Kemal Kurkut’u öldürmekle yargılanan polis Y.Ş., olayda TEM’in görevlileri olduğunu, öldürme pozisyonunda olana 2 polisi teşhis ettiğini ama verdiği isimler hakkında işlem yapılmadığını söyledi
Diyarbakır’da 2017 Newroz kutlamasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u öldürmekle yargılanan polis memuru Y.Ş., savunmasında cinayete karıştığın muhtemel Terörle Mücadele’de (TEM) bulunan iki polisin ismini verdiğini ama bu isimlerin soruşturulmadıklarını söyledi. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde “olası kasıtla adam öldürmek”ten yargılanan Y.Ş., 14 Ocak’ta görülen 8’inci duruşmada mahkemeye sunduğu yazılı savunmasında, Kurkut’un öldürülmesinde Terörle Mücadele Şubesinde görevlilerin olduğunu, buna rağmen soruşturmanın “uzmanlığı bulunmayan ve olaya taraf olan TEM Şube tarafından yapıldığı”nı savundu.
’50-60 silah sesi gelmesine rağmen…’
Adli Tıp Kurumu (ATK) 3. Üst Kurulu tarafından düzenlenen son raporda, “Kurkut’un ölümünün yerden seken mermiyle olmasının mümkün olduğu” yönündeki görüşünün kendi suçsuzluğunu kanıtladığını ileri süren Y.Ş., böylelikle TEM Şube tarafından hazırlan tutanakta, “şahsı direkt hedef alarak vurduğu ve sonucu öngörülebilecek ölüm olayına sebep olduğu” tespitine dayanak yapılan iddianamenin çürütüldüğünü savundu.
Y.Ş., ATK’nin hazırladığı rapora işaret ederek, “Böylelikle iddia makamının hakkımda olaya karışanların içinde TEM Şube Müdürlüğü görevlileri olmasına rağmen ve bilgi alma tutanaklarında belirtildiği üzere onlarca görevlinin silah kullanmasına ve 50-60 el silah sesi gelmesine rağmen soruşturmayı yürüten ve hiçbir uzmanlığı bulunmayan TEM Şube Müdürlüğünce hazırlanan görüntü inceleme tutanağını baz alarak ‘şahsı direkt hedef alarak vurduğum ve sonucu öngörülebilecek ölüm olayına sebep olduğum’ gerekçesiyle ‘olası kastla adam öldürmek’ suçundan düzenlenmiş olduğu iddianame çürütülmüştür” diye savunma yaptı.
ATK Fiziki İhtisas Dairesi Balistik İnceleme Şubesinin “Kurkut’un ölümüne neden olan mermi nüvesi ve gömlek parçasının deforme olması nedeniyle tabancalarla mukayeseli incelemeye uygun olmadığı gerekçesiyle balistik incelemesinin yapılmadığı” tespitini, savunmasına dayanak yapan Y.Ş., ATK’nin söz konusu raporuyla, Jandarma Kriminal Laboratuvarının “Kurkut’un elinde bulunan mermi çekirdeği gömlek parçasının kendi silahına ait olduğu yönündeki” iddiasının çürütüldüğünü savundu.
‘Diğer atışlar gözardı ediliyor’
Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan ilk raporda, Kurkut’un Y.Ş.’nin doğrudan hedef alan ateşle öldürüldüğü yönündeki raporuna itiraz eden Y.Ş., mahkemenin eksikliklerin giderilmesi için ikinci defa rapor hazırlamasını istediği Ulusal Kriminal Büronun “Kurkut’un Y.Ş.’nin yerden seken mermisiyle vurulduğuna” dair raporunu hatırlatarak, Ulusal Kriminal Büronun bu ikinci raporuyla, “kendisinin yapmış olduğu atışın isabet etmediğini, diğer şahısların maktulün ayak hizasının yakınına yapmış olduğu atışlarında, sekerek şahsa isabet edebileceği gerçeğini göz ardı edildiğini” söyledi.
