Hayatımızın tuvali zamanımız olsun, içine renk katmak için önce zihnimizde bize iyi gelen renkleri ekleyelim. Tuvale bakınca hangi renkten hayatımıza ne katacağımızı bilerek, sabırla ufak dokunuşlarla başlıyoruz
Çimen Zeyrek
Zamanı telaşla kovalamak yerine, küçük adımlarla ilerle. Hayalini kurduğun güzelliğe koşar adım gitmek çabasız olmaz mı?
Her şey zamanına, vaktine gebedir, siz hiç kışın karlar içinde kendini beyazla örtmüş badem ağacından badem toplaya bilir misiniz? Asla…
Beyazın içinde badem ağacının çiçek açması fark edilmez bile… Oysa çok da güzel beyaz çiçek açar.
Her şey zamanında güzeldir…
Sabırsız olursak yıkılmaya mahkûm yarım kalmış krallıklar kurarız. Şu an gecenin bir yarısı, dışarda kuş ötüyor ve sesi kulağımı tırmalıyor. Kuş ötüşleri sabaha yakışır, gecenin karanlığına değil.
Hayatımızın tuvali zamanımız olsun, içine renk katmak için önce zihnimizde bize iyi gelen renkleri ekleyelim. Tuvale bakınca hangi renkten hayatımıza ne katacağımızı bilerek, sabırla ufak dokunuşlarla başlıyoruz.
Hayatımıza ve ömür dediğimiz o bilinmezliğe beyaz bir sayfa açarak, ufkunda büyüttüklerini resme ince ince dikkatli bir şekilde yerleştirmeye…
Ne yaptık önce? İstediklerimizi kafamızda oturttuk, istemediklerimizi kapının dışında bıraktık. Şimdi başla hayatına, ‘MERHABA’ de…
Çocukluğundan başla, içinde yarım kalmış sevincini fırçala, diğer tarafta istemediklerin, sana hüznü yaşatan her şeyin üzerine bir çiçek çiz. Dokun ve gülümse…
İyileştir çocukluğunu gözlerini kapatarak ve yanında sana en iyi gelen insanla pişmanlık duyduğun o anları derin bir nefes gibi çek, ders almış ama hiç olmamış gibi sil. Bak, iyileştirdin.
Ergenliğindesin… Sakın acele etme, sabırla bir adım ileri giderken iki adım geri gel, seri attığımız her adım bizi pişmanlığa, yorgunluğa iter. İlk heyecanlarını hatırla, mesela yüreğinin kanatlanıp karşıya geçtiğine… Tebessüm et, onu incittiğin ve inceldiğin yere en sevdiğin çiçeği çiz. Acele ettiklerine bir nefes ara ver ve ilerle… Yürü kendini bulduğun tanıdığın bütün anlara…
Buraya başarılar çiz, başarılarının yanına yanlışlarını kocaman renkli balonlarla doldur, çünkü başarılar yenilgilerin tam ortasından geçer… Gülmeye devam, şimdi en aklı başında sabırlı… Hedefleri kocaman olan yere, buraya hızlı gelmedin, yavaş yavaş sanki on kez gelmiş ve geri dönmüş gibi yolu biliyorsun. Rengini çok daha iyi biliyorsun. Kendine kocaman bir kalp çiz içindekilerin kadar, nefret ettiklerin de olsun, çünkü sevmediğimiz insanlar bize sevdiklerimize sarılmamız için oluşan basamaklardır. İyinin değerini kötülerle denk gelince anlarsın, sevginin kıymetini de haz etmediklerinle geriye çekilmelerinle kucaklaş. Fırça elinde, kendinden emin sağlam, acele etmeden, ne istediğini bilerek çiz kendini, sevdiklerini… Yapmak istediklerini ama en çok yapmak istemediklerinle kucaklaş ve helalleş… Çünkü insan sürekli değişim ve gelişim gösteren bir varlıktır. İstediğin zaman değişebilir, şekil değiştirebilir, çünkü bunda netliği belirleyemezsin, zamanla gelişir ve değişir. Ama istemediklerin nettir ve diridir, helalleş onlarla… Yavaşla, koşar adım gidersen nefesini tıkanır. O yüzden yavaş yavaş sabırla büyü, yollarına çiçekler ekilsin.
Unutma, sabır bir sanattır, herkes kendinde koruyamaz. Gülümse…