KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak, 1 Mayıs hazırlıklarına ilişkin işçilerin, kadınların 8 Mart ve Newroz ruhuyla 1 Mayıs’a geleceğini söyledi.
İstanbul’da 1 Mayıs “Birlikte Kazanacağız” şiarıyla Maltepe Meydanı’nda kutlanacak. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Diş Hekimleri Birliği (TDB) tarafından organize edilen 1 Mayıs’ın hazırlıkları başladı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak, bu yıl ki 1 Mayıs’ın önemi ve hazırlıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Beraberlik günü
1 Mayıs’ın birlik ve dayanışma günü olduğunu dile getiren Koçak, “İşçiler haklarını elde etmek için mücadelelerini iş yerlerinde, meydanlarda verirler, grev haklarını kullanırlar. Grev haklarını kullandıklarında, bulundukları iş yerinde yalnız olmadıklarını görürler. 1 Mayıs alanlarında ise sadece iş yerlerinde değil, yaşadıkları ülkede, şehirde, mahallede aslında her yerde yan yana geldiklerinde nasıl bir güce dönüştüklerini görüyorlar. Geleceğini, güvenceli yaşam şansını oluşturmak ve haklarını elde etmek için 1 Mayıs, umudun en büyütüldüğü gün olarak söylenebilir. Bu anlamda 1 Mayıs işçiler için umudun yeşerdiği gündür” diye kaydetti.
35’inci madde
2022 yılının işçiler için bir mücadele yılı olduğunu belirten Koçak, aynı zamanda işçilerin, yoğun bir şekilde sömürüldüğü ve ezildiği bir dönem olduğunu ifade etti. Kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırıldığı bir dönemden geçildiğini söyleyen Koçak, sistemin kamu emekçilerinin güvencesini de ortadan kaldırdığını ifade etti. Koçak, “Önce Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraçlar gerçekleştiriliyordu. Şimdi ise 35’inci madde üzerinden yapılıyor. Ufak bir haksızlık olsa dahi 35’inci madde kullanılıyor ve kamu emekçileri işten atılmayla yüz yüze kalıyor. Özellikle ihraçların olduğu bu dönemde, çalıştığı yerlerde mobinge uğruyorlar. Kamu çalışanlarının şuan ki durumları, bundan 10 yıl önce göreceli olarak tanımlandığında, iş güvencesinin tırpanlandığı ve ekonomik kaygıların her gün arttığı bir dönemdir” diye belirtti.
Newrozun etkisi
Asgari ücretin bir anlam ifade etmediğini iktidarın da anladığını ve bundan dolayı güncellemek zorunda kaldığını söyleyen Koçak, bu dönemin emekçiler açısından, yoksullaşma ve umutların tüketilmeye çalışıldığı bir dönem olduğuna dikkat çekti. Koçak, “Tam da karanlığın en ağır bastığı bir dönemde, işçilerin ve emekçilerin yan yana gelerek, güneşe ve aydınlığa ulaşabilmenin ve yaratmanın günleridir. Mücadelenin en yoğun bir şekilde yürütülebileceği günlerdir. Bundan dolayı, işçilerin yan yana gelmesine dair umudumuz çok büyük. Bunu 8 Mart’taki kadınların bütün bariyerleri aşarak buluşmasında gördük. 21 Mart Newrozun da halkların bir araya gelmesinde gördük. 1 Mayıs’a da benzer bir şekilde yansıyacağını ve emekçilerin, işçilerin, buluşmaya aynı ruhla geleceklerini görüyoruz” ifadelerini kullandı.