CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu seçim barajının kaldırılmasını ve siyasi ahlak yasasının getirilmesi için iktidar partisi AKP’ye çağrıda bulundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni tip Koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’nin ekonomik bir buhranın içine girdiğini ifade ederek, 16 madde ile hükûmete çıkış önerilerinde bulundu.
IMF ile yeni düzen netleştirilmesi, ilişkilerin kesilmesi halinde ortaklıktan çekilerek sermaye payının Türkiye’ye getirileceğinin açıklanması gerektiğini söyleyen CHP lideri, “Seçim barajı kaldırılmalıdır; ulusal vergi konseyi kurulmalıdır; yeni bir merkez-yerel dengesi kurulmalı” önerilerini sıraladı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
Bir ekonomik buhranın yükünü en fazla çiftçi, emekli, öğrenci, işsiz yani geniş halk kitleleri çeker. Ayrıca reel sektörde faaliyet gösteren tüm iş insanları da payını alır. Kısa vadeli siyasal hesaplar yerine cesaretli yapısal reformlar atılması gerekir. Her siyasi partinin ekonomik programı vardır. Ancak buhrandan çıkış programları asgari müştereklerde azami mutabakatların sağlandığı programdır. Bu çerçevede iktidar programı saklı kalmak şartıyla mevcut iktidar koşullarında buhrandan çıkış için önerilerimizi paylaşmayı siyasal bir görev olarak görüyoruz.
Önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için yapılan reformlar için iktidarın adım atması gerek adımları kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Hükûmet hem güven vermek hem de kamuoyu desteği sağlamak için öncelikle iki alanda kararlı tavır takınmak zorundadır.
Bir; Kamuda israfa son vereceğini millete taahhüt etmelidir. Kamuda israfın ve savurganlığın faturasını milletin ödediği bir gerçektir. hükûmet tasarrufa hangi alanlardan başlayacağını da somut olarak kamuoyuna açıklamalıdır. Örneğin kamu özel iş birliği çerçevesinde yapılan tüm döviz garantili taahhütlerin Türk Lirasına dönüştürüleceğini; gerekirse kamulaştırılacağını; kamuda merkezi irade ve yerel yönetimlerde makam aracı saltanatına son vereceğini taahhüt etmelidir.
İki; yeni bir bütçe ve yeni bir orta vadeli programı TBMM’ye getireceğini açıklamalıdır. TBMM’de kabul edilen 2020 yılı bütçesi ve daha önce açıklanan orta vadeli program artık milletin derdine derman olma vasfını yitirmiştir. Hükûmet yaşanan ekonomik buhranı aşmak için salgın nedeniyle kapanan iş yerlerinin, bu iş yerlerinde çalışanların, ürünleri tarlada kalan çiftçilerini üretim faaliyetleri duran KOBİ’lerin yitirdikleri gelirin telafisine çözüm getiren yeni bir bütçe ve yeni bir planı Meclis’e getirmelidir. Gerçekçi ve güven veren yeni bir bütçe ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır. Hükümet Türkiye’nin içeride ve dışarıda saygınlığını artırmak için ayrıca bir dizi reform sürecini de başlatmak zorundadır.
Üç; yeni bir merkez yerel dengesi kurulmalıdır. Ekonomik buhrandan çıkış sürecinde devletin tüm kapasitesini en verimli şekilde kullanması çok önemlidir. Bu nedenle yeni bir merkezi yerel dengesi kurmak zorunlu hale gelmiştir. Hükûmet merkezi yönetimin bütçesi ile yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşabilme kapasitesini birleştirerek hizmetin milletimize daha etkin bir biçimde ulaşmasını sağlamalıdır. Bu çerçevede;
a) Yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalı. b) Merkezi yönetimin denetimi belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır. c) Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güven altına alınmalıdır. Bu maddeyi vatandaşlarımın takdirine sunmak istiyorum. Demokrasiden söz ediyorsak seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınmalıdır.
Dört; devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınmalıdır. Hükûmet kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını, sadakate dayalı verimsiz kamu yönetimi anlayışını terk edeceğini taahhüt etmelidir.
Beş; Sayıştay, gerçek işlevine kavuşturulmalıdır. Hükûmet TBMM adına denetim yapan Sayıştay’ın denetim alanını uluslararası normlara uygun olarak genişletmeli, ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri derhal parlamentoya sunacağını garanti etmelidir. Böylece hesap verilebilirliğin kapısı açılacaktır.
Altı; özel kurulların güvencesi sağlanmalıdır. Hükûmet, ekonominin önemli aktörleri olan Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu, Kamu İhale Kurumu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve bu kurumların araçlarına siyasi müdahalede bulunmayacağını açıklamalıdır.
Yeni; kamu ihale yasası rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Hükûmet kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla kamu ihale yasasının ivedilikle değiştirileceğinin,tüm kamu ihalelerinin saydam, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılacağını garantisini millete vermelidir.
Sekiz; TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalıdır. Hükûmet kesinleşen bütçe harcamalarını gösteren kesin hesap kanununun sağlıklı bir zeminde tartışılmasını sağlamak için TBMM’de bir kesin hesap komisyonu kurulacağını, ve bu komisyonun başkanlığının da muhalefet partisine verileceğini kamuoyuna açıklanmalıdır.
Dokuz; ulusal vergi konseyi kurulmalıdır. Ulusal vergi kurulu kurulacağını her yıl düzenlenen raporların Resmi Gazete’de yayımlanacağını taahhüt etmelidir.
On; Ekonomik ve sosyal konseyi çalıştırılmalıdır.
On bir; yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Kuvvetler ayrılığını sağlayacak adımların atılacağını taahhüt etmelidir. Bu bağlamda iktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne son verilmelidir.
On iki; düşünceyi ifade ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Evrensel ölçülerde basın özgürlüğüne uyulacağı taahhüt edilmelidir.
On üç; seçim barajı kaldırılmalıdır.
On dört; siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır. Derhal siyasi ahlak yasası getirilmelidir. Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulmalıdır.
On altı; IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse ortaklıktan çekilmeli ve sermaye payının Türkiye’ye getirileceği açıklanmalıdır. ”
HABER MERKEZİ