Hayatı tehlikesi en üst seviyede olan ve elleri kelepçeli Ankara Numune Hastanesi‘nin yoğun bakım ünitesinde tutulan hasta tutuklu Koçer Özdal‘ın bilinci tamamen kapandı. İHD üyesi Çevirmen, ‘insanlık onuruna aykırı‘ dedi
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, 209. haftada hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek için yine İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya gazetemizin okur temsilcisi Hüseyin Aykol, HDP‘li vekiller Kemal Bülbül, Kemal Peköz ile İHD‘den çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı yapan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen; Ankara Numune Hastanesi‘nde yoğun bakımda olan hasta tutuklu Koçer Özdal‘ın durumuna ilişkin konuştu. Çevirmen, “Özdal Koçer, 13 Ağustos 2018 tarihinden bu yana yoğun bakım ünitesinde yatmaktadır“ diye hatırlattı. Hasta tutuklu Koçer‘in 19 Temmuz 2018‘de Ankara Numune Hastanesine sevk edildiğini ve 13 Ağustos‘a kadar söz konusu hastanenin mahkum koğuşunda kaldığını anlatan Çevirmen, “Ailesinin doktorlar ile yapmış olduğu görüşmelerde her iki böbreğinin çalışmamasından kaynaklı olarak diyalize girdiği ve büyük bir ameliyat olması nedeniyle vücudunun buna hazır olması gerektiği yönünde bilgi verilmiştir. Daha sonraki verilen bilgilere göre de akciğerlerinde su toplandığının tespit edildiği, bu konu ile ilgili olarak bölüm doktorlarının onay vermesinden sonra ameliyat edileceği şeklinde olmuştur. Bir süre sonra da ‘iki farklı hastaneye akciğerlerindeki sorunlarının tedavisi için başvuru yapıldığı ancak yer olmadığının bilgisinin alındığı, bir süre sonra yoğun bakım ünitesinde yer boşaldığında buraya alınacağı ancak bu sürenin de uzayabileceği‘ ifade edilmiş“ diye aktardı.
Tedavi için geç kalındı
Doktoru, vücudunun tükenmiş olduğu, ameliyat olamayacağını; karaciğer, akciğer, kemiklere kadar yayılan problemin olduğunu ve bu nedenle de yoğun bakımda olduğunu söyleyen Çevirmen, “Özdal‘la yoğun bakımda görüşen eşi ve kızı; hastanın bilincinin yarı kapalı olduğunu, söylediklerinin anlaşılamadığını, kendilerini tanımadığını, yalnızca su istediğini söylemişlerdir“ dedi. Çevirmen, “Savcının ‘Doktordan durumunun kötü olduğunu belirten yazı getirin izin vereyim‘ demesi üzerine, aile 24 Ağustos‘ta bölüm doktorundan durumunu anlatan bir rapor almış ve ancak akşam görüş izni alınarak eşi görebilmiştir“ diye konuştu.
Adli makamlar zorlaştırıyor
Koçer‘in elleri kelepçeli şekilde tedavi edildiğinin altını çizen Çevirmen, söz konusu uygulamanın insan onuruna ve hasta haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Çevirmen, “Bilinci kapalı, solunum sistemine bağlı olan bir hasta, nasıl bir güvenlik tehdidi oluşturabilir? Ailesinin durumu ile ilgili olarak sürekli olarak bilgi alabilmesi, ailesine veda hakkının tanınarak her gün görüş yapılabilmesi acil olarak sağlanmalıdır. Hastanede, bu görüşlerin yapılmasında herhangi bir sorun olmamasına rağmen adli makamlarca buna izin vermemesi nedeniyle zorlaştırılmaktadır“ dedi.
Bilinci tamamen kapandı
Son gördüğünde bilinci tamamen kapalı olduğunu, hiçbir sese tepki vermediği bilgisini paylaşan Çevirmen, “Her görüşmelerinde olduğu gibi hastanın eli yatağa kelepçe ile bağlıdır. Koçer Özdal‘ın rapordaki karara göre şu andaki durumu; mesane kanseri, akut böbrek yetmezliği, solunum yetmezliği, dolaşım yetmezliği tanılarıyla yoğun bakım ünitesinde tedavi görmektedir ve 22.08.2018 tarihinden itibaren de solunum makinesine bağlı olarak izlenmektedir. Hastanın bilinci kapalı ve hayati tehlikesi mevcuttur“ şeklinde konuştu.
ANKARA