HDP’li üç belediye eşbaşkanının yerine kayyum atanmasının halkın iradesine darbe olduğunu söyleyen İstanbul’daki yurttaşlar, “Bu darbeye sessiz kalmayın” diyerek, mücadele çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 3 büyükşehir belediyesine 19 Ağustos günü kayyum atanmasına yönelik tepkiler devam ediyor. Kayyum atamalarının halk iradesinin gaspı olduğunu dile getiren İstanbul’daki yurttaşlar, kayyumlara karşı mücadele çağrısında bulundu.
Kayyum istenmedi
19 Ağustos’ta kayyum darbesinin gerçekleştiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini belirten yurttaşlardan Maşallah Beyret, “Tüm dünya bilsin ki bu adaletsizlik ve hukuksuzluğa karşı çıkacağız. Eğer kayyum başarılı olsaydı son seçimleri kazanırdı. Ama kazanan halk oldu, halk kayyumu istemediğini söyledi. Kürtler iradesini kendi temsilcilerine verdi. Devlet bu tür politikaları ile gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Erdoğan ve Süleyman Soylu bilsin ki 1071’de Kürtlerin vatanına geldiklerinde saygıyla karşılandı. Yine de kurtuluşları Kürtlere bağlı. Sizler gidicisiniz, kazanan Kürtlerin iradesi olacaktır. Yaşasın Kürtlerin iradesi” diye konuştu.
‘Direnenler kazanacak’
Atanan kayyumlarla birlikte Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini söyleyen Filiz Keskin, “Güneydoğu’da yapılan mücadeleye ses veren annelerimiz örnek alıp bizimde ses vermemiz gerekir. Sessiz kalmamamız lazım. Kadınlar özgürleşmedikçe tüm dünyaya özgürlük gelmeyecektir. Bunun altını çizerek belirtiyorum. Kayyumların atanması darbedir. Darbeye karşı vicdanı reddediyoruz. Herkesi direnişe davet ediyorum. Direnenler kazanacaktır” dedi.
‘Faşist sistemi durduralım’
Yurttaşlardan Hafit Tunç ise, kayyumlara karşı herkesin ayağa kalkıp ses çıkarması gerektiğini belirterek, “Belediyelerimize zorla el konuldu. Kürt ve Türk halkı, belediyelerimize atanan kayyumların karşısında birlik olmalıdır. Kayyumları kabul etmiyor ve tanımıyoruz. Belediye başkanlarımız görevine tekrar dönmelidir. Ayağa kalkıp bu faşist sistemi durduralım” diye belirtti.
‘Hukuk herkese lazım’
Hukuk ve adaletin bir gün herkese lazım olacağını söyleyen Seyithan Kırmızı da, “Soyismi kendisiyle tezatlık oluşturan bir İçişleri Bakanı var. Bu, bizlerin ve oyunu kullanmış kesimlerin iradesini temsil eden bir İçişleri Bakanı değildir. ‘Biz temiz oylar için kayyum atadık’ diyor. Bu ne demek? Demek ki ortada birde kirli oylar var. Bizde diyoruz ki, kim ki eğer milyonların oylarını saymıyorsa o kitlenin bakanı değildir. ‘Kandil’e giden paraların önünü kestik’ diyorlar. Varsa bir hukuk bunu ortaya çıkarırsın. Ama biz şunu net gördük ki, kayyumlar döneminde kimlere ne rantlar ne çıkarlar ne paralar sağlandı. Eğersiz bu şekilde hukuksuzca davranıyorsanız, o bölgenin adı sömürge, atananlara da sömürge valisi denir. Bu ülkenin sol-sosyalist, muhafazakar inançlı insanlarına da sesleniyoruz: Bu darbeye sessiz kalmayın, 23 Haziran’daki gibi birlikte mücadele edelim. Herkesi kayyumlara karşı mücadeleye davet ediyoruz. Elbette faşizm gerileyecektir” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