‘Bariyerlerin dışında da ateş edildi’
Savunmasında, ATK’nin merminin sert bir zeminden sekerek Kurkut’a isabet ettiği yönündeki görüşünden hareketle, Kurkut’un ölümüne neden olan merminin polis bariyerlerinin dışında kalan polislerin yaptığı atışla olabileceğini savunan Y.Ş., şöyle devam etti: “Şahsa bariyerlerin arkasından da ateş edildiği göz önüne alındığında şahsa karşı yapılan silah atışları neticesinde mermi çekirdeğinin bariyerlere çarparak dağılmasının ve şahsa isabet etmesinin mümkün olabileceği ve şahsın benim atış yaptığım esnada vermiş olduğu istem dışı refleksin daha önceden şahsa karşı yapılan atışlar esnasında almış olduğu isabetten dolayı olabileceği gerçeğini göstermektedir. Ayrıca hayatın olağan akışında hiçbir canlı ateşli silah yaralanmasında olayın sıcağı ile anında refleks vermediği, belli bir süre geçtikten sonra hissettiği bilgisi dikkate alındığında Ulusal Kriminal Büro tarafından düzenlenen her iki raporda da bu ayrıntılar göz ardı edilmiştir.”
‘İki isim verdim, işlem yapılmadı’
Y.Ş., Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) bilir kişi raporunda, “görüntülerde bulunan 3 kişinin duruş açısının Kurkut’a isabeti gerçekleştirebilecek durumda olduğu, vurulma anının bariyerlerde başlayan kovalamaca sonucu Kurkut’u takip eden polis memuru tarafından gerçekleştirildiği ve koşar vaziyetteki göstericiyi direkt hedef alındığı” yönündeki belirlemesini değerlendirirken iki polis memurunun ismini de verdi. Y.Ş., TRT’nin raporunun akabinde teşhis ettiği iki polise ilişkin şu bilgileri verdi: “(TRT Raporu) … Akabinde benim tarafımdan rapor üzerine yapmış olduğum kontrollerde muhtemel vurulma eylemini gerçekleştiren polis memurlarını teşhis etmeme ve mahkemenize sunmuş olduğum dilekçemde benim dışımda belirtilen atış açısı uygun olan diğer iki görevlinin F.A. ve Ö.G. isimli şahıslar olduğunu bildirmeme rağmen Ulusal Kriminal Bürosu tarafından dosya incelenerek düzenlenen ikinci raporda bu ayrıntı göz ardı edilmiştir.”
‘TEM olayın tarafı’
Olay esnasında, Kurkut’un elinde bıçak olması nedeniyle Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) kapsamında silah kullanma yetkisi oluştuğunu savunan Y.Ş., Jandarma Kriminal Laboratuvarının “şaibeli”, TEM’i ise “olayın tarafı” olarak niteledi. Beraatını isteyen Y.Ş., savunmasını şöyle tamamladı: “Hakkımda tek bir somut delil bulunmadan onlarca görevlinin silah kullandığı ve ayını anda 50-60 el silah atışı yapıldığı bir olayda sadece iki el atış yapmış olmama rağmen, şaibeli Jandarma Kriminal Laboratuvarı ve olayın tarafı olan hiçbir uzmanlığı bulunmayan TEM Şube Müdürlüğü görevlilerinin hazırlamış olduğu görüntü inceleme tutanağı baz alınarak ‘şahsı direkt hedef alarak vurduğum ve sonucu öngörebilecek ölüm olayına sebep olduğum’ gerekçesiyle ‘olası kasıtla adam öldürmek’ suçundan düzenlenmiş olan iddianame, mahkemeniz tarafından titizlikle yürütülen kovuşturma safahatında talep edilen bilirkişi raporlarıyla çürütüldüğünden …. beraatımı talep ediyorum.”
Kaynak: MA