KESK, TİS’in hakem kuruluna bırakılmasına karşı bugün Türkiye genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Diyarbakır’da konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, var olan toplu sözleşme görüşmelerinin bir oyalamadan ibaret olduğunu söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 3 milyon kamu emekçisi ile 2 milyon kamu emeklisini ilgilendiren 5’inci dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin(TİS) hakem kuruluna bırakılmasına karşı bugün Türkiye genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. KESK’liler, “İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için yetkinin asıl sahiplerini g(ö)reve çağırıyoruz” şiarıyla taleplerini dile getirdi.
Diyarbakır
Diyarbakır’daki kamu kuruluşlarında çalışan KESK’e bağlı sendika üyeleri de iş bıraktı. İş bırakma eylemine ilişkin KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, Defterdarlık binası önünde basın açıklaması yaptı. “Güvenli bir gelecek insanlarca bir yaşam için bırakıyoruz” pankartı açılan açıklamada, “Vergide, ücrette adalet”, “Dolaylı vergilerle vergi soygununa son” dövizleri taşındı. Eyleme, KESK Eş Genel Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve üyeleri katıldı.
Eylemde konuşun Bozgeyik, 20 gün boyunca emekçilerin gerçek sorunlarının tartışılmadığı ve danışıklı dövüşle topun hakem kuruluna atıldığını belirtti. Bozgeyik, 20 gün süren müzakereler sonunda uzlaşma çıkmayınca Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’nin devreye girmesine rağmen Memur Sen yöneticileri tarafından bir anlaşma varmış gibi açıklamalar yapıldığına dikkat çekti.
Bozgeyik, “Başından beri kapı arkalarında Memur Sen ile hükümetin yaptığı gizli görüşmeler, kapı arkalarında yürütülen faaliyetlerde açığa çıkmıştır. Memur Sen’in bu yandaş tutumu bir kez daha teşhir olmuştur.
Kamu görevlileri hakem heyetinin, 4 gündür devam eden çalışmalarının sendika ve toplu sözleşme yasasına aykırı bir durum teşkil ediyor. Çünkü hakem kurulu Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturuldu. 7’si hükümet, 4’ü sendikalardan oluşan hakem heyetinin tarafsız kalmasını beklemek acizliktir. Üstelik masaya 5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi adına tek ‘yetkili’ olarak siyasi iktidarın, kamu idaresinin açık desteği ile hormon alarak büyütülüp, emek hareketinin içerisine Truva atı oynama rolü ile yerleştirilen bir yapı oturtulmuştur. Zaten ekonomik talepler dışındaki demokratik, özlük hakları toplu sözleşmeye konu alınmıyor. Sadece yüzdelik artışlar dışında ” dedi.
‘Kriz derinleşiyor’
Bozgeyik, var olan toplu sözleşme görüşmelerinin bir oyalamadan ibaret olduğu, emekçileri yandaş sendika aracılığıyla, açlığa, sefalete, güvencesizleştirmeye itmenin aracı haline getirildiğine dikkat çekti. Bozgeyik, kriz ortamı ile birlikte gittikçe ağırlaşan ekonomik koşullar, kamu istihdamındaki parçalı yapı ve iki yıl süren Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve bu KHK’lerin kalıcı hale getirildiği düzenlemelerin kamu emekçilerinin çalışma yaşamını daha güvencesiz hale getirerek orunları derinleştirdiğini kaydetti.
‘Bütçe savaşa gidiyor’
Bütçe açığı gerekçe gösterilerek bir yokluk dayatıldığını belirten Bozgeyik, bütçenin yüzde 60’ının güvenlikçi politikalara harcandığını söyledi. Bozgeyik, şunları söyledi: “Biz biliyoruz ki bütçe olanakları emekçiden, işçiden ve yoksuldan yana kullanılmak istendiğinde bu ülkede emekçiler de, işçiler de insanca yaşama koşullarına erişeceklerdir.”
Ankara
KESK’liler, Ankara’da 1 günlük iş bırakma eylemi kapsamında, “İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için yetkinin asıl sahiplerini g(ö)reve çağırıyoruz” şiarıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi.
