2017 Amed Newroz’unda polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut davasında karar çıktı. Mahkeme, sanık polise “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verdi
Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Amed’de 2017 Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u kasten öldürmekten yargılanan polis Yakup Şenocak’a verilen beraat kararının İstinaf Mahkemesi tarafından “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde hüküm kurulması istemiyle verdiği bozma kararı doğrultusunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verdi.
‘Yanlış sanık yargılanıyor’ iddiası
Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, sanık polis ve Kurkut’un kardeşi, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, Kurkut ailesinin avukatları Serdar Çelebi ve Mehmet Emin Aktar ile sanık avukatı Ahmet Fırat duruşmada hazır bulundu.
İddia makamının celse arasında İstinaf Mahkemesinin kararı doğrultusunda “ceza verilmesine yer olmadığı” hükmünün kurulmasını istedi. Sanık polis Yakup Şenocak, suçlamaları kabul etmeyerek, “Yanlış sanık yargılanıyor. Dosya soruşturması gerçek anlamda yürütülseydi, gerçek sanık ortaya çıkardı” dedi.
Savcı, Diyarbakır’da 2017 Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u kasten öldürmekten yargılanan polis Yakup Şenocak’a verilen beraat kararının İstinaf Mahkemesi tarafından “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde hüküm kurulması istemiyle verdiği bozma kararı doğrultusunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesini talep etti.
İlk alınan bilirkişi raporunda, Kurkut’u öldüren kurşun müvekkilinin silahından değil başka bir silahtan çıktığının tespitinin yer aldığını ifade ederek, dosyanın Terörle Mücadele Şubesine gönderilmesinden sonra durumun değiştiğini söyledi. Fırat, müvekkili hakkında her “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde hüküm kurulmasını istedi.
Adaletin yerini bulmasını istediklerini belirten Kemal Kurkut’un kardeşi Cihan Kurkut, dosyadaki deliller ve olaydaki fotoğrafların nasıl meydana geldiğinin belli olduğunu ifade ederek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Keşif talebi reddedildi
Dosyanın tipik bir cezasızlık dosyası olduğunu dile getiren Kurkut ailesinin avukatı Serdar Çelebi, “Failin polis olduğunu, makulün Kürt olduğu, yargılamanın sıradan yapıldığı bir yargılama. Gönül isterdi ki fail tespit edilsin yargılama yapılsın ancak ilk baştan beri tüm taleplerimiz reddedildi. Böylesi bir davada keşif talebi nasıl reddedilir? İddia ediyorum, keşif yapılmadığı için heyetin hiçbir üyesi sanığın nerede durduğunu, maktulün nerede durduğunu bilmiyor. Maktule en yakın polis Onur Mete, ‘Ben maktulün kendimi patlatırım dediğini duymadım’ diyor. Ama maktule uzak olanlar ‘Biz duyduk’ diyor. Başından beri, Valinin canlı bomba açıklamasından sonra amaç dosyayı cezasızlıkla kapatmaktı” ifadelerini kullandı.
ATK raporunu değiştirdi
Çelebi, Ulusla Kriminal Büronun düzenlediği raporda, sanığın Kurkut’u doğrudan hedef alarak ateş ettiği yönünde rapor verdiğini ve hiçbir itiraz olmadan mahkemenin kurduğu bir ara kararla raporun yeniden düzenlemesini talep ettiğini ve Ulusal Kriminal Büronun ikinci raporunda, tam tersi bir rapor düzenlediğini hatırlattı. Adli Tıp Kurumu’nun düzenlediği raporda, Kurkut’u öldüren kurşunun yukardan girdiğini hatırlatan Çelebi, “Yerden seken bir kurşun nasıl yukardan vücuda girer?” diye sordu.
İstinaf Mahkemesinin beraat kararının bozduğunu hatırlatan Çelebi, “Bölge Adliye Mahkemesinin aslında bunca delile rağmen beraat kararı verilmeyeceğini, ‘hukuka uygunluk sebebini bul’ diyerek dosyayı bozmuş, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir” diye konuştu.
Raporlar kuşkuya yer bırakmıyor
Sanığın bilerek isteyerek cinayeti işlediğini söyleyen Çelebi, kasten öldürmekten hapis cezasıyla cezalandırılarak, tutuklanmasını talep etti.
Kurkut ailesinin avukatı Mehmet Emin Aktar da, tipik bir cezasızlık politikası pratiğiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, bu dosyanın ne ilk ne de son dosyanın olduğunu dile getirdi. Dosyadaki raporlara işaret eden Aktar, söz konusu raporların cinayetin sanık tarafından işlendiğine kuşku bırakmadığını anlattı.
Olay anında 20’ye yakın polisin havaya ateş ettiğini vurgulandığı ve sanığın doğrudan maktulü hedef alarak ateş açtığını hatırlatan Aktar, maktulün silah kullanılmadan etkisiz hale getirmenin imkânı bulunduğunu kaydederek, “Başka türlü etkisiz hale getirmek imkânı mevcuttur. Keşif talebi neden reddedildiğini anlayabilmiş değiliz. Mahkeme bugün karar vermek yerine keşif yapmasına karar verecek olursa toplumun adalet duygusu zedelenmeyecektir. İlk beraat kararından sonra müvekkilimiz, maktulün annesi bir daha duruşmalara gelmemiştir, çünkü adalete olan inancını kaybetmiştir” diye konuştu.
Mülkiye müfettişlerinin raporlarında amirlerin ateş emri vermediğine işaret eden Aktar, bundan dolayı sanığın amirin emrini yerine getirdiği söylenemeyeceğini belirterek, sanığın kasten öldürmekten cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.
Mahkeme, silah kullanmanın yasal koşulları oluştuğuna kanaat getirerek, sanık polis Yakup Şenocak’ın cezalandırılmasına yer olmadığına karar verdi.
Kaynak: MA