Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan HDP eski yöneticisi Hacay Yılmaz, cezaevi yönetiminin radyo ve kitaplarına el koyduğunu belirterek, siyasi tutuklulara hücre cezaları verildiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl yöneticisi olan Hacay Yılmaz, 12 Aralık’ta gözaltına alınarak “örgüt üyesi” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konulmuştu. 25 Şubat tarihinde Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan Yılmaz, burada yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ruken Demir’e anlattı.
Keyfi uygulama ve cezalar
Tutuklanmasına gerekçe olarak 2016-2017 yıllarında tecride ilişkin cezaevlerinde yapılan açlık grevlerine destek olmak için il binasında yaptıkları grev olduğunu belirten Yılmaz, cezaevine girdiği sırada çıplak arama dayatıldığını söyledi. “Cezaevinde yaptığımız tüm itirazlar reddedildi” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: ”Yaklaşık 3 buçuk ay sonra mahkemeye çıktık ve adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldım. Cezaevinde tamamen keyfi bir uygulama vardı. Kırıklar cezaevinde son günlerde cezaevi yönetimi ve gardiyanlar tarafından radyo ve kitaplarımıza el konuldu. Dışardan gelen eşyalarımız verilmedi. Taleplerimizi ve haklarımızı cezaevi yönetimine dile getirdik fakat bunun karşılığında biz disiplin cezası aldık. Kimi tutuklulara 7 günlük hücre kimi tutuklulara 7 günlük iletişim cezaları verildi. Bazı tutuklular ise, 1 aylık görüş yasağı aldı. İnfaz Hakimliği’ne itirazlarımızı yaptık.”
Cezaevi yönetiminin keyfi bir şekilde bir hafta boyunca sohbet, spor ve etkinliklere çıkarma yasağı koyduğunu anlatan Yılmaz, cezayı kabul etmeyen bir kısım arkadaşlarının farklı cezaevlerine sevk edildiğini aktardı.
Açlık grevleri
Cezaevlerinde devam eden açlık grevine dikkat çeken Yılmaz, Kırıklar Cezaevinde 3 tutuklunun 26 Aralık tarihinden bu yana süresiz- dönüşümsüz eylemde olduğunun bilgisini verdi. Diğer tutuklular da süresiz-dönüşümlü açlık grevleri eylemlerini sürdürdüğünü ifade eden Yılmaz, “Ben de 10 günlük süresiz- dönüşümlü açlık grevi eylemine girdim. Kamuoyunun açlık grevleri eylemlerine daha duyarlı olması gerekir. Can kayıpları yaşanmadan taleplerin kabul edilip bu sürecin bitirilmesi gerekir. Tecridin kaldırılmadan talepler kabul edilmeden süreç bitmez. Açlık grevlerinden sonra baskılar giderek artmaya devam ediyor. Kamuoyu tecridi ve buna karşı direnişte olanları daha fazla gündeme getirilmelidir” dedi.