Dicle Nehri’nde 5 gündür ulaşılamayan Z.Ç. için arama kurtarma çalışmaları devam ederken, aile HDP belediyesi döneminde işe alınan ancak işlerine kayyım tarafından son verilen dalgıçların çalışmalara katılmasını talep etti, ancak kayyım kabul etmedi
Xarpêt’ten (Elazığ) doğan ve Basra Körfezi’ne kadar uzanan Dicle Nehri’nde, her yıl onlarca boğulma vakası yaşanıyor. Özellikle nehrin geçtiği Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde boğulma vakalarının yanı sıra çok sayıda intihar olayı da yaşanıyor.
5 kişilik ekip kuruldu
Boğulma ve intihar olaylarına karşı Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yönetiminde olan Cizre Belediyesi, 2013 yılında 5 dalgıç işe aldı. Dalgıçlar, belediyenin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetiminde olduğu 11 Eylül 2016 tarihinde atanan kayyım tarafından işten çıkarıldı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yönetime gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP), dalgıçların işe iadesini sağladı. Ancak 29 Ekim 2019’da belediyeye atanan kayyım, bir kez daha dalgıçların işine son verdi.
Başka şehirden ekipler getiriliyor
Cizîr’de sahil boyunda gerekli güvenlik önlemlerinin olmamasının yanı sıra kum ocaklarının açtığı çukurlar nedeniyle çoğunluğu çocuk olmak üzere çok sayıda kişi boğulma tehlikesi geçirirken, dalgıçların işten çıkarılmasıyla ölüm vakaları da arttı. Dalgıçların işine son verilmesiyle, boğulma vakalarına müdahale etmek amacıyla 252 kilometre uzaklıkta bulunan Bedlîs’in Tetwan ilçesinden dalgıçlar getiriliyor.
Arama talebine kayyımdan ret
Son olarak 27 Kasım’da intihara sürüklenerek Dicle Nehri’ne atlayan iki kız kardeş biri balık avlayan yurttaşlar tarafından kurtarılırken, diğer kardeşi kayboldu. Arama kurtarma çalışmalarının yetersiz olması nedeniyle aile bireyleri daha önce kayyımlar tarafından işten çıkarılan dalgıçların da arama çalışmalarına katılmasını talep etti. Ancak kayyımın buna izin vermediği belirtildi.
Kayyımın işine son verdiği dalgıçlardan Cemal Candoruk, boğulan Z.Ç.’nin ailesinin kendileriyle aramaya çalışmalarına katılmaları için iletişime geçtiğini belirterek, “Aileye belediyeye bu taleplerini iletmesini istedik. Ancak kayyım ailenin bu talebini kabul etmemiş” diye aktardı.
Bu nehrin her yerini biz biliyoruz
Candoruk, Sêrt ve Habur Çayı’nda yaşanan vakalara da müdahale ettiklerini ifade ederek, “Ancak kayyım nedense işimize son verdi ve ekip dağıldı. Herhangi bir gerekçe olmadan işimize son verdiler. Artık dışarıdan gelen ekipler müdahale ediyordu. Dicle Nehri’ni gelen ekipler bizim kadar bilmiyor. Biri suya düştüğünde ya da bir boğulma vakası yaşandığında, o cenazeye en geç bir gün içinde ulaşıyorduk. Yine anında müdahale olduğu için canlı kurtardığımız insanlar da var. Bu suyun neresinde akıntı olduğunu, boğulan bir kişinin nereye sürüklendiğini milim milim hesaplayıp, ona göre müdahalede bulunuyorduk. Çoğu zaman cenazeyi çıkarttığımız yerlerde bir iki gün boyunca olay yerinde inceleme yapıyorduk” diye konuştu.
Zorumuza gitti
Candoruk, “Bu çocukların ailesi de bizimle irtibata geçti ve yardıma gelmemizi istediler. Biz de belediyeye başvurmalarını rica ettik. Aile talebini kayyıma iletmiş, ancak kayyım ailenin bu talebini reddetmiş. Bu zorumuza gitti. Çünkü söz konusu bir candır. İşten çıkartılmamıza rağmen halen o sorumlulukla hareket ediyoruz ve çoğu zaman nehir kenarında tur atıyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber: Zeynep Durgut / MA