Kafamı biraz dinlendirmek istediğim zamanlarda polisiye roman okumayı tercih ederim. Dokuz güne uzatılan bu bayramda gazetemiz yayınlanmaya devam ettiği için izin kullanamasam da, kendime bayram hediyesi olarak bir polisiye roman aldım ve büyük bir hazla okudum.
Polisiye romanların belli bir formülü vardır: Emekli ya da istifa etmiş-ettirilmiş polislerden özel dedektif yapılır. Ona gelen vakalar, genellikle kendisini aldatan kocalarını izletmek isteyen kimi zengin kadınlar olsa da, olaylar türlü çeşitli yönlere evrilir. Biz de arkasından sürüklenir gideriz.
İşte böylesi polisiye yazarlarından birinin ünü Almanya’dan ülkemize kadar gelmiş ve söz konusu kitapları İletişim Yayınları, Hulki Demirel’in Almancadan çevirisiyle yayınlıyormuş. Ne yalan söyleyeyim; söz konusu çok ünlü yazarı ben şimdiye kadar tanımıyordum. Gelip birlikte tanıyalım:
Almanların ünlü polisiye yazarlarından Wolfgang Schorlau, 1951’de doğdu. Ticaret yüksekokulunda okurken 1968 öğrenci hareketlerine katıldı. Uzun yıllar sanayide yöneticilik yaptıktan sonra 50 yaşında yazarlığa başladı. İlk kitabı olan “Der PC im galvanischen Betrieb” 1995 yılında okurla buluştu. 2002 yılından bu yana serbest yazar olarak çalışan Schorlau, bilhassa özel dedektif Georg Dengler’in başkahramanı olduğu polisiye dizisiyle tanınıyor.
Sekiz kitaplık polisiye dizisinde, Alman kriminal polis teşkilatı BKA’dan istifa eden ve özel detektiflik yapmaya başlayan Georg Dengler’in maceralarını anlatmaktadır. Schorlau polisiyesi siyasi polisiye türüne daha yakındır ve kitapların konusunu genellikle gerçek hayatta yaşanmış olaylardan alıyor. Schorlau, Alman Polisiye Kitaplar Ödülü sahibi ve Stuttgart Polisiye Kitaplar Ödülü’yle de üç kez onurlandırıldı.
Özel dedektif Dengler’in ilk macerası olan Mavi Liste’yi (2003, çev. Hulki Demirel, İletişim Yayınları, 2016) 2015’e kadar yedi kitap daha izledi. Bunlardan Münih Komplosu (2016), Koruyan El (2017) ve Kavuran Soğuk (2018) da yine Hulki Demirel çevirisiyle İletişim’den çıktı. Yazar halen Stuttgart’ta yaşıyor.
Yazarın “Kreuzberg Blues” isimli bu kitabında özel dedektifi Georg Dengler, bu defa konut spekülasyonu yapan dev firmaların kıskacındaki dar gelirli kiracıların yardımına koşuyor. Bu firmaların ellerindeki konut stokunu sürekli daha pahalıya kiralamak amacıyla bu insanları yıldırarak evlerinden çıkartmaya dönük stratejilerinin artık dehşet verici noktalara vardığı bir vaka var karşısında.
Uluslararası sermayeyle bağlantılı bu saldırgan firmaların hırslı yöneticilerinin dünyasına giriyor roman. Bu arada, kamuoyunu ve devleti sol ve muhalif etkilere karşı yönlendirmeye çalışan ‘derin’ yapıları da gözler önüne seriyor.
Romanın arka planında ise, Covid 19 pandemisinin hükmünü sürdüğü günlerdeyiz. Dedektif Dengler, en yakın arkadaşları arasında bile komplo teorilerine ve ‘aşı karşıtlarına’ kapılanların çıktığını görüyor. Kimi çevreler, Schorlau’nun romanlarını sosyal röportaj havasında yazdığını söylüyor.
Bence de filme alınan ve hatta dizisi yapılan bu romanlar, sadece adeta hazır film senaryosu havasında yazılmamış, aynı zamanda da güncel olayları fabrikasyon bir anlatımla analiz edilmek üzere kaleme alınmış.
Hani bizde de bir ara şöyle bir şeyler olmuştu: “Duydunuz mu, şu filmin kitabı da yazılmış” deniliyordu sosyal medyada. Oysa çok ünlü bir yazarın, çok eski-tanınan bir romanı filme-diziye uyarlanmıştı!..