Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerleri 95 yıldır bilinmiyor. Yaptıkları başvurulardan sonuç alamayan torunu Fırat, kemikleri saklayanların şimdilerde cenazeleri kaldırıma gömdüğünü söyledi
Şeyh Said ve 46 arkadaşının İstiklal Mahkemesi’nin haklarında verdiği hükümle 29 Haziran 1925’te Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda idam edilişlerinin üzerinden 95 yıl geçti. Cumhuriyet tarihinin ilk ayaklanması olarak bilinen Şeyh Said isyanı, 5 Şubat 1925’te başladı. İsyanın Mayıs 1925’te bastırılmasının ardından kurulan İstiklal Mahkemesi, aldığı idam kararlarını 28 Haziran günü açıkladı. Karar hemen ertesi gün Dağkapı Meydanı’nda uygulamaya koyuldu.
İdam edilişlerinin üzerinden 95 yıl geçmesine rağmen Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yeri hala bilinmiyor. Cenazelerin meydanın hemen yanı başındaki eski Orduevi bitişiğindeki alana gömüldüğü yönünde bilgiler olsa da, ailenin 1979’dan bu yana Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunması için hükümet, Meclis ve yargı makamlarına yaptığı tüm çağrı ve başvurular sonuçsuz kaldı.
Talepler kulak arkası edildi
Nitekim ailenin 2010 yılında İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçeye aradan 10 yıl geçmesine rağmen hala yanıt bile verilmiş değil.
Yine Şeyh Said ve arkadaşlarının ailelerinin döneme dair tarihi gerçekliklerin açığa çıkarılması, Türkiye başta olmak üzere sorumluluğu olan bölgesel ve uluslararası güçlerin özür dilemesi, maddi ve manevi hakların tanzim edilmesine dair hakikatlerin araştırmak üzere tarafsız bir heyetin kurulması yönündeki talepleri devlet yetkilileri tarafından bugüne kadar kulak arkası edildi.
MA’dan Fethi Balaman ve Fahrettin Kılıç ise Şeyh Said Derneği’nin başkanı ve Şeyh Said’in torunu Mehmet Kasım Fırat ile konuşarak Şeyh Said’in ve arkadaşlarının mezarlarının bulunması için verdikleri mücadeleyi anlattı.
‘Kara gün’
29 Haziran’ı “kara gün” olarak nitelendirdiklerini dile getirerek sözlerine başlayan Fırat, bu günün Kürt için ders çıkarma günü olduğunu ifade etti. Şeyh Said’in birikimi ve öncü kişiliği ile Kürtlere yapılan zulme karşı başkaldırdığını söyleyen Fırat, döneme ve isyanın ortaya çıkış nedenlerine dair “Şeyh Said, halkı ve amaçları doğrultusunda verdiği bir mücadelede yaşamını yitirdi. Cumhuriyetin kuruluşunda başlayan zulüm, Kürt de dahil hiçbir şeyi kabul etmiyordu. Bundan kaynaklı Kürtler de bir isyan dönemi gelişti, cemiyetler kuruldu. Her biri ayrı cemiyetler. Bu cemiyetler resmi tarihe kötü cemiyetler olarak yansıtıldı. Cumhuriyet’in inkar politikasına karşı başlatılan isyanda ilk toplantı Tekman’da alınıyor. Burada Şeyh Said isyanın öncüsü seçiliyor ve birçok insan bu isyanda yer aldı” bilgilerini verdi.
‘Cenazeye bile tahammül edemiyorlar’
Bugüne dek karşılarında insafsız bir yönetim bulundukları belirten Fırat, şunları söyledi: “Cenazelere yönelik saldırılar bugün de devam ediyor. Şeyh Said ve arkadaşlarının cenazelerini saklayanlar, şimdilerde cenazeleri kaldırıma gömüyor. Onların cenazeleri, mezarları, fotoğraflarına dahi tahammül edemiyorlar. Bulundukları mezarlıktan çıkarıp götürdükleri İstanbul’da kaldırıma gömüyorlar. Bu kadar canavarlaşmışlar artık. Bunların yaptıkları Cengizhan pratiğidir. Bu yağma ve yıkma Moğollar döneminde oluyordu. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bıraktıkları mirasları ortadan kaldıramıyorlar. Bu halk, bırakılan mirasa sahip çıkıyor, hiçbir şekilde geri adım atmıyor.”
Mehmet Kasım Fırat, Şeyh Said’in idam edildiği 29 Haziran tarihinin aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan hakkında idam kararı verilen tarih olduğunu da hatırlatıyor. Bu kararlar ile verilmek istenen mesajın, ‘o gün Şeyh Said’i, bugün de Öcalan’ı öldürmek istiyoruz’ olduğunu dile getiren Fırat, “Ancak öğrendikleri şey Kürtlerin ölüm ile bitirilemeyeceğidir. Bunu onlar da gürdü. Yapmak istedikleri şey ellerinde patladı” dedi.
‘Kürtlerin birliği Şeyh Said’in talebiydi’
Yine İran ve Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesine yönelik saldırılarına işaret edip, katledilmelerinin önüne geçmek için Kürtlerin birliğini oluşması gerektiğini vurgulayan Fırat, “Kürtler eski Kürtler değil. Yok etmekle öldürmekle ya da parçalayarak yok edemesiniz. Aynı şekilde biz Kürtler de aklımızı başımıza almamız lazım. Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmemiz lazım. Bu çerçevede hareket edilmeli” ifadelerini kullandı.
Kurdukları derneklerinin Şeyh Said ve arkadaşlarının cenazelerini bulma arayışında olduğunu kaydeden Fırat, “Bunun yanı sıra onların fikirlerini de insanlarımız ile buluşturmak istiyoruz. Birlik için de çalışmalar yürütüyoruz. Bunun için tüm Kürt yöneticileri ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Çünkü Kütlerin birliği Şeyh Said ve arkadaşlarını isteğiydi” dedi.
Anma online yapılacak
Fırat, idamlarının yıldönümünde Şeyh Said ve arkadaşları için yapacakları anmayı pandemiden kaynaklı bu yıl sosyal medya üzerinden gerçekleştirecekleri bilgisini de verdi.
DİYARBAKIR