Son günlerin en çok konuşulan ve tartışılan konularından biri de yerel seçimler. Yerel seçim tarihinde henüz bir netleşme olmasa da her parti kendi seçim startını vererek, alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Yerine kayyum atanan Yenişehir Belediye Eşbaşkanı Ülkü Baytaş, çalışmalarını ve eşbaşkanlık sistemini değerlendirdi. Ülkü Baytaş, kayyumun eşbaşkanlık sistemine bir saldırı olduğunu söyleyerek, “Halk tarafından seçildik, atamayla gelenlerin koltuklarımıza oturmasıyla görevimiz son bulmadı” diye belirtti.
‘Biz halk tarafından seçildik’
Yenişehir Belediyesi’nde yaptıkları çalışmalardan söz eden Ülkü Baytaş, kayyumun yaptığı tüm çalışmaların kendi projeleri olduğunun altını çizdi. Belediye eşbaşkanlarının çalışmadığı iddia edilerek yerlerine kayyum atandığına değinen Ülkü Baytaş, yaptıkları tüm projelerin ise kayyum projesi olarak halka sunulduğunu belirtti. Kayyum atanmasının ardından görevine her şekilde devam ettiğini kaydeden Ülkü Baytaş, “Biz halk tarafından seçildik, atamayla gelenlerin koltuklarımıza oturmasıyla bizim görevimiz son bulmuyor. Seçime kadar işimizin başında, halkımızın yanında olacağız. Kayyumlar belediyelerden çıkmadan yalnızca göz boyamaya çalışıyorlar. Diyarbakır’ın suyu Türkiye’de en temiz suydu, halk sırf bu yüzden bile Diyarbakır’dan çıkmıyordu. Şimdi Diyarbakır suyu içilmeyecek durumda” dedi.
‘Belediyeleri borçlandırdılar’
Belediyelerin su kanallarını temizlemediklerini söyleyen Ülkü Baytaş, insanların hazır içme suyuna yönlendirilmek istendiğine işaret etti. Ülkü Baytaş, “Bizim yaptığımız yolları, kaldırımları bozup bozup yeniden yapıyorlar. Bizim borçsuz bıraktığımız belediyeleri borçlu hale getirdiler. Bu bütçeler nereye gitti, nerelere veya kimlere harcandı? Diyarbakır’da yapılan çalışmalar o borçlarla denk gelmiyor. Henüz atamalarından birkaç ay sonra iç tartışmalar ve yolsuzluklar konuşulmaya başlandı. Kayyumun Diyarbakır’da bir taş kaldırmadığını söyleyebiliriz. Bizim projelerimiz üzerinden çalışmalar yaparak kusurlarını örtmeye çalışıyorlar” diye belirtti.
‘Eşbaşkanlığa saldırı’
Ülkü Baytaş, kadın merkezlerinin, birimlerinin, engelli ve çocuk birimlerinin, atölyeler, mahalle evlerinin kayyum tarafından ya kapatıldığını ya da Kur’an kurslarına çevrildiğini söyleyerek, kayyumların kendi ideolojilerini halka dayattıklarını ifade etti. Eşbaşkanlık sistemleri ile hayata geçirmeye çalıştıkları eşit yaşamın da gasp edildiğini dile getirdi. Kayyumlar yoluyla Kürt halkının değerlerine ve kazanımlarına el konulmaya çalışıldığını vurguladı. Kayyumların faşizmin başka bir boyutu olduğuna dikkat çeken Ülkü Baytaş, “Evet, bizim de kendimizi beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz noktalarımız var. Geriye baktığımızda yaptığımız eksikler de var ama şunu çok iyi gördük, eşbaşkanlık sistemi gerçekten yerelde çok şey kazandırdı. Bu nedenle tüm bunları eşbaşkanlık sistemine bir saldırı olarak da ele alıyoruz” diye değerlendirdi. Eşbaşkanlık sisteminin kendileri için stratejik olduğunu ifade eden Ülkü Baytaş, “Bu nedenle biz daha fazla yoğunlaşarak yeni dönemde eşbaşkanlığı daha güçlü bir ideoloji üzerinde hayata geçireceğiz. Eşbaşkanlık sistemi konusunda iddialıyız ve bu sistemden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
‘Belediyeler karakol oldu’
Belediyenin halk için olduğunu ancak şu anda, “Belediye başkanı koltukta otursun, maaş alsın” anlayışının hakim olduğunu ifade eden Ülkü Baytaş, “Halk o belediyeye girip işini halledemiyorsa ya da o belediyeye girene kadar 2 tane polis kontrolünden geçiyorsa bu belediye halkın belediyesi olur mu?” diye sordu. Kayyımların belediyeleri birer karakola dönüştürdüğünü, kendilerinin de müdür gibi hareket ettiğini vurgulayan Ülkü Baytaş, “Halkın içine çıktıklarında da etraflarında 6-7 korumayla çıkıyorlar. Halkla korumalar eşliğinde tokalaşıyorlar. Yani bir halklaşma da yok. Belediyeler halkın belediyesi olmaktan çıkmış” dedi.
Beritan Canözer /Diyarbakır-Jinnews