Yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin gibi önemli büyükşehirleri kaybeden AKP-MHP’de şimdi sonuçları manipüle etme taktiği izleniyor. Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul’da AKP’nin itirazı üzerine bazı seçim bölgelerinde geçersiz oylar yeniden sayılmaya başlandı. Sayımlarda sonuca etki etmeyecek biçimde hatalar bulundu. Bazı sandıklarda Binali Yıldırım’ın bazı sandıklarda ise İmamoğlu’nun oylarında artış ve eksilmeler oldu. Sonucun değişmeyeceği yönünde genel bir algı olurken, AKP yönetimi ve hükümet medyası karalama kampanyası başlattı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, YSK’nın kesin olmayan verilerine göre İstanbul’da seçimi kazanan İmamoğlu hakkında açıklama yaptı. Ünal şöyle dedi: “Sn. Ekrem İmamoğlu; devam eden hukuki süreçten neden rahatsız? Kendini Başkan ilan edip, bu sürecin durdurulmasını neye dayanarak istiyor? Kendisi elinde belge sallayarak usulsüzlükten bahsediyor. Bu tavır millet iradesine, hukuk devletine saygısızlıktır. Devlet adamlığı, hukuki süreci yok saymak, şaibe oluşturmak, ‘ben başkanım’ diyerek meseleyi oldu bittiye getirmemektir.” AKP’nin bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da İmamoğlu’na yüklenerek, “Sen seçildiğine nereden kanaat getiriyorsun, nasıl getiriyorsun? Hangi hakla bizim bu işlettiğimiz süreci hadsizlik olarak görüyorsun? Bizim yaptığımız çok doğal ve yasal bir şey” dedi. Yavuz, yeniden sayımlarla birlikte aradaki farkın 29 binlerden 20 binin altına indiğini de iddia etti.
Yıldırım’ı ‘başkan’ ilan etmişti
AKP genel başkan yardımcıları, YSK verilerine göre İBB başkanı olanı İmamoğlu’na henüz sürecin devam ettiği konusunda yüklense de partilerinin adayı Binali Yıldırım, seçim akşamı daha oylar sayılırken kendisini İBB başkanı ilan etmişti. Ertesi gün de üzerinde Yıldırım ve Erdoğan’ın fotoğraflarının bulunduğu ‘Gönül Belediyeciliği kazandı. Teşekkürler İstanbul’ yazılı pankartlar İstanbul’un bir çok noktasına asılmıştı.
Yandaş ‘yenilensin’ istedi
İktidarın, önceki dönemlerde “sandığa saygı”, “seçimle geldik” söylemlerine sıkı sıkıya bağlı kalan AKP medyası da AKP’nin bu seçimlerde sandıkta birçok bölgede yenilmesini öfkeyle karşıladı. Seçim yenilgisini kabullenmeyen, sık sık vurgu yaptıkları sandıktan çıkan sonucu ‘beğenmeyen’ Yeni Şafak gazetesi yazarıİbrahim Karagül, 31 Mart seçimlerinin “darbe” olduğunu söyleyecek kadar ileri gitti. “31 Mart’ta Türkiye’ye seçim üzerinden darbe yapılmıştır” başlığıyla komplo teorileri ve Gezi nefreti dolu bir yazı kaleme alan Karagül, seçimlerin yenilenmesini, sandıktan çıkan sonuca müdahale edilmesini ve sandık görevlileri hakkında da soruşturma açılmasını istedi. Yazısında, sık sık müdahale isteğini tekrarlayan Karagül, AKP’yi harekete geçmeye çağırdı. Karagül, iddialarını ileri taşıyarak İstanbul’da seçimlerin yenilenmesini de istedi.
Star ‘darbe yapıldı’ dedi
Hükümete yakın Star gazetesi ise 3 büyük kentte YSK verilerine göre seçimi kaybeden AKP’nin ‘darbe’ye maruz kaldığını iddia etti. “Türkiye tıpkı Gezi kalkışması, 17-25 Aralık, 15 Temmuz’da olduğu gibi 31 Mart’ta da sandık üzerinden darbeye maruz kaldı” ifadelerinin kullandığını Star’ın manşetinde, “Organize hırsızlık ve hile yöntemiyle oylar üzerinden milli irade teslim alınmak istendi” dendi. Seçimden büyük yara alarak çıkan Erdoğan ise 31 Mart’taki balkon konuşmasından bu yana hiç ekran karşısına çıkmadı. Erdoğan’a yakın Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Erdoğan’ın bir süre dinlenme kararı aldığını yazdı. Selvi’nin “Erdoğan’ın değişim stratejisi” başlıklı yazısında, “Erdoğan’ın dinlenmesi aynı zamanda yeni dönemin hazırlık kampı gibi olacak” ifadeleri yer aldı. Bu arada BBC Türkçe’de yer alan bir haberde, parti içinde, aday tercihlerindeki hatalardan, teşkilatların yorgunluğuna, sandıklara yeterince sahip çıkılmadığından, yerel seçimlerde ittifak yapılmasının yanlışlığına kadar bir çok konuda özeleştiri yapılırken, HDP’nin aday çıkarmadığı batıda CHP’ye açık destek vermesinin büyükşehirlerin kaybedilmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekildiği yazıldı. Haberde, Erdoğan’ın ‘değişim’ için hazırlık yaptığı da ileri sürüldü.
AA’nın kaynağı AKP mi?
Yerel seçimlerde sonuç AKP’nin aleyhine evrilmeye başladığı anda veri akışını yaklaşık 13 saat kesen Anadolu Ajansı’nın (AA)tutumu halen tartışılıyor. Özellikle İstanbul’daki sonuçların aktarımını kesmesi büyük tepki çeken AA, konuya yönelik “Adayların oy oranlarının birbirine çok yakın olduğu İstanbul için, verilerin sağlıklı bir şekilde geldiği son noktada durup beklemek ve YSK’nın ilan edeceği sonuçları hep beraber görmek en doğru karardır” açıklaması yapsa da soru işaretleri giderilemedi. DW Türkçe’nin AA’daki eski ve mevcut çalışanlardan edindiği bilgiye göre, seçim sonuçlarını aktarmada şu anda tekel durumunda olan AA’nın verilerini nereden aldığı bizzat çalışanlar tarafından da tam olarak bilinmiyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir AA çalışanı, “Şu anda kimse bu verilerin nereden geldiğini bilmiyor. Bunu biz de kendi aramızda sorguluyoruz. Doğrudan teknik servis hallediyor ve eskiden bundan sorumlu olan haber masaları sadece yorum ya da değerlendirme yazıyor” dedi. AA’nın 1997-2003 yılları arasındaki Genel Müdürü Mehmet Güler de, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, şaibelerin giderilmesine yönelik AA’dan yapılan açıklamaları yeterli görmüyor. Güler, AA’nın seçim sonuçlarını hiçbir zaman YSK’dan almadığının da altını çizdi. Şu andaki sürecin şeffaf olmadığını söyleyen Güler, “Eğer sonuçlar bir parti genel merkezinden alınıyorsa bu son derece yanlış. Çünkü hangi partiden alırsan al, mutlaka manipülasyon olur” dedi.
HABER MERKEZİ