Kayyumun belediyeye bağlı Rojin Yaşam Merkezi ve bünyesindeki sığınmaevini kapatması birçok kadını mağdur etti. Kadınlar kaçtıkları şiddet ortamına geri dönmek zorunda bırakıldı
Hikmet Tunç/Van-Jinnews
Van Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Rojin Yaşam Merkezi, 3 Ocak 2014’te Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde aktif olarak çalışmaya başladı. İlk olarak 30 personelin istihdam edildiği merkezde, ihtiyaç doğrultusunda yeni atölyeler ve sığınma evinin kurulmasıyla birlikte istihdam edilen personel sayısı 50’ye ulaştı. Merkez, 2014 yerel seçimlerinde Van’ın büyükşehir statüsü kazanmasıyla birlikte Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’na bağlandı. Kısa sürede bölgede binlerce kadınla buluşan yaşam merkezi, faaliyetlerini sahada genişleterek sürdürdü. Tekstil, kilim dokuma, el sanatları, seramik ve gümüş işlemeciliği gibi üretim esaslı meslek edindirmeye yönelik çalışmalar yürüten atölyeler faaliyete geçirildi. Van merkez ve tüm ilçelerde “Toplumsal Cinsiyet Rolleri”, “Kadın Erkek Eşitliği” ile “Kadının İnsan Hakları ve Üreme Sağlığı” konuları üzerine özgün ve karma olmak üzere eğitim programları düzenledi. Aynı zamanda neredeyse bütün Büyükşehir Belediyesi personellerine “Toplumsal Cinsiyet Rolleri” üzerine eğitimler verildi.
Sığınmaevi kapatıldı
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı olarak danışma merkezi ve Sığınmaevi açıldı. Müdürlük bünyesindeki Danışma Merkezi’nde psikolog, sosyolog ve sosyal hizmet uzmanı gibi meslek elemanları çalıştı. Temel ilke olarak gizlilik esas alındı ve kadının can güvenliğini riske atmadan hareket edildi. Aynı zamanda ilde katledilen kadınların dava durumları takip edildi. Belediyeye atanan kayyumun ilk icraatı ise, daire başkanları ile müdürleri değiştirmek oldu. Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’na erkek atanırken, Kadın Ekonomisini Geliştirme ile Eğitim Müdürlüğü’ne 15 yılı aşkındır belediyede çalışan erkekler getirildi. Valilik ile Aile ve Sosyal Hizmetler (ASPB) İl Müdürlüğü’nün izni ve denetimi çerçevesinde açılan sığınmaevi “yapının uygun olmadığı” gerekçesiyle kapatıldı. Bir yılı aşkındır aktif olan binada 44 kadın ile beraberindeki 39 çocuk bulunuyordu. Kapatıldıktan sonra 20’nin üzerinde kadın, devlet sığınma evlerine yerleştirildi. Yerleştirildikleri sığınmaevlerinden daha sonra ayrılan kadınlar, şiddet gördükleri erkeklere geri dönmek zorunda bırakıldı.