Sosyal medyada #KayyumDarbedir etiketi ile yapılan paylaşımlarla, HDP’li belediyelere kayyum atanmasına tepki yağdı. DBP, EMEP, DEVA Partisi, CHP, Kürdistan İttifak Çalışması, Urfa Barosu ve AP’den de tepki açıklamaları geldi
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Siirt, Iğdır, Baykan, Kurtalan ve Altınova belediyelerine kayyum atanması ve belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına sosyal medyadan tepki yağdı. #KayyumDarbedir etiketi ile paylaşılan tepki mesajları sosyal medya gündem oldu.
Yapılan paylaşımlardan bazıları şöyle;
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, “Kayyum darbedir” diyerek, Twitter hesabından şu paylaşımda bulundu: “Kayyum sandık iradesine ve demokrasiye darbedir.”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Merkezi’nin yaptığı açıklamada, “Bugün iktidar HDP’li dört belediyeye daha kayyum atadı. İşte Saray’ın ‘normali’ budur: Baskı, irade gaspı, gözaltıdır. Demokrasiye, eşitliğe karşı tüm uygulamaları reddediyoruz. Seçilmiş belediye başkanlarının ve iradesine el konan yurttaşlarımızın yanındayız” denildi.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay da, “AKP’nin korona günlerinde de vazgeçmediği en önemli 2 şey: İşçiye köle gibi davranıp, sömürmek, halkın iradesini hiçe sayarak HDP belediyelerine siyasi darbe yoluyla kayyum atamak” paylaşımında bulundu.
DEVA Partisi kurucularından Ahmet Faruk Ünsal, yaptığı paylaşımda, “Iğdır, Siirt, Baykan, Kurtalan belediyelerine kayyım atandı. Bu rejim milli iradeye saygı duymayan belirsizlik ve keyfilik rejimidir” şeklinde tepki gösterdi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Halkın iradesine ipotek koyan darbeci zihniyet, gece yarısı operasyonlarıyla devam ediyor. Atanmış askerlerle, seçilmişlerin ve halkın hakkı gasp ediliyor.”
Kürt siyasetçi Sırrı Sakık da, “HDP’li 4 belediyeye daha kayyum! İşte 2019 kayyım ittifakı bugün HDP üzerinde kopartılan fırtınayla birbirini suçlayan muhalefet, Kürtler söz konusuysa kan kardeştir” paylaşımında bulundu.
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Tankınızla, topunuzla, paralı askerlerinizle binaları işgal edebilirsiniz, ancak halkın iradesini asla teslim alamazsınız. Halk iradesi ile kayyum rejimini yıkacağız” dedi.
DBP: AKP virüse dönüştü
Bu arada Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) de, 5 belediyeye kayyum atanmasına yazılı açıklama ile tepki gösterdi. Kayyum atamalarının “işgal girişimi” olarak değerlendirildiği açıklamada, “Bu işgal girişimleri 15 Temmuz 2016 sonrasında ilan edilen olağanüstü halin yansımalarıdır” ifadesine yer verildi. Açıklamada, “İktidar seçimle kazanamadığı belediyeleri kayyımlar ile gasp etmektedir” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Salgın döneminde insanlar can dertleri ile uğraşırken iktidar, ülke içinde ve dışındaki tüm başarısızlıklarını kayyımlar atayarak, halklar arasında kutuplaşma ve bölünme yaratarak gizlemeye çalışmaktadır. Böylesi süreçlerde iktidarın görevi halk iradesine el koymak değil, halklarımızın sağlını korumak olmalıydı. Bu sabah erken saatlerde yine iktidar tarafından Iğdır, Siirt, Kurtalan, Baykan ve Altınova belediyelerimiz iktidar tarafından işgal edilmiş ve Belediye eşbaşkanlarımız gözaltına alınmıştır. Bizler demokrasiye inanan taraflar olarak, insanlık tarihindeki en büyük ve tehlikeli bir virüs haline dönüşmeye başlayan AKP iktidarına karşı durmaya, tüm emek, barış ve demokrasiye inanan güçleri birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”
EMEP: Kayyum halk karşıtlığı
Emek Partisi (EMEP) Bölge Örgütü yaptığı açıklamada kayyumların, ‘tek adam iktidarının demokrasi ve halk karşıtlığının göstergesi olduğunu’ belirtirken, kayyum politikasının bırakılması ve gözaltına alınan belediye eş başkanlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İktidarın “normalleşme” adı altında işçileri ve emekçileri açlık ile ölüm ikileminde bıraktığı ifade edilen açıklamada, “Halk sağlığı için bilimsel gerçekler ışığında bir karantina uygulayarak halk sağlığını düşünmek yerine, halkımızın iradesini antidemokratik bir hamle ile bir kez daha gasp etmiştir. Bu zorlu günlerde bile hiçbir hukuki gerekçesi olmadan atanan kayyumlar halka meydan okumaktır, iktidarın her fırsatta karşı çıktığı ve dilinden düşürmediği ‘darbe’nin ta kendisidir” denildi.
