Ressam Ayfer Demircioğlu’nun resim sergisindeki eserleri, ‘müstehcen’ olduğu gerekçesiyle kaldırıldı ve sergi iptal edildi. Demircioğlu, iktidar siyasetinin her alanda olduğu gibi sanata da olumsuz etkilerinin olduğunu belirtti
Emre Caka/İstanbul
Ressam Ayfer Demircioğlu’nun Avni Yamaner ile gerçekleştirdiği Bursa Büyükşehir Belediyesi Tayyare Kültür Merkezi’nde açılan ortak sergiye gelen bir kişi sergiden şikâyetçi oldu. Şahıs, “resimleri müstehcen bulduğunu, eserlerin çıplaklık barındırdığını” söyleyip ressam Demircioğlu’yla münakaşaya girdi. Demircioğlu’nun sakinleştirme çabalarına karşın erkek şahıs, “Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde yaklaşık iki ay önce kaldırılan iki heykeli ben kaldırttım. Bu resmi de kaldırtacağım. Çıplak kadınların sergilenmesine ‘sanat’ diyorsunuz peki çarşaflı kadınlar neden yok? Sizi şikâyet edeceğim” diye bağırdı. Sergi kişinin şikayeti sonrası müstehcen bulunarak kapatıldı. Sergi sahibi ve ressam Ayfer Demircioğlu ile yaşananları ve Türkiye’nin sanatını konuştuk.
19 Nisan’da serginiz gelen talimat ile kapatıldı. Bununla ilgili ne demek istersiniz?
Kendim için değil sanat adına çok utanç duydum. yıl 2019! Duyumlarım oluyor 3 ay evvel de Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde 1 kadın bir erkek heykeli kaldırılmıştı. Bursa belediyesi tarafından sergimiz kaldırıldı ve bu inanılır gibi değil. Dediğim gibi yıl 2019 ve bu yapılanlar tamamen çağdışı. Orta Çağ’da dahi sanat vardı ve gerçekleşiyordu. Bu alınan kararlar kabul edilemez.
Müstehcen denilerek kaldırılma talebi oldu. Müstehcen nedir, Müstehcen kime göredir ve sanatın müstehceni olur mu?
TDK’de müstehcen kelimesi “açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız” olarak tanımlanıyor. Bu tanımda esas nokta olan edep yine TDK’de “Toplum töresine uygun davranma. İyi ahlak, incelik, terbiye” şeklinde tanımlanır. Bu yüzden diğer nedenlerle karşılaştırıldığında müstehcenlik yoruma en açık olan, standartsız ve keyfi sansürü devletin memurlarının iki dudağı arasındadır. Sanatta müstehcen olmamalı.
İktidarın siyasal-islam argümanının yansımaları diyebilir miyiz?
Diyebilirim… Din, belirleyici olduğunda yani laiklik olmadığında demokrasi de olmuyor. Bütün islam dünyası buna örnek. Demokrasinin işlediği tek bir İslam ülkesi yok. Niye? hiç düşündünüz mü? Hal böyleyken sizin bilimde, sanatta, sinemada, edebiyatta, sanayide, teknolojide gelişme şansınız da hayli düşük. İslam tüm bu alanlarda din ne diyor? Bir yol gösteriyor mu? Gösteriyorsa müslümanlar tüm bu alanlarda yüz yıllardır niçin yok?
Sanata baskı haberlerini her gün görüyoruz. Kim ne istiyor, sanattan neden rahatsız oluyorlar?
Birisinin söylediklerini küçümsemek için “caz yapma”, “bırak edebiyatı” gibi deyimler türetmiş bir toplum için bence öyle paragraflarla anlatarak neden aramaya gerek yoktur sanatı. Ucube dersen bir esere, eğitimin ilk basamaklarında gereksiz, arganrya dersen bazı derslere, hala doktor, avukat, mühendis olmak bu kadar revaçtaysa toplumdan ne sonuç beklenebilirdi. Aslında durumun özeti şu; eğitim şart!