Kürt Ezidileri ve Ezidilik açısından önem taşıyan Şengal üzerinde uzun zamandır kimi oyunlar tezgahlanıyor ve oynanıyor. Neden?
3 Ağustos 2014’de Şengal’le IŞİD saldırdı. Saldırı Ezidiliğin kökünü kurutma hamlesiydi. Yani saldırının asıl hedefi yağma, talan ve ele geçirme değildi, onu aşan boyutları da vardı. Kökü kazıma ve Ezidiliği tarihten silmek hedefliydi. Ancak bilinen durumdur. Son anda Kürt güçlerinin müdahalesi sonucu saldırı büyük yıkım yaratsa da hedefine ulaşmadı.
IŞİD saldırısında en belirgin ve öne çıkan yan ise bir Kürt gücü olduğu var sayılan KDP’nin aldığı tutumdu. KDP, IŞİD saldırısında Şengal’i bırakıp kaçtı. Çoğu çevre peşmergenin korkudan kaçtığını düşündü ve öyle değerlendirdi. Elbette kaçışta korkunun payı var. Ancak tümü korkuya bağlanamaz. Zira yansıyan bilgilerden anlaşılan, peşmergenin Şengal’i terk edişi bir kaçıştan çok düzenli bir çekilme olduğudur.
Askeri bir yapıda kaçış düzenli olmaz; disiplini bozulduğundan dağınık ve çeşitli yönlere dağılma şeklinde gerçekleşir. Buna bozgun deniliyor. Bozgunda, emir-komuta düzeni kalmaz. Esas anlamda kişinin korkuları öne çıkar ve iç güdüleriyle davranır. Peşmergenin Şengal’i terk edişinde ise bu yönlü emareler hemen hemen bulunmamaktadır. Peşmerge dizilişine bakıldığında yukarıda verilen emirle önceden çekilme hazırlıklarının yapıldığı ve düzenli bir çekilmenin gerçekleştiği anlaşılıyor. Öyle düzenli bir geri çekilme ki, geride tek bir silah dahi bırakılmamıştır.
Son zamanlarda Şengal üzerinde tezgahlan oyun, başarısız kalan hesapları nihayete erdirme isteminden başka bir şey değildir.
Şengal Ezidilerden arındırılmak isteniyor. Bu arındırmada KDP asıl rolü oynayan pozisyondadır. Kimi Kürt çevrelere bu ifade çok ters gelebilir. Nasıl olur KDP Ezidilerden kurtulmak istiyor deyip tepki duyabilirler. Yüzeysel bakıldığından bu tepki haklı gibi duruyor. Ancak derinlikli ve ön yargısız değerlendirildiğinde anlaşılabilecek bir ifadedir, KDP’nin Ezidilerden kurtulma istemi.
KDP göreceli olarak Kürt ulus-devletini kurmayı amaç edinen bir ideolojik yaklaşım içindedir. Ulus-devletin temel karakterinin teklik üzerinde bir yapının inşa edilmesi oluyor. Yani tek dil, tek vatan, tek din esastır. Ulus-devlet çoklu ve farklılık karşıtlığı olan devlettir. Homojen toplumu esas alır.
Hal böyle olduğundan KDP’nin kurmayı tasavvur ettiği; aynı dine sahip Kürtlerden oluşan bir devlet kurmaktır. KDP’nin din anlayışı; İslam’ın Sünni inancını temel alan bir yaklaşımdır. Sünni olmakla da yetinmiyor; bir de KDP’nin İslami yorum tarzı olmalıdır. Ayrıca Sünnilik İslami yorumun iktidar inancıdır.
Ezidilik İslam’ın bir yorumu değildir. İslam dışı; eski Kürt inanç sisteminden kaynağını alan ve günümüze ulaşan bir inançtır. Dolayısıyla ulus-devlet paradigmasını esas alan bir anlayışta Ezidiliğe yer yoktur. Ulus-devlet önünde en tehlikeli durum olarak değerlendirilir ve ortadan kaldırılması gerekir diye düşünülür. KDP de bunu yapmak istemiştir. Çok daha önceden Ezidiliğin bertaraf edilmesi gerektiğini düşünmüştür demek abartı değil, doğrunun tespitidir. Ancak koşullar buna uygun olmadığından yapılamamıştır. IŞİD’in hortlatılması ve piyasaya sürülmesi konjonktürü uygun hale getirmiştir. KDP’nin önceden bu çalışmalarda veya anlaşmalarda yer aldığı çeşitli basın mecralarında yayınlandı. Şengal’e ne zaman saldırının yapılacağı önceden KDP tarafından bilindiği için peşmergeyi geri çekmeye hazır hale getirdi. Peşmergenin direnmeden Şengal’i terketmesi böyle gerçekleşmiştir. Başka da izah getirmek gerçekçi olmaz. Ancak IŞİD saldırısı tam amaca ulaşmadı. Tersi Ezidiler kendi özyönetimlerini kurdu ve özsavunmalarını geliştirdiler.
73.Ferman’a muhatap olan Ezidiler daha güçlü bir mevzi kazandı. İradelerini kazandılar. Hazmedilmeyen budur. İradeleri dağıtılmak isteniyor. Şengal meselesine Kürtler bir de bu pencereden bakmalıdırlar ve KDP’yi değerlendirmelidirler.
Ulus-devletler en gelişkin kapitalist devletler tarafından bile tam aşılma eğiliminde olmasa da, restorasyona tabi tutmak; belli oranda farklılıkları kabul eden bir döneme girdiler. Böyle bir zamanda Kürt ulus-devleti hayali kurmak akla ziyan olur.
Ulus-devletlerden Kürtler çok çekti. Yüz yıldır ulus-devlet cenderesine hapsedilip öğütüldüler. Ulus-devletin en büyük mağdurları olan Kürtlerin ulus-devletler kurma hayalinde olmaları, kendi kendilerini kapana hapsetme ile eş anlamlıdır.
Çözüm demokratik ulustadır. Yataylığı esas alan demokratik ulus paradigmasında bütün çeşitlilik ve farklılıklara yer vardır. O açıdan Ezidilerin kutsal mekânı olan Şengal’e sahip çıkmak salt Ezidilerin inançları ile yaşamalarını savunmak anlamına gelmiyor, aynı zamanda Kürtlerin köklerine, özlerine de sahip çıkmak anlamına geliyor.