Cezaevinde hayatını kaybeden hasta tutuklu Bazo Yılmaz’a, İstanbul’da bulunan ATK’ye götürüldüğü 2021’de 4 gün süren yolculuk boyunca yemek verilmediği ortaya çıktı
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Bazo Yılmaz’a (67) 18 Ağustos 2022’de hayatını kaybetmişti. Tutuklulara yönelik uygulamaların boyutlarının nereye vardığı, tutulan notlarda ortaya çıktı: Adli Tıp Kurumu (ATK) sevkte 4 gün yemek verilmedi.
Cezaevinde sağlık sorunlarının ağırlaşması üzerine 8 Şubat 2021’de İstanbul’da bulunan Adli Tıp Kurulu (ATK) Başkanlığı 3’üncü İhtisas Kurulu’na kaldırılan Yılmaz’ın, 4 gün süren yolculuk esnasında hiçbir ihtiyacının karşılanmadığı belirtildi.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar Yılmaz’ın kendi el yazısı ile bu yolculukta kaleme aldığı notlara ulaştı. Yılmaz’ın koğuş arkadaşlarının ulaştırdığı notta, yolculuk esnasında jandarmaların kendisine “Üstünde nakit para” olmadığı gerekçesiyle yemek vermediği yazılıyor. Yılmaz’ın kaleme aldığı notlar şu şekilde:
‘Bana bir şey vermediler’
“8.02.2021 saat 08.00: Urfa’dan çıkış.
16.00: Pozantı’da yemek yediler bana bir şey vermediler.
20.00: Bolu’da yemek yediler yine bana bir şey vermediler.
24.00: Metris yatım. (Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu)
09.02.2021: Metris öğlen ve akşam yemeği verdiler.
10.02.2021 saat 08.00: Metris’ten Adli Tıp’a (ATK Başkanlığı 3’üncü İhtisas Kurulu)
11.00: Adli Tıptan dönüş.
19.00: Ankara Sincan yattık yine yemek yok.
11.02.2021 saat 11.00: Ankara Sincan’dan çıkış.
16.00: Pozantı’da yemek yediler.
19.00: Osmaniye Bahçe’de çay içtiler.
23.00: Urfa T2’ye vardık.”
Arkadaşlarına yazdıkları
Yılmaz, not aldığı bu yolculuğa dair aynı odada tutulduğu arkadaşlarına da aktarımlarda bulundu. Yolculuğun ilk günü Pozantı’da yemek molası verildiğini belirten Yılmaz, yaşananları şu şekilde aktarmış: “4 gün boyunca gidip geldik, bana yemek vermediler. Pozantı’da yemek molası verildiğinde jandarmalar kapıyı açtılar ve bana üstünde para var mı diye sordular. Tutukluların üstünde nakit para götürmesi gibi bir durum olmadığı için bende yok dedim. Görevli bana ‘para yoksa yemekte yok’ dedi. Onlar yemek yedi ancak bana vermediler. Diğer günlerde de üstümde para olmadığı gerekçesi ile bana yemek vermediler.”
Yılmaz’ın, bu yaşananların ailesini üzeceği gerekçesiyle kamuoyuna yansımaması için o dönem tutuklu arkadaşlarından ricada bulunduğu öğrenildi. Sevkten bir yıl sonra akrabaları ile görüşen Yılmaz, söz konusu sevkten söz ederek, “Bir yıl geçti ama çok zorlanmıştım. Bana yolda bir bardak su bile vermediler. Aç gittim, aç geldim” dediği belirtildi.
ATK ‘cezaevinde kalabilir’ dedi, cenazesi çıktı
Hükümlü ve tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe Yönetmeliği 4’üncü maddeye göre, “Görevi başında bulunan personel, hükümlü ve tutuklu ile aynı şekilde iaşe edilir. Personel için özel yemek veya tabldot çıkarılmaz. Günlük olarak mahkeme veya hastaneye sevk olan hükümlü ve tutuklular ile sevkte görevli memurların, kurumda bulunmadığı öğünler için kumanya verilir” denilmesine rağmen Yılmaz’a “keyfi olarak” yemek verilmedi. 4 gün yemek verilmeden sevki yapılan Yılmaz için ATK de “cezaevinde kalabilir” raporu verdi. Raporun detayları ise, Yılmaz’ın avukatları ve ailesi ile paylaşılmadı. Rapora dair Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru ise, “Cezaevi şartlarında cezasının infazına devam edebileceği” gerekçesiyle oy birliğiyle reddedildi.
Cezaevinde sağlık durumu kötüleşen Yılmaz, 13 Ağustos’ta Urfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yılmaz’ın durumuna dair avukatları yeniden ATK’ye sevk için savcılığa başvuruda bulundu. Yılmaz’ın 8 Şubat 2021’de kaldırıldığı ve “Cezaevinde kalabilir” raporu veren İstanbul’da bulunan Adli Tıp Kurulu (ATK) Başkanlığı 3’üncü İhtisas Kurulu’na kaldırılması kararı alındı. Ancak ne zaman sevk edileceği “güvenlik” gerekçesiyle açıklanmadı. Yılmaz’ın, 18 Ağustos 2022 tarihinde akşam saat 23.45’te yaşamını yitirdiğinde sedyede kelepçeli olduğu iddia edildi. Yılmaz’ın yaşamını yitirdikten bir gün sonra 19 Ağustos’ta bir kez daha 4 gün boyunca yemek verilmeden götürüldüğü İstanbul’da bulunan ATK Başkanlığı 3’üncü İhtisas Kurulu’na sevk edileceği öğrenilmişti. Yılmaz’ın ölümü hastane epikriz formuna “Doğal ölüm” olarak kaydedildi.
Cezaevinde oksijen cihazı ile yaşamını idame eden Yılmaz’ın sağlık durumuna ilişkin oda arkadaşları, 20 Şubat’ta İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi’ne gönderdiği faksta, “Bazo Yılmaz hali hazırda ve çok uzun zamandır kişisel ihtiyacının ancak çok çok azını karşılayabilecek derecede yatalak. Günün her saatinde kullanmak zorunda kaldığı oksijen cihazlarına bağlı yaşıyor. Her saniyesini paylaştığımız arkadaşları olarak Bazo Yılmaz için ‘cezaevinde kalabilir’ demenin anlamını sorgulamak istemiyoruz. Fakat bildiğimiz şu ki; cezaevinde kesinlikle daha fazla kalamaz” diye belirtti.
DTK soruşturması
Yılmaz, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması nedeniyle 12 Aralık 2016 tarihinde 284 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve astım hastalığı olmasına rağmen Yılmaz, 25 gün kapalı spor salonunda sağlık ve hijyenden uzak koşullarda gözaltında tutulduktan sonra 80 kişiyle birlikte tutuklandı. Hakkında dava açılan Yılmaz’a 2018 yılında “örgüt üyeliği” iddiasıyla 9 yıl hapis cezası verildi.
İHD’nin tespit ettiği 651’i ağır, bin 517 hasta tutukludan biri olan Yılmaz, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından “Cezaevinden kalabilir” raporlarıyla 2022’nin ilk 8 ayında 44 tutuklu gibi, tahliye edilmeyerek ölüme terk edildi.
URFA