Askeri uzman Osman Mihemed, KDP’nin saldırılarına tepki gösterdi
Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP), Türkiye ile birlikte sınır ötesi olası saldırılarda yer alacağına dair açığa çıkan plana karşı tepkiler her geçen gün büyüyor. KDP’nin içinde bulunduğu yanlıştan dönmesi için toplumun birçok kesiminden çağrılar yapılıyor. KDP’nin Türkiye ile birlikte saldırılarda yer alacağı yönündeki söylemlerine tepki gösteren Askeri uzman Osman Mihemed, Rojnews’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Saldırılar devam ediyor’
Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik plan ve saldırıların devam ettiğini ve KDP’nin ulusal bir gücün varlığını kendine tehdit olarak gördüğünü ifade eden Mihemed, “KDP’nin Medya Savunma Alanlarına yönelik plan ve saldırıları durdurmuş değil. Saldırılar devam ediyor, önü alınmazsa saldırılar yine devam eder. KCK açıklamasını daha erken yapabilirdi. Çünkü KDP plan ve saldırılarının hazırlıklarını sürdürüyor. KDP ulusal bir gücün varlığını kendisi için bir tehdit olarak görüyor. KDP varlığını sürdürmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Halk KDP’nin ulusal bir güç olmadığını, para ve bölgenin kontrolünü yabancı güçlere bıraktığını biliyor” dedi.
’Kürtler sessiz kalmamalı’
Diktatörlerden hesap sorulduğu gibi bu saldırıyı planlayanlardan da hesap sorulacağını ifade eden Mihemed, Kürt halkının saldırılar karşısında sessiz kalmaması gerektiğini söyledi: “Irak seçimi bu durumu ortaya çıkardı. Aynı zamanda kapitalist sistem de KDP’ye bu fırsatı yarattı. Baasçı dönemdeki Kürt katilleri her gün Hewlêr’de ortaya çıkıyor ve özgürce yaşıyor. Bağdat’ta, Kürtleri Enfal’den geçirenlere de saygı gösteriliyor. Dolayısıyla bu güçlerden iyi bir beklenti yok. Bir gün diktatörlerden hesap sorduğu gibi onlardan da hesap sorulur. Kuzey’deki ve Kandil’deki Newroz’un ne kadar heybetli olduğu ortadadır. Kürt halkının düşmana karşı direniş sembolü haline geldi. Kürt halkı KDP saldırılarına sessiz kalmamalı ve saldırılara izin vermemelidir. Ulusal güçler tavır almalı. KDP’nin yaptığı düşmana hizmet etmekten başka bir şey değildir.”
Yurttaşlar: KDP intihar ediyor
Öte yandan Türkiye’nin 23 Nisan 2021’de Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Zap, Metina ve Avaşin’de başlattığı operasyon yaklaşık bir yıldır sürüyor. Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) kullanıldığı operasyonlar devam ederken, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la geçen günlerde bir araya gelerek, yeni bir operasyonu konuştu. Kürt güçleri bu görüşme sonrası yaptıkları açıklamada, KDP’nin tavrı ve tutumunun Kürt ulusal birliği ile Kürt kazanımlarına ciddi zarar verileceği belirtildi. KDP’ye tepki gösteren Federe Kürdistan’da bulunan yurttaşlar, KDP’nin Türk ordusuyla yaptığı işbirliğini “siyasi intihar” olarak tanımladı.
Salar Sabir: İnsanlar kötü durumda, su yok, maaş yok ve hizmet yok. Vergiler oldukça yükselmiş bulunuyor. Tüm bunlar yaşanırken işgalci ve faşist Türk devletiyle beraber bir Kürt partisinin hareket etmesi gerçekten uygun değil ve yersiz. KDP’nin Türk ordusu ile işbirliği yapması siyasi intihardır. Kürtlerin kendi kanıyla elde ettiği kazanımları yok ediyorlar. Halk bu savaşa karşı çıkmalı. Şahsen kendim PKK’ye karşı savaşacak bir tarafı desteklemeye hazır değilim. Halk, buna karşı alanlara çıkmalı. Şu an, hiçbir savaşta değiliz ama iktidar maaşları vermiyor. Şayet bir savaş yaşanırsa büyük bir yıkım yaşanacak.
Dara Mihêdin: Halk, bunların Kürtlük için mücadele ettiğine inanıyor mu? Şüphesiz, hayır! Zira işribliği yaptıkları devletler, Kürtlerin en büyük düşmanlarıdır. PKK, örgütlü bir partidir ve Güney ile Doğu Kürdistan’daki partilere benzemiyor. Dağlarda direnen binlerce gerilla elbette ki işgalcilere karşı mücadele edebilir.
DIŞ HABERLER