İçişleri Bakanlığı tarafından 11 Eylül 2016 tarihinde yerine kayyum atanan Iğdır’ın Tuzluca ilçesinin Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Gültekin, yaklaşan yerel seçimler öncesi kayyumları ve pratiklerini değerlendirdi. Yerel yönetimlerin demokratik siyaset ve Kürt halkı açısından önemli kazanımlar olduğunun altını çizen Gültekin, 2014 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karara bağlanan “Çöktürme Planı”na değindi. DBP’li seçilmiş belediye eşbaşkanlarına kayyum atamalarının Çöktürme Planı’nın bir parçası olduğunu söyleyen Gültekin, amacı ise şöyle ifade etti: “Bir bütün olarak özgürlük hareketini tasfiye etme çabasıydı. Demokratik siyaseti terörize ederek, halk ile olan bağlarımızı bitirmek istediler. Bu sadece belediyelerimize yönelik bir operasyon değildi, bir bütün olarak Kürt halkına yönelik bir imha, korkutma ve sindirme hareketinin bir parçasıydı.” Mart 2014 Yerel Seçimleri’nde DBP olarak kazandıkları Tuzluca Belediyesi’nde görevi devraldıkları zaman öncelikli olarak kenti demokratik siyaset temelinde yönetmeyi esas aldıklarını söyleyen Gültekin, “Tuzluca ilçesi, Kürt ve Azeri halklarının barış ve eşitlik temelinde yaşadığı çok kültürlü ve çok dilli bir yerdir. Hedefimiz, Tuzluca ilçesini barışın ve kardeşliğin kenti haline getirmekti. Halklar arasındaki sorunları bitirerek, sorunun eşitlik ve özgürlük sorunu olduğunu anlatmaya çalıştık. Sistem tarafından tüm inkar edilen kesimler ile tartışmalar yürüttük” diye konuştu.
Halk doğal meclis
Gültekin, görevde kaldıkları 1,5 yıl içerisinde başladıkları her proje ve sunacakları hizmette mutlaka halka danıştıklarını da ifade etti. “Halk, bir nevi belediyemizin doğal meclisiydi” diyen Gültekin, görevde kaldıkları süre boyunca yaptıkları hizmetleri ise şöyle sıraladı: “Göreve geldiğimizin ilk yılının sonlarına doğru Kobanê Direnişi oldu. Belediyemizin o ara bir park çalışması vardı. Muhtelif isimlerden de halktan da park için isim önerileri aldık. Kobanê Direnişi öyle bir karşılık buldu ki, toplumda bütün ilçe ağız birliği yapmış gibi ‘Buraya Kobanê Parkı yapalım’ dediler. Biz de halkımızın talebini karşılıksız bırakmayarak ismini Kobanê Parkı yaptık. Parkın içerisine ‘Barış ve Kardeşlik’ heykeli yaptık. Yine aşure törenleri için özellikle Caferi inancını benimseyen Azeri halkımız için bir alan belirledik. Bu alanı da ‘Kerbela Alanı’ ilan eden meclis kararı aldık. Tutuklamalardan dolayı bu projemiz yarım kaldı. İlçede şehir içi ulaşım hiç yoktu. İlçe halkı tarafından kurulan bir kooperatif ile şehir içi dolmuş hatlarımızı kurduk. Altyapımız çökmüş durumdaydı. Bunların hepsini ele aldık.” Görevde oldukları sırada yaptıkları bütün planlama ve başvuruların şu an askıya alınarak bekletildiğini dile getiren Gültekin, atanan kayyumların AKP’li büyükşehir belediyelerine bağlı çalıştıklarını, Tuzluca Belediyesi’nin de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandığını kaydetti. Gültekin herhangi bir şey yapılacağı zaman buraya bağlı şirketlerin gelip yaptığını belirtti. Gültekin, son olarak yerel seçimlerde halkın el konulan belediyelerini geri alacağını vurguladı.
Anıtlar yıkıldı, isimler değiştirildi
9 Ekim 2015 tarihinde asılsız suçlamalar sonucu Iğdır Belediyesi Eşbaşkanı Şaziye Önder ve diğer partili arkadaşları ile birlikte tutuklandığını hatırlatan Gültekin, tutuklandıktan sonra görevden uzaklaştırıldığını, ardından ise 11 Eylül 2016 tarihinde yerine kayyum atandığını hatırlattı. Gültekin, atanan kayyumun ilk icraatının yaptıkları “Barış ve Kardeşlik” heykelini yıktırmak olduğuna değindi. Gültekin, “Amaçları oraya düzenleme yapmak değildi. Barış ve Kardeşlik heykeliydi dertleri. İlçenin girişinde üç dilli ‘Hoş geldiniz’ yazısı vardı. Kürtçe, Türkçe ve Ermenice yazmıştık. Ermenice yazıyı da söktüler. Kobanê Parkı’mızın ismini ‘15 Temmuz Şehitler Parkı’ olarak değiştirdiler. Kayyumun halkta da hiçbir karşılığı yok. Çok zaruri olmadıkça Tuzluca halkı belediyeye bile gidip gelmiyor” dedi.
IĞDIR