AP Raportörü: Demokrasinin temelleri tehlike altında
Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada: “Daha önce Avrupa Konseyi’nin de belirttiği gibi, Türk yetkililere belediye başkanlarını görevden almayı bırakma çağrısından bulunuyorum” dedi.
Amor, “Yerel konseylere en azından geçici belediye başkanı belirleme hakkı verilmelidir. Demokrasinin temellerinin inanılırlığı tehlike altında” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi: İrade gaspı
HDP’li 5 belediyeye kayyım atanmasına bir tepki de Genel Başkanlığı’nı Ali Babacan’ın yaptığı Demokrasi ve Atılım Partisi’nden (DEVA) geldi. DEVA Partisi’nin resmi Twitter hesabından yayımlanan mesajda, “Seçilmiş makamlara el konulması seçmen iradesinin gaspıdır” dedi.
DEVA Partisi’nin yayımladığı mesaj şöyle: “Daha önce ifade ettiğimiz ve parti programımızda önemle vurguladığımız gibi, kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan, keyfi kararlarla, seçilmiş makamlara el konulması seçmen iradesinin gaspıdır. Bu, demokrasiye, onun temeli ve vazgeçilmezi olan seçimlere inancı zayıflatır.”
CHP Sözcüsü Fait Öztrak: kayyum atamalarına tepki göstererek; “Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Birilerinin hakkında mahkeme kararıyla varsa, mahkeme kararıyla tespit edilmeden görevden alınmaları doğru değildir. Ankara’dan atama yapılmasını doğru bulmayız. Seçimle yeniden seçilir. Bugünkü tek adam parti devleti rejimi içinde, aynen 12 Eylül darbe rejiminde olduğu gibi bazı partilerin Meclis’e girmesi engellenmeye çalışılıyor. 12 Eylül darbe rejimi hukukundan medet umuluyor.” dedi.
Kürdistan İttifak Çalışması kayyum atamalarına tepki göstererek; “İçişleri Bakanlığı “ben devletim yaptım oldu bitti” diyor! Tam bir keyfiyetle ve Kürt halkının sandıktan çıkan meşru demokratik iradesine dönük kendi koyduğu yasaları bile tanımayan anti-kürt öfke ve zorbalıkla kazanılmış belediyeler bir bir gasp edilmektedir. Ankara, İzmir, İstanbul’a kayyuma “hayır” deyip Diyarbakır, Siirt, Iğdır’a seyirci kalırsanız, demokrat olamazsınız. Sessiz kalırsanız “bugün bana yarın sana” misali bu uygulama sana da döner. Hayır, “yapamazsınız” diyerek açık tutum alın!” ” dedi
Urfa Barosu kayyum atamalarına tepki göstererek: “Bütün dünyanın salgın ile mücadele ettiği bir süreçte halk iradesinin, idari bir karar ile ortadan kaldırılması en hafif deyimiyle idari bir darbedir. Halk iradesine karşı gerçekleştirilen bu darbe, Türkiye’nin demokrasisine bir yarar sağlamayacaktır.” dedi
HABER MERKEZİ