Kayyımlarla ilgili panelde konuşan Siyaset Bilimci Cuma Çiçek, ‘Şark Islahat Planına’ işaret ederken, Gazeteci A. Duran Topuz, ‘demokratik çöküş’ yorumunu yaptı. Av. M. Emin Aktar ise hukuki boyuta dikkat çekti
Mardin Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu tarafından düzenlenen “Kayyım Uygulamasının Demokratik Yönetim İlkeleri ve Yasal Açıdan Değerlendirilmesi” başlıklı panelde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı belediyelere yönelik kayyım politikası masaya yatırıldı.
Baronun Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Yazar İrfan Amida yaparken, konuşmacı olarak Gazeteci Ali Duran Topuz, Siyaset Bilimci Cuma Çiçek ve eski Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar yer aldı. Panele HDP Mardin Milletvekili Pero Dundar, baro üyesi avukatlarla birlikte çok sayıda dinleyici de katıldı.
Belediyelerde kanuni bir temeli yok
Panelde ilk olarak Mehmet Emin Aktar konuştu. Kayyımın, medeni hukukta yer alan bir durum olduğunu ve şirket yada resmi bir kurumda görevini yapan kişinin kısıtlılık yaşaması durumunda durumu idare etmek için kısa süreli bir görevlendirme yapılabileceğini belirten Aktar, kayyumun belediyeler için ise herhangi bir kanuni temellendirmesinin olmadığını söyledi.
AKP medyasını okuyup yargılama yapıyorlar
Özellikle çözüm sürecinin bitmesiyle birlikte iktidarın toplumsal dinamizmi kırmak adına kayyım uygulamasına başvurduğunu kaydeden Aktar, sözlerine şöyle devam etti: “HDP’li belediyelerin yaptığı toplumsal çalışmaları görmesi üzerine ‘Belediyenin kaynaklarını örgüte aktarıyorlar’ iddiasıyla kayyım ataması yaptılar. Geçenlerde yerine kayyım atanarak görevinden alınan ve tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gülten Kışanak’ın davası vardı. Yargıç olarak tanımlanan kişi bu iddiaların çürütüldüğünden habersiz bir şekilde bu konuya ilişkin sorular sormaya çalıştı. Bu da gösteriyor ki sadece AKP medyasını okuyup yargılama yapmaya çalışıyor.”
‘Kürt sokağı özel güvenlik alanı ilan edildi’
Siyaset Bilimci Cuma Çiçek de, kayyımı “devletin Kürt meselesinde fabrika ayarlarına dönüş” olarak tanımladı. Çiçek, “Bu fabrika ayarına da Şark Islahat Planı diyebiliriz. Bu plan çerçevesinde Kürt sokağı özel güvenlik alanı olarak ilan edildi” dedi.
Gazeteci Ali Duran Topuz ise, kayyımın demokratik çöküş ve Kürt kimliği ile özel bağlantısı olduğunu dile getirdi. “2014 yılından sonra çok hızlı ve sert bir şekilde eşit yurttaş kategorisi planlı bir biçimde aşındırıldı” diyen Topuz, “Genel olarak baktığımız zaman uzun süredir özgür yurttaşın olmadığını görüyoruz. Sistemin bir yurttaşı özgür ve eşit olarak görmediğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Panel, konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile son buldu.
MARDİN