Kitlenin burada basın açıklaması yapmasına izin vermeyen polis taşınan pankartı yırttı. Polisin müdahalesi üzerine KESK’liler, sloganlarla Mitatpaşa Caddesi’nde bulunan 5 Nolu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) önüne yürüdü. Burada kitle adına açıklama yapan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nusret Sulkalar, “Adı üzerinde taraflar arasında hakemlik görevi yapmak için görevlendirilen bir kurulun tarafsız olması şarttır. Ancak mevcut yasalara göre toplu sözleşmede taraf olan hükümet tarafsız olması gereken, Hakem Kurulu üyelerinin çoğunluğunu belirlemektedir. Böyle bir Hakem Kurulundan kamu emekçilerinin lehine bir karar çıkmasını beklemek çok zordur” dedi.
‘Zafer direnen emekçinin olacak’
Sulkalar, açıklamanın devamında şunlara değindi: “Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, hak verilmez mücadele ile alınır ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, ‘hepimiz aynı gemideyiz’ diyenlere karşı, ‘geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını işitiyoruz’ diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor. Bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz, yüzdelik zamlar değil grevli toplu sözleşme, sefalete teslim olmayacağımızı ifade ediyor. Zafer her zaman direnen emekçinin olacaktır.”
‘Görüşmelerin resmi niteliği yok’
Ardından söz alan KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, polisin müdahalesine tepki gösterdi. Gürbüz, “Kullandığımız en demokratik hakkın, hukuksuzca engellenmesine izin vermeyeceğiz. Hakem heyetinde bugün 4’üncü gününde olan görüşme yarın sonlanacak. MEMUR-SEN’in orada 4 gün boyunca ne kadar iki yüzlü ve iktidar yanlısı tutum aldığına tanık olduk. Bu görüşmelerin hiçbir resmi niteliği yoktur. Burada ve bulunduğumuz her yerde bu iki yüzlü tutumu teşhir edeceğiz. Emeğimizi, alın terimizi alana kadar mücadelemiz bitmeyecek. Herkesi KESK çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz” diye aktardı.
İstanbul
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi üyeleri iş bırakma eylemleri kapsamında 5’inci dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi. Eylemde açıklama yapan SES Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Temsilcisi Fadime Kavak, 1 Ağustos’ta başlayan TİS görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığını belirterek, “Enflasyonunun yüzde 30’u bulduğu koşullarda hükümet 3 milyon kamu emekçisine 2 milyon emekliye aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet yoksulluk güvencesizlik teklif etmiştir” dedi.
Bu karanlık tablodan tek çıkış yolunun kamu emekçilerinin ortak mücadelesi olduğunu ifade eden Kavak, “Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu hepimiz aynı gemideyiz diyenlere karşı geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı emeğimizin alın terimizin karşılığını istiyoruz diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor” dedi.
Dersim
Dersim KESK Şubeler Platformu, 1 günlük iş bırakma eylemi ile ilgili Sanat Sokağı’nda bir araya gelerek, Seyit Rıza Meydan’ına yürüyüş gerçekleştirdi. “İnsanca yaşam güvenceli iş için G(ö)revdeyiz” yazılı pankart açan yüzlerce emekçi, alkış ve zılgıtlar eşliğinde meydana yürüdü. Burada açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Dersim Şube Başkanı Özcan Gürtaş, 1 Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığına dikkat çekti. Gürtaş, gerçek enflasyonun yüzde 30’ları bulduğu koşullarda hükümetin 3 milyon kamu emekçisine, 2 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif ettiğini söyledi.
Yaşanan tablonun karanlık olduğunu ve bunun tek çıkış yolunun “hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmelerinden geçtiğini belirten Gürtaş, tüm konfederasyonları, sendikaları, kendilerini yok sayan, alay eden teklifler sunanlara karşı mücadele etmeye çağırdı.
Açıklamanın ardından emekçiler davul zurna eşliğinde halaya durdu.
Adana
Adana’da İş bırakan KESK’liler, Abidin Dino Parkı’nda bir araya geldi. Emekçiler adına açıklama yapan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Alaattin Süzer, sefalet ücretini kabul etmediklerini vurguladı. TÜİK’in çarpıtılmış enflasyon rakamları ile yıllardır emekçilere yaşatılan kayıplara rağmen her seferinde tarihi başarı nutukları atıldığına işaret eden Süzer, “İktidarın çıkarını emekçilerin çıkarı üzerinde tutan yandaş sendikaların artık masada söz sahibi olmaları, gerçek bir toplu pazarlık sistemi ile hiçbir ilgisi olmayan mevcut fason toplu sözleşme sistemine karşı grevdeyiz” dedi.