Ekolojik teknolojiye dair en doğru örneklerden biri Keşiş Barajı’dır. Son dönemlerde hortlayan, avuçlarını sıvazlayan, salyaları akan, sistemler üzerinden saldırmak için bugünleri bekleyen endüstriyel turizm harekete geçiyor. Özellikle yalıtılmış ve açlıkla terbiye edilmiş alanlarda yaşayanlara ekonomi üzerinden abartılı söylemlerle kabul görmeye çalışmaktadır.
Eko-Teknolojik yapı; endüstriyalizm ve aşırı kâra karşı olan, ihtiyaçları cevaplayabilen, doğa ile uyumlu, yerel malzeme ile yapılan, komünal ekonomik modeli uygulayan, doğa-insan birlikte-barışık temelinde olan yapılardır.
Keşiş Barajı Van’ın Erek Dağı’nın tepesinde 2544 mt rakımda, 2700 yıl önce Urartu kralı 2. Rusa (685-645) tarafından yapılmış, doğal yöntem ve malzemenin kullanıldığı bir barajdır. Bugünle kıyaslandığında günümüz baraj yapımı acınası bir durumdadır denebilir. Keşiş Baraj gölü yapay göl olarak 2700 yılda bir ekosistem oluşturmuş ve doğal göl vasfı kazanmıştır. Turna kuşlarının yaşam alanı olduğu için turna gölü, kral 2. Rusa yaptığı için Rusa Gölü ve halk arasında Keşiş Gölü ve geniş göl olarak adlandırılır.
O dönemde Urartuların dışarıdan toplu nüfus aktarımından dolayı başkent olan Tuşpa (Van)’da 50 bin olan nüfusu 107 bine çıkmış ve kentin merkezinin içme ve tarımsal su ihtiyacını karşılamak için yapılmıştır. Ayrıca Urartular Bunun benzeri baraj sayılabilecek yapılardan birini Van Muradiye’de bir diğerini de Bitlis Adilcevaz’da yapmıştır.
Keşiş Barajı evsahipliği yaptığı su kuşu, balık, geniş sazlık ve ıslak çayırlarla bir ekosistem olmuştur. Turna, yeşilbaş ördek, suna, angıt, elmabaş, karabaş, sakarmeke kuşu, aynalı sazan ile sazan yaşamaktadır. Bu vesile ile ulusal öneme haiz sulak alan ilan edilmiş olsa da sermayenin saldırılarına açıktır.
Keşiş Barajı suları sarnıçlar yoluyla Tuşpa (Van) merkezin içme ve sulama ihtiyacı için yapılmıştır. Karların erimesiyle ve pınarlarla dolan Keşiş Barajı suları içme ve tarımsal sulamada kullanılmış, tükenmekle yüz yüze olan Sıhke kavununa da can vermiş ve endemik bir tür yaratmıştır.
Mühendislik harikası sayılan ve aktif olan bir baraj olarak yaşam kaynağıdır. Barajları elzem sayan kurum kuruluşların 2700 yıl sonra geldikleri seviye içler acısıdır. Su taşkın koruma hesapları bile yapılmıştır. Bir kentin su ihtiyacını karşılayabilecek bu yapı seviyesine hala ulaşamamış olmamız çok acıdır.
Son dönemde bu barajdaki su seviyesindeki azalmayı da küresel iklim değişikliği ile geçiştirmek basitliktir. Sorun sermayeye hizmet eden yanlış su, turizm, tarımsal politikalardır. En önemlisi yanlış tarımsal sulama politikası olarak; su sondaj kuyularının açılması ile yeraltı su seviyelerindeki düşüştür. Tüm bölgede ve ülkede de en önemli sorunlardan biri budur.
Yapılan barajlar kapitalizm denen doyumsuz sistemin aşırı kâr ayağı dışında bir şey değil. Su, enerji ihtiyacı balonunun yanlış olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Geçimlik ekonomisi temelinde koçerlik yapan ailelerin sazlıklara zarar verdiğine dair dillendirmeler; samimiyetten uzak ve tamamen endüstriyel turizme hizmet eden söylemlerdir. Endüstriyel Turizm; Van Gölü havzasına doğa, sanat vb isimler adı altında saldırılara hazırlanıyor.
Keşiş Barajı, dünyada toplumlar tarihini aydınlatabilecek nitelikleri taşıyan, UNESCO’nun ya da kültürel varlıkları koruduğunu söyleyen kurum ve kuruluşların bir an önce koruma altına alması ve endüstriyel turizm canavarından koruması gereken bir yapıdır. Sermaye her an orayı işgal edip talan edebilir ve buna dair mücadele şimdiden örgütlenmelidir.