Êlih’te kayyım protestolarında gözaltına alındığını ve darp edildiğin söyleyen öğretmen Sibel Suna, ‘Buradaki direnişle gurur duyuyorum. Son nefesime kadar mücadele edeceğim’ dedi
Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman), Xelfetî (Halfeti) ve Esenyurt belediyelerine kayyım atamalarına karşı başlatılan eylemler sürerken, Êlih’te kayyım atamasına karşı belediye önüne yürüyenlerden birisi de müzik öğretmeni Sibel Suna oldu. Sibel Suna, belediye önünde söylediği “Susuyorsanız dilsiz şeytansınız, madem kayyım atayacaktınız neden seçim yaptınız? Ben dışarıdan yaşlı annem ve babamı getirdim. Oy kullandılar, haksızlığı kabul etmiyoruz” sözleriyle dikkat çekmişti. Kentte gün boyu süren protestolarda yer alan Sibel Suna, gözaltına alındı, 2 günlük gözaltı sonrası serbest bırakıldı. Sibel Suna, serbest kaldıktan sonra yeniden protestolara katıldı.
‘Vicdani olarak kabul etmiyorum’
Kentte 2018’den bu yana öğretmenlik yaptığını anlatan Sibel Suna, “Kayyımın zihniyetini kendim gördüm. Protestolarda ilk günden beri ben varım. Gülistan Sönük’ün lise arkadaşıyım. Aynı lise, aynı sırada okuduk. Ben öğretmen, o belediye başkanı oldu. Ben kesinlikle vicdani olarak o durumu kabul etmediğim için protestolardayım” ifadelerini kullandı.
Nezarette işkence
İşkence ile gözaltına alındığını kaydeden Sibel Suna, “İki gün gözaltında kaldım. Burada ters kelepçeyle işkence gördüm. İki gün nezarethanede kaldım. Normalde nezarethane günü bir gündür, savcı bilinçli bir şekilde iki gün bıraktı. İşkenceler daha çoğalsın diye. Önce Kaçakçılık Şube nezarethanesine götürdüler. Sonrasında TEM’e götürdüler. Orda dört kadın olarak işkenceye maruz kaldık. Nezarethanede copla dördümüzü beraber dövdüler. Hücre dedikleri bir yerde yaptılar” diye konuştu.
Savcı darp raporunun üstünü kapatmak istedi
Savcı karşısına çıktığında savcının olayın üstünü kapatma uğraşı içinde olduğunu kaydeden Suna, “Savcıya üçüncü gün çıktığımızda, savcı bizden rica etti. Özellikle öğretmen olduğum için ‘Senin darp raporunu dosyaya eklemeyelim’ dedi. ‘Bunun üstüne merteben yükselsin, müdür ol’ dedi. Ben de kesinlikle kabul etmedim, beni dışarıya bırakmak zorunda kaldı. Ama hâlâ bunun arkasındayım, çünkü benle beraber dört kadın da işkence gördü. Savcı bana ‘Sen devletimizin öğretmenisin, senle teke tek konuşalım’ dedi. ‘O raporu yok edelim’ dedi. Ben de bu iğrenç teklifi kabul etmedim” ifadelerini kullandı.
‘Sonuna kadar direneceğim’
Kayyıma karşı çıkmanın vicdani bir sorumluluk olduğunu dile getiren Suna, “İşkenceler hala nezarethanede var. İnsanları susturamazlar. Kadınlarımızın vücutlarında hala morluklar var. Şuan buradaki direnişle gurur duyuyorum. Son nefesime kadar mücadele edeceğim. Mutluyum, çünkü insanlar sesimizi duymuş” şeklinde konuştu.
‘Oyumun arkasındayım’
Kayyım gidene kadar mücadelesini sürdüreceğini dile getiren Suna, “Biz DEM Parti’ye oy verdik ve hala oyumun arkasındayım. Hala verdiğim mücadelenin arkasındayım. Ben bunu savcıya da söyledim. İstersen ihraç et beni. Bir sürü öğretmen ihraç edilmiş. Ben de onlardan biri olayım, ama şerefli öğretmen olarak kalayım” diye kaydetti.
Haber: Fethi Balaman / MA