Belediyelere kayyım atanması birçok kentte protesto edildi
Emek ve demokrasi güçleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Êlih (Batman), Riha’nın (Urfa) Xelfetî (Halfeti) ve Mêrdîn (Mardin) Büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasını birçok ilde protesto etti.
Wan
KESK Wan Şubeler Platformu, irade gaspına karşı şube binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan KESK Wan Şubeleri Platformu Dönem Sözcüsü Nihat Tunç, Kürtlerin seçme ve seçilme hakkının ellerinden alındığını söyledi. Kayyım atamasındaki hedefin tüm toplumun iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak olduğunu ifade eden Tunç, “Kayyımla darbeler olağan hale getirilmek istenmektedir. Kayyım halk iradesine ve emeğe darbedir. Kayyım; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı ve angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır” dedi.
Demokrasinin varlığının temel koşulunun halk iradesine saygı duymak olduğunu ifade eden Tunç, “Aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Herkes bilmelidir ki; yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyım darbesi yeni belediyeler ile sürecektir. Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir” diye belirtti.
Şirnex
Şirnex Emek ve Demokrasi Platformu, Silopiya (Silopî) ilçesinde KESK binası önünde kayyım atamalarını protesto etmek amacıyla açıklama yaptı. Ortak basın metni KESK Silopiya Temsilcisi Yaşar Taşdemir tarafından okundu. Taşdemir, kayyım atamalarıyla seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini belirterek, iktidarın Kürt halkının iradesine ipotek koyarak kayyım uygulamalarını olağan hale getirmeyi amaçladığını söyledi.
DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez de kayyım uygulamalarının halkın iradesini çalmak anlamına geldiğini belirterek, mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Yapılan konuşmalar ardından kitle 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
İstanbul
İstanbul’da kayyım protestoları bugün de devam etti. DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü, kayyımlara dair açıklama yaptı. DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, kayyım politikalarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük yürütülen ağırlaştırılmış tecritten bağımsız olmadığını vurguladı. Saki, “Bu süreçte bizim sözümüzü, binalarımızı tecrit ediyorlar. Kürt halkını, sosyalistleri, devrimcileri yalnızlaştırmak istiyorlar. Herkesi tecrit ederek, kayyım sistemini kalıcı hale getirmek istiyorlar. Kayyım rejimini durdurmak için birleşik mücadele temennimiz. Tüm halkları, ortak mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
DEM Parti İlçe Örgüt yöneticilerinden Zeynep Erbağa, kayyım politikasının “halk iradesine darbe” olduğunu vurguladı. Kayyım politikalarının yeni belediyelere sıçrayabileceğini söyleyen Erbağa, “Halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyım politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık. Halk iradesine vurulan bu darbelerden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleri ile halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir” dedi.
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde Nurtepe-Güzeltepe Emek ve Demokrasi Güçleri, kayyımlara dair açıklama yaptı. DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ın da aralarında bulunduğu grup, Nurtepe Metro girişinde açıklama yapmak istedi. Polis engeliyle karşılaşan grup, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. Ardından DEM Parti Eyüpsultan İlçe Örgütü binasına geçilerek, burada açıklama yapıldı. Yürüyüşte “Kayyum rejimi halk iradesine darbedir. Kayyumlar gidecek biz kalacağız” pankartı açıldı. Mehmet Daltapa, AKP-MHP iktidarının kaybettiği belediyeleri kayyımlarla ele geçirmeye çalıştığına dikkat çekti. Daltapa, kayyım politikaları son bulana dek mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.
DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, “Biz demokrasi istiyoruz. Kayyum hırsızlıktır. Bu topraklardaki acılar artık son bulmalı. Biz bu topraklara barışı getireceğiz. Kayyum gaspına karşı halklar el ele vermeli” dedi.
İzmir
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Cumhuriyet Meydanı’nda kitlesel açıklamayla kayyımları protesto etti. Açıklamada, “İrademe dokunma kayyıma geçit yok” pankartı açıldı. Eyleme CHP’li Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ile çok sayıda kişi de destek verdi.
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, “Belediye önlerinde toplanan halk ve belediye meclis üyeleri, belediyeye sokulmadı ve arbedenin ortasında kaldı. Bunlar açıkça ülkede seçme ve seçilme özgürlüğü fiilen ortadan kaldırılmış olduğunu bize gösterdi. Bu karanlık elbet bir gün dağılacaktır. Her yerde demokrasi, insan hakları ve özgürlük diye haykıracağız. İnanın bunu elde edeceğiz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; kayyım atamalarına derhal son verin. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’i derhal serbest bırakın ve görevine iade edin. Mardin, Batman, Halfeti belediyelerine yapılan kayyım atamalarını iptal edin. Demokrasiyi ayaklar altında çiğnemekten derhal vazgeçin” ifadelerini kullandı.
Adana
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, “Kayyım Değil Demokrasi!” sloganıyla İnönü Parkı’nda bir araya gelerek Atatürk Parkı’na kadar yürümek istedi. Polis, Adana Valiliği’nin kentte 3 günlük “eylem ve etkinlik yasağı” gerekçesiyle engellemeye çalıştı. Polisin ablukasına ve engellemesine rağmen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile yüzlerce kişi parkta bir araya geldi.
