Gazeteci Berîtan Zagros, ‘Türkiye Musul’u tamamını işgal etmek istiyor. Bu kapsamda 17 Nisan’dan bu yana Kürtlere karşı geniş kapsamlı bir saldırı başlattı. Türkiye ve KDP büyük şok yaşadı. KDP zayıflarsa işgalciler kaybedecek ve Kürdistan ulusal birliği önünde bir engel kalmayacak’
Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına “Yeni Osmanlıcılık” planlarıyla hazırlanan Türkiye, Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) de yanına alarak 17 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yeni bir saldırı dalgası başlattı. Şiddetli çatışmalarla süren saldırıların 50’nci gününde sonuç alınamazken, Türkiye’nin kayıpları da arttı.
Gazeteci Berîtan Zagros, gelişmeleri MA’ya değerlendirdi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’yla paralel Ortadoğu’da savaşın geniş bir coğrafyaya yayıldığını belirten Gazeteci Berîtan Zagros, küresel ve bölgesel düzeyde şiddetli bir savaşın sürdüğünü söyledi. Berîtan Zagros, Ortadoğu’daki şiddet ve çatışma halinin Üçüncü Dünya Savaşı olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bu savaşın karakteri çok zıt cepheler gibi değil. En karşıt güçler hem birbirleriyle çatışan hem de bazı konularda karşılıklı çıkarlara dayalı pragmatik bir politika izliyor. Bunun en çarpıcı örneği Rusya ile ABD arasındaki uzlaşma ve savaştır. Ya da Rusya ile Türkiye arasında çatışmalar var. Bölgedeki mevcut savaşın bundan sonra daha çetin yaygınlaşacağı görülüyor. Özellikle Lozan Antlaşması yıldönümünün yaklaşmasıyla birlikte dünyada, bölgede ve özellikle Kürdistan’da işgal ve ilhak savaşları daha da zorlaşacaktır. Bu savaşın merkezi şimdi Kürdistan’da. Lozan’ın yıl dönümü ile Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nu canlandırmaya ve Kürdistan’ı işgal etmeyi amaçlıyor. İşgal saldırılarıyla Musul’u tamamını işgal etmek istiyor. Bu kapsamda 17 Nisan’dan bu yana Kürtlere karşı geniş kapsamlı bir saldırı başlattı.”
‘Savaş Kürt halkının ortak mücadelesinin sonucunu belirleyecek’
AKP-KDP’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik saldırılarda derin bir kriz yaşadığını dile getiren Zagros, “Her iki güç de Kürdistan’ı işgal etmekte PKK’yi engel olarak görüyor ve bunun için seferber oluyor. Buna rağmen Türkiye ve KDP seferberliğinin savaşla bittiği görülüyor. Türk birlikleri, tüm modern silahlarına rağmen ağır kayıplar veriyor. Türkiye ve KDP büyük şok yaşadı. Varlığı bu savaşın sonucuna bağlı olan Türk ordusu ve KDP, geri çekilmek istemiyor. Savaşın dengesi bozuluyor. Ağır kayıpları var. Bu savaş aynı zamanda Kürt halkının ortak mücadelesinin sonucunu belirleyecek” diye belirtti.
‘DAİŞ saldırılarını ayrı tutmak mümkün değil’
Tıkanan AKP-KDP’nin sivillere yönelik saldırılara başladığına dikkat çeken Zagros, “Mahmur, Çemçemal, Süleymaniye ve Bamernê’de siviller saldırıya uğradı. Elbette bu onların güçlü olduğunu değil, tam tersine başarısızlıklarının bir işaretidir. Güney Kürdistan’ın kentlerinde son günlerde düzenlenen saldırılar sonucunda 9 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan KDP ve Türk devleti DAİŞ çetelerini harekete geçirdi ve onlar üzerinden katliamlar gerçekleştirdi. Türk devletinin ve KDP’nin saldırılarıyla birlikte Güney’de DAİŞ saldırıları da arttı. Germiyan bölgesinde son iki ayda 30’a yakın sivil, Irak askeri, KDP özel güçleri ve DAİŞ tarafından öldürüldü. Bu da Türkiye, KDP ve DAİŞ’in Güney’e, hatta genel olarak Kürtlere karşı planının ortak olduğunu gösteriyor. KDP ve Türk devletinin bu ortak planından DAİŞ saldırılarını ayrı tutmak mümkün değildir” diye konuştu.
‘KDP medyası Anadolu’dan Görünüm rolünde’
KDP’nin, güdümündeki medya ile bölgede özel savaş propagandası yapmaya başladığını kaydeden Zagros, “KDP’ye bağlı medya, TRT’nin ‘Anadolu’dan Görünüm’ programının rolünü üstlendi. KDP basını kamuoyuna karşı güvenini tamamen yitirdi. Halk haberlerine baktığında onlardan uzaklaşıyor ve bu onlarda büyük bir öfkeye neden oluyor. Şimdiye kadar KDP basını Behdînan bölgesindeki halkı konuşturamadı. KDP’nin destekçileri, sadece maddi olarak destek veriyor ama gerçekte onun politikalarına katılmıyorlar. Yarın KDP’ye karşı bir ayaklanma olursa ilk ayağa kalkacak kişiler onlardır. Dolayısıyla KDP denilince Kürt’e karşı düşman politikalarına göre hareket edenler olarak söz ediliyor. Behdînan halkı tüm partileriyle güçlü bir vatansever köke sahiptir. Bazı imamlar şantaj ve para yoluyla örgütleniyor, PKK aleyhine ses çıkarıyor ve yanlış bilgi yayıyor. Kısacası Türk devletinin bile yapmadığını KDP yapıyor. Kürtler, ellerini KDP’den yıkadı. Ancak şu gerçek ki KDP burada zayıflarsa işgalciler kaybedecek ve Kürdistan ulusal birliği önünde bir engel kalmayacaktır” şeklinde konuştu.