CHP Genel Başkan Yardımcısı Kaya, belediyelere kayyum atanmasını ve yardımların engellenmesini ‘Halkın iradesine ipotek’ sözleri ile yorumladı. Kaya, ‘İktidarın yönetememe krizi var’ dedi
Koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte yönetememe krizi daha da görünür hale gelen AKP iktidarı, yaşadığı bu krizi muhalif belediyelerin hizmetlerini engelleyerek örtmeye çalışıyor.
31 Mart seçimlerinin ardından HDP’li belediyelere atanan kayyumlar salgın sürecinde de hız kesmedi ve geçtiğimiz 23 Mart’ta HDP’li 8 belediyeye kayyum atandı.
AKP iktidarının muhalif belediyelere yönelik baskı ve yönelimleri bununla da sınırlı kalmadı. Muhalif belediyelerin ücretsiz ekmek ve dayanışma kolileri dağıtımlarından sahra hastaneleri kurmalarına yasak getirilmesinin yanı sıra yardım kampanyaları başlatan CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin başkanları hakkında da soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, iktidarın muhalif belediyeleri hedef almasını ve yardım kampanyalarını engelleme girişimlerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) İdris Sayılgan’a değerlendirdi.
‘Yardım yapılmayacaksa belediyeler ne için var?’
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkanlığı yaptığı dönemde belediye başkanlarının halka hizmet için var olduğunu, dolayısıyla bunun asla engellenemeyeceği ve engellenmemesi gerektiği şeklindeki sözlerini hatırlatan Kaya, şunları söyledi: “Bugün gün geldi devran döndü. Şimdi 11 büyükşehir ve 10 il belediyesi CHP belediyeleri. Bu belediyelerde parti amblemi taşımadan, belediye başkanlarının propagandası yapılmadan hizmet ediyor. Özellikle maske dağıtımı, ilaçlama, ekmek dağıtımı konusunda ve genel yardımlar konusunda hiçbir yardım kolisi üzerinde ne belediye başkanını fotoğrafı var ne de bir siyasi partinin logosu ve amblemi var. Bugün bu yardımlar yapılmayacaksa belediyeler niçin var? Bunun önüne engel olmaya çalışılıyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Hem bir siyasi partinin genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı olarak bir çalışma yürütürseniz, siyasi parti anlayışını da önde tutarsanız bu ülkede birlik ve beraberliği sağlama şansınız olmaz.”
‘Halk iradesine ipotek’
CHP’li Kaya, halkın seçtiği belediye başkanlarının salgına rağmen görevden alınmasını ise, “Halkın iradesine ipotek koymak” olarak değerlendirdi. Kaya, “Kimi yerlerde belediye başkanlarını görevden alıp kayyım atıyor, kimi yerlerde de belediyelerin hizmet vermesinin önünde engel olmaya çalışılıyor. Bu aslında halkın iradesine ipotek koymadır. Bu demokrasilerde olmaz, olsa olsa tek adam rejimlerinde olur” ifadelerini kullandı.
‘Onlar 45 günde Adana Belediyesi 15 günde yaptı’
Kaya, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı sahra hastanesinin engellenmesi ile ilgili de şunları söyledi: “Bunu Adana İl Sağlık Müdürlüğü kullanabilir. Belediye başkanı ‘Ben yapayım, ben kullanayım’ demiyor. ‘Yaptım buyurun hizmetinizdedir’ diyor. Şimdi İstanbul’da Atatürk Havalimanında 2 milyar liraya mal olmuş pisti yok ederek bir sahra hastanesi yapmaya çalışıyorlar. Ama Adana belediyemiz yaklaşık 15 günde yaptı. ‘Biz bunu 45 günde ya da 2 ayda yapacağız, siz niye 15 günde yaptınız’ der gibi bir engelleme ile karşı karşıya kalındı.”
‘Yönetememe krizi’
Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri başkanlarına yönelik dayanışma kampanyaları nedeniyle açılan soruşturmalara da tepki gösteren Kaya, kampanyaların şeffaf ve aleni bir şekilde yürütüldüğünü, kaynakların başkanların şahsi çıkarları için değil, halka hizmet için kullanıldığını vurguladı. Kampanyalarının hukuka aykırılık teşkil etmediğini söyleyen Kaya, “AKP, belediye başkanlarının elini kolunu bağlayarak hizmetten yoksun kılmaya çalışıyor” dedi.
Kaya, iktidarın salgın sürecinde büyüyen yönetememe krizine ilişkin ise “Şu anda ne yazık ki maskesiz markete giremeyenler, devletten maske bekliyor. Bunu eğer çözemiyorsan o zaman hiçbir şeyi çözme şansın yok. Yaşadıkları yönetememe krizini muhalif belediyelere saldırarak aşmaya çalışıyorlar. Ama bunu halk görüyor ve ters tepiyor” diye konuştu.
HABER MERKEZİ