Kemal Kılıçdaroğlu, KHK’li seçilmişler için YSK’ye seslenerek, ‘Seçime girmesine siz izin verdiniz, mazbataları teslim etmeniz gerekiyor. Bu mazbatalar eğer verilirse Türkiye bir ayıptan kurtulmuş olacak” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Asıl görevlerinin bundan sonra başladığı söyleyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının seçildikleri beldede bir partinin değil, o kentin belediye başkanı olduklarını belirterek, “Bizim belediyelerimizde asgari ücret 2 bin 200 lira olacak. Seçim meydanlarında verilen bir siyasi taahhüt değil, bunun gerçekleşmesi gerekiyor” diye konuştu.
YSK’ye çağrı
Kılıçdaroğlu, KHK gerekçesiyle mazbataları verilmeyenlere ilişkin ”Buradan YSK’nın değerli üyelerine seslenmek isterim. Bunların seçime girmesine siz izin verdiniz. Sizin mazbataları teslim etmeniz gerekiyor. Aksi halde büyük bir ayıba imza atmış olursunuz. İzin verdiğiniz bir kişinin seçimi kazandıktan sonra ben sana mazbatayı vermem demek doğru değildir. Bu mazbatalar eğer verilirse Türkiye bir ayıptan kurtulmuş olacak” ifadelerini kullandı.
‘Ciddi bir ekonomik kriz var’
Ekonomide ciddi bir krizin yaşandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, işsiz sayısının geniş tanımıyla 8 milyonu aştığını söyledi. Son bir yılda işsiz sayısının 1 milyon 700 bini aştığını ve enflasyon patladığını aktaran Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor. Türkiye bu hale nasıl geldi diye sormuyorum. Biz bu krizden nasıl çıkarız? Bunu soruyorum. Hayat pahalılığı var, işsizlik var, enflasyon var… Türkiye’yi bütün dünya izliyor. Alınan hiçbir ciddi önlem yok. Günü kurtarma üzerinden yapılan bir ekonomi politikası var. Hala ekonomide yaşanan ciddi krizin farkında değiller. Biz bu basın toplantısını yaparken onlarca işçi işsiz kalabilir. Reel sektörde işveren kendisini kurtarmak istiyor, nasıl batmaktan kurtulurum diye. Peki siyasal iktidar bu tabloyu sağlıklı değerlendiriyor mu?” sorusunu yöneltti.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Ekonomik krizi aşma konusunda alacağımız politikalarla krizin yükünü toplumun hangi kesimine yükleyeceğiz?” İktidarın buna karar vermesi lazım, Eşit mi paylaşılacak bu yük? Yükü omuzlamayan sınıf rantiye sınıfı. İşçiden emekliye herkes bu krizin yükünü bir şekilde üstleniyor. Şimdi Bireysel Emeklilik Sistemi’ni (BES) zorunlu hale getiriyorlar. Zorunlu sigorta var zaten. Peki BES ne? Kişinin iradesine bağlı. Şimdi onu da zorunlu hale getiyorlar. Allah akıl fikir versin. Şimdi kıdem tazminatını da kaldırmak istiyorlar. İki gün önce Kızılay’da borcumu ödeyemiyorum diye kendisini yakan insanlar var. Bunlara bakmak gerekiyor.”