ve ailesi şahsında Kürtlerin hikayesinin özeti yaşananlar…