Hasta tutuklu Sabri Kaya’nın yaşamını yitireceği anlaşılınca tahliye edildiğini belirten İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, yaşanan ölümde toplumsal muhalefetin sessizliğinin rolü olduğunu vurguladı
Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunurken birçok defa kalp krizi ve beyin kanaması geçiren ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, tüm girişimlere rağmen tahliye edilmedi. Kaya’nın yaşamını yitireceği anlaşılınca tahliye kararı verildi ve Kaya o gün yaşamını yitirdi.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) Kaya’nın yaşamın yitireceğini bildiği gün “Cezaevinde kalamaz” raporu verdiği belirterek, Cezaevindeki tutukluların adeta ölümlerinin beklendiğini vurguladı.
Söz konusu durumun Kürtler için “özel” bir uygulama olduğunu ifade eden Keskin, Bu uygulamanın da “düşman hukuku” uygulaması olduğunu altını vurguladı. Keskin, “uygulamanın” gelişmesine neden olan temel etkenin ise “toplumsal muhalefetin sessizliği” olduğunu ifade etti.
‘Ölümleri bekleniyor’
“Biz sonucun böyle olmasından korkuyorduk” diyen Keskin, Kaya’ya ve diğer hasta tutuklulara karşı “vicdansız” bir politikanın devrede olduğunu kaydetti. Bu politikayı “düşman hukuku” olarak değerlendiren Keskin, “Adli Tıp öleceğini bildiği gün ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu verdi. Bunun anlaşılır bir tarafı yok. Cezaevinde Sabri Kaya gibi birçok mahpus var. Adeta ölümleri bekleniyor bu insanların” dedi.
“Düşman hukuku” uygulamasının kendine “muhalifim” diyen kesimler ve “toplumsal muhalefetin sessizliği” nedeniyle geliştiğini ifade eden Keskin, şunları söyledi: “Sadece belli kesimlerden insanlar hak ihlallerine uğradığında kendine ‘muhalifim’ diyen kesimler ayağa kalkıyor” dedi.
Vicdan diledi
Hala cezaevinde kötü koşullarda yaşamlarını idame eden ağır hasta tutuklular ve yaşanan ölümlere ilişkin toplumsal muhalefete vicdanlı olma çağrısında bulunan Keskin, şöyle devam etti: “Siyasi kimliği, görüşü ne olursa olsun eğer bir mahpus hasta ise, cezaevinde kalamayacak durumda ise, artık orada söz bitmiştir. Herkese insanlık, vicdan diliyorum. Biraz vicdanlı olmak yeter. Siyasi fikre falan ihtiyaç yok bu konularda. Sadece vicdanlı yaklaşmak yeterlidir.”
İSTANBUL