5 Ocak 2020 tarihinden beri Gülistan Doku’dan haber alınmıyor. Baş şüpheli, babası polis olan Zaynal Abarakov’un savcılık kararına rağmen ifadesi dahi alınmadı. Ama annesi ve kız kardeşi de darp edilerek, gözaltına alındı ve Gülistan için eylem yapan kadınlar da.
14 Temmuz 2020 tarihinde, Şirnex’te (Şırnak) 13 yaşındaki küçücük kadın, uzman çavuş Alpaslan Akbudak tarafından taciz edildi. Protestolar üzerine yazılı açıklama yapan Şırnak Valiliği tacizde bulunan şahsın resmi görevine değinmeden, alkollü olduğunu ileri sürerek üniformayı korudu. Belediye Eşbaşkanı Rojbin Çetin evinde polislerin cinsel, fiziksel ve köpekli saldırısına uğradı. Her gün onlarca Kürt kadını gözaltına alınmakta. Bir günde 28 daha dün Êlih’te kendimizi savunuyoruz diyen altı kadın gözaltına alındı. Merdin de düğün basan askerler kadınları taciz etti.
16 Temmuz 2020 tarihinde, Êlih’in (Batman) Beşiri ilçesinde 18 yaşındaki İpek Er’i, Musa Orhan isimli uzman çavuş tarafından IŞİD tarzı İzmir’e götürdü, tecavüz etti, İpek Er suç duyurusunda bulundu. İpek intihar mektubunda üniformalı oluşunun cezasızlık olduğunu ispatlayacağını, onu ifşa edeceğini genç kadına “sahipsizsin”, “kimse sana inanmaz” dediğini yazdı. Musa Orhan, yaptığı açıklamalarda da ‘ben yaparım, başkalarına da yaptım, arkamda olanlar var’ dedi. Postalların altında yaşamayacağız, sahipsiz değiliz, örgütleneceğiz, kendimizi savunacağız.
2020 yılı Temmuz ayının bir haftasında 4 ayrı Kürt kentinde 5 çocuğa cinsel saldırı gerçekleşti. Gerçekleştirilen saldırılarda faillerden 2’si devletin uzman çavuşları, bir diğeri de iktidara yakın bilinen bir kişiydi. Yani beşte üçü üniformalıların gerçekleştirdiği cinsiyetçi saldırılardır. Hem de çocuklara.
Kürt kentlerinde sistematik şekilde kadın ve çocuklar üzerinden cinsel saldırıların uygulanması Ruanda, Bosna değil de nedir (?) Milletvekili İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün: Tecavüze uğrayan da kürtaj yapmamalı. Bosna’da kadınlar tecavüze uğradı ama doğurdu. Irkçı dizilere, nefret söylemlerine, kadın düşmanı politikalara boyun eğmeyeceğiz!
20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’le birlikte dernek, sivil toplum örgütleri, kadın, çocuk, gençlik kurumlarının kapatılmasıyla kadınlar savunmasız bırakıldı, cinsiyetçi şiddet arttı, failler cezasız kaldı. Tuma ve Mensur gibi kara lekelere karşı mücadele edeceğiz. Militarist iktidar biçimi olan kayyumlara karşı kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz, seçme ve seçilme hakkımızı koruyacağız. Eşbaşkanlık mor çizgimizdir.
Sakarya’da tarım işçiliği yapan 19 yaşındaki Şirin Tosun, 23 Ağustos 2019 tarihinde ırkçı 6 kişinin saldırısına uğradı, yaşamını yitirdi. Yine Kasım 2019’da 71 yaşındaki Ekrem Yaşlı, hastanede eşiyle Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğradı. 2020 yılında ise Demir Ailesi, mevsimlik fındık işçiliği için gittikleri Sakarya’nın Ortaköy ilçesinde ırkçı saldırıya uğradı, köylerine geri döndüler. Ankara’da Barış Kürtçe müzik dinlediği için katledildi. Irkçı diziler, nefret söylemleri, helikopterden atılanlar, ‘terörist’ diye vurulanlar… Kendimizi savunmayalım da ne yapalım.
2020 yılı Ağustos ayında, Van’da gardiyan, Dilan Toptaş’ı aracında silahla öldürdü. Erkek devletin üniformasına ve kadınlara yönelik suçlarla ilgili cezasızlığa güvenen erkekler Kürt kadınlarına yönelik kırımı derinleştirmekte.
14 Eylül’de Edirne’de zorunlu askerlik yapan Doğan Çetin ‘keşke Kürtçe eğitim olsaydı’ dediği için askerlerin ırkçı saldırısına maruz kaldı. Kaçırılan kemikler kargo ile anaya gönderiliyor, mezarlıklara savaş ilan ediliyor. Bu devlete askerlik yapsan da mevsimlik işçi olsan da ırkçı linçten kurtulamayacak bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Var mı ötesi ona asker olacaksın linçten kurtulamayacaksın. Susmuyoruz, korkmuyoruz, sömürgeciliğe dayanmayacağız direneceğiz.
Daha ne olsun kendimizi savunmayalım mı (?) TJA kendimizi savunuyoruz kampanyası başlattı bilenler bilmeyenlere duyursa…