KDP’nin Türkiye ile birlikte Şengal’de gençlere ajanlık dayatmasında bulunduğunu ifade eden gazeteci İbrahim Êzidî, ‘KDP kendi etrafında bulunan Êzidîlerin desteğiyle Êzidîleri karşı karşıya getirmek istiyor’ dedi
Tarihleri boyunca katliamlara uğrayan Êzidîler, IŞİD’in 3 Ağustos 2014 tarihli saldırılarıyla 73’üncü Fermanı yaşadı. IŞİD’in saldırılarını püskürterek öz yönetimlerini ve özsavunmalarını inşa eden Êzidîler, bu kez ABD ve Türkiye’nin baskısıyla imzalanan anlaşmalarla Federe Kürdistan Bölgesi ve Irak merkezi hükümetinin saldırılarıyla karşı karşıya kalmaya başladı. ABD ve Türkiye’nin baskısıyla 9 Ekim 2020’de imzalanan “Şengal Anlaşması” ile başlayan saldırılar, 2 yıldır aralıksız sürüyor. Federe Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin hedef göstermesi sonucu Şengal’e giren Irak ordusu, halkın direnişi sonucu geri çekilmek zorunda kaldı. Hewlêr ve Bağdat’ın saldırılarının yanı sıra anlaşmanın imzalandığı günden bugüne Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) Şengal’i 16 kez bombaladı. Türkiye’nin bu saldırılarında 16 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı.
Türkiye’nin bu saldırılarının yanı sıra Şengal’de özel savaş politikalarını devreye koymaya başladı. Şengal’i boşaltmaya çalışan, saldırılar nedeniyle halkın geri dönüşünü engelleyen KDP, bu kez gençleri hedef almaya başladı. Şengal’e yönelik saldırılar ve devreye konulan özel savaş politikalarını gazeteci İbrahim Êzidî Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
KDP Êzidîleri yok etmek istiyor
Gazeteci Êzidî, KDP’nin özel savaş politikalarını Türkiye ile birlikte devreye koyduğunu belirterek, bunun ilk ayağının Şengal’e dönüşlerin engellenmesi olduğunu söyledi. Özel savaş politikalarıyla Şengal’e yönelik saldırı konseptinin de değiştiğini dile getiren Êzidî, “Êzidîleri yok etmek ve iradesizleştirmek için planları vardı. Ancak silahla, tehditle Êzidîleri yok edip iradesizleştiremediler. Şimdi özel savaş politikalarını uygulamaya koyarak, bu planlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Irak ordusu YBŞ ve YJŞ güçlerine saldırdığında, istediği sonucu alamadı ve bu savaşı başka bir aşamaya taşıdı. Bu aşamada özel savaş taktikleriydi. Bunun bir ayağı Êzidîleri göç ettirmektir. Bu aynı zamanda DAİŞ’in de bir planıydı. Burada KDP bu oyunu oynuyor. Şengal’i kendi kontrolüne alabilmek için her şeyi yapıyor ve deniyor. Duhok’ta 123 bin Êzidî mülteci var. Bunlardan 103 bini dışarıya göç etti. Şengal’e dönen Êzidîlerin sayısı da 150 bini geçti. Bu son günlerde Şengal’e tekrar dönüşler başladı. Ama KDP mülteci kamplarını boşaltmak istiyor. Bunları Şengal’e değil, yurt dışına göç ettirmek istiyor” dedi.
İş durma noktasında
Şengal’de devreye konulan bir diğer uygulamanın halkı kendine muhtaç ve mecbur etmek olduğunun altını çizen Êzidî, “Şengal’de güvenlik iyi ve bir sorun çıkmıyor. Ama KDP ve Türkiye, Şengal’i boşaltmak için aralıksız bir şekilde keşifler yapıyorlar. Fırsat bulduklarında da hemen saldırıya geçiyorlar. Bu havadan saldırıların nedeni de bölgeyi boşaltmak ve göçün önünü açmaktır. Irak hükümeti de Şengal’i ekonomik olarak kendi kontrolüne almak istiyor. Bunun bir örneği de şimdi Şengal’de benzin ve mazot krizi var. Irak güçlerinin izni olmadan kimse ne benzin ne mazot alabiliyor. Bu durum, yüzlerce insanın işinin durmasına neden oluyor” diye belirtti.
Gençlere ajanlık dayatması
Bölgede sürdürülen savaş politikalarından birinin de KDP eliyle gençlere ajanlık dayatmasının olduğunu ifade eden Êzidî, şunları söyledi: “Mahmur, Rojava ve Şengal üzerindeki saldırıları ayrı olarak ele alamayız. Çünkü bu bölgelerde halkın var olan iradesini kıramıyorlar. Ama bölgeler üzerindeki saldırı taktikleri değişiyor. Şengal’de özel savaş politikaları diğer bölgelerden daha yaygın olarak görülüyor. Maddi ve manevi olarak zayıf olan gençlere ajanlık dayatması yapılıyor. Bu gençler kendi kişisel menfaatleri uğruna ne istenilirse yapıyor. Ajanlık dayatması burada KDP tarafından yürütülüyor. KDP kendi etrafında bulunan Êzidîlerin desteğiyle Êzidîleri karşı karşıya getirmek istiyor. Bu da yine Türkiye’nin talebi üzerine gerçekleşiyor.”
DIŞ HABERLER