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Başkanı Avukat Yakup Ataş, belediye başkanları hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmaksızın kayyım atanmasının Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini vurguladı.
Toplumsal Özgürlük Partisi Merkez Yürütmek Kurulu (TÖP MYK) üyesi Şilan Sürmeli, “Patronların cebini dolduruyorsunuz, hırsızsınız. Çocuklar, kadınlar her gün katlediliyor, cezasızlık politikaları uyguluyorsunuz, katlisiniz. Halkın iradesini gasp ediyorsunuz, meşru değilsiniz, biz kazanacağız” dedi.
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kayyum hırsızlıktır, gasptır ve yolsuzluktur. Bu ülkede yaşanan tüm haksızlıkların ve hukuksuzlukların sembolüdür. 31 Mart yerel seçimleri Türkiye’de önemli bir siyasi kırılma yarattı. O seçimlerde, halklar AKP ve MHP iktidarına devam etmek istemediğini gösterdi. İktidarın kaybettiği bir dönemin başlangıcı oldu. AKP, kaybettiği iktidarını kayyım politikası ile telafi etmeye çalışıyor. Kayyım uygulamaları toplumsal adaleti ve hukuku da yerle bir ediyor. Devlet Bahçeli, kaç yıldır siyasette koltuğu işgal ediyorsunuz? Kürt sorununu çözmek istiyorsanız, muhataplarıyla masaya oturacaksınız. Kayyımları geri çekeceksiniz ve halkın iradesine saygı göstereceksiniz. Azıcık tarih bilginiz varsa, azıcık samimiyseniz proje sahibi olan Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi kaldırıp özgürlük koşullarını sağlayacaksınız. Batman, Halfeti ve Mardin’de direnen halkımız çözüm haritasının sesi olmuştur. Biz de Kürdistan’da ve Türkiye’nin her yerinde mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Açıklamadan sonra polis kitleye saldırdı.
Amed-Bismil
Amed’in Bismil ilçesinde aralarında DEM Parti, DBP, DEVA Partisi, Saadet Partisi’nden isimlerin de olduğu çok sayıda kişi DBP binası önünde biraraya geldi. Kent Meydanı’na kadar yapılan yürüyüşün ardından açıklama yapıldı. Yürüyüşte, “Kayyım halk iradesine darbedir, kayyım iradesi değil halk iradesi” pankartı açıldı.
DEM Parti Bismil İlçe Eşbaşkanı Mustafa Kurt, kayyım atamalarını kınayarak, hukuksuz karardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, halkların iradesine ipotek koyan hiçbir siyasi iktidarı tanımadıklarını belirtti. Gürbüz, “Kürt halkı olarak tecridi kıracağız, kayyımları buradan göndereceğiz. Faşizme Kürdistan’da geçit vermeyeceğiz” dedi.
Açıklama sonrası oturma eylemi yapıldı.
Ankara
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, “Kayyum değil, demokrasi” şiarıyla Sakarya Meydanı’nda açıklama yaptı. “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Dîsa dîsa serhildan, dîsa dîsa berxwedan”, “Faşizme karşı omu omuz”, “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda siyasi parti ve kurum temsilcisi katıldı.
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, 4 Kasım siyasi darbesinin olduğu tarihte kayyum atandığını hatırlatan Koçyiğit, “Bugün güncellenmiş bir Şark Islahat Planıyla karşı karşıyayız. Gün ezilenler olarak, halklar olarak, inançlar olarak zalime karşı direnme günüdür. Pusulamız nettir, bizi ancak ve ancak yan yana birlikte ördüğümüz toplumsal itirazımız kurtuluşa götürecektir” dedi.
SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, Kürdistan’daki kayyım eylemlerine katıldıklarını ve halkların Türkiye’ye bir çağırısı olduğunu söyleyerek, “Kürt halkı direnmekte kararlı, kendi iradesine sahip çıkmakta kararlı. muhalefetin tüm güçleri bir arada durursak kazanırız. Muhalefetin tüm güçlerini yan yana getirmek başlıca görevimizdir” diye belirtti.
10 Ekim Barış Derneği Eşsözcüsü İshak Kocabıyık, “Bu haksızlığı, adaletsizliği, savaş çığırtkanlığını, zulmü ve kayyumu kural haline getirmeye çalışan bu zalim iktidara karşı diyoruz ki; Siz kayyum dedikçe biz halkın iradesi diyeceğiz, siz baskı dedikçe biz demokrasi diyeceğiz, siz savaş dedikçe barış isteyeceğiz. Sizin faşist uygulamalarınıza asla biat etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Devrimci Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Uğur Akkaya ise şunları söyledi: “Bu topraklardaki hiçbir halk faşizme boyun eğmedi ve eğmeyecektir. Sermayenin başkenti Ankara’dan faşizme ve temsilcilerine sesleniyoruz; Eninde sonunda birleşik mücadelemizle gönüllülüğün ortak vatanını kuracağız.”
Açıklama alkışlar ve sloganlarla son buldu.
Kaynak: MA