Kayyım atanan kentlerden biri olan Amed’de kayyımların icraatları, asimilasyon ve yolsuzluk oldu. Yolsuzlukları ayyuka çıkan kayyımlar, belediye bütçesini tüketince taşınmazları ve mahalleleri satışa çıkardı
Selman Çiçek
AKP-MHP iktidarının savaş politikalarından biri de halkın iradesine atanan kayyımlar oldu. 19 Ağustos 2019 tarihinde HDP’nin Amed, Wan ve Mêrdîn büyükşehir belediyelerine kayyım atandı. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde HDP, 3’ü büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi kazandı. HDP’nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine İçişleri Bakanlığı kararıyla kayyum atandı. Kayyım atanan belediyelerin meclisi de feshedilirken birçok meclis üyesi de görevinden alındı.
Gelen gideni aratmadı
Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Hasan Basri Güzeloğlu ve Münir Karaloğlu adları sık sık yolsuzlukla gündeme geldi. Yolsuzlukları iyice ayyuka çıkan iki vali, yolsuzluklarını örtemeyince görevden alınarak merkeze çekildiler. İki kayyım hakkında görev yaptıkları dönemde, ithal ve çifte maaşlı bürokratlar, belediyeden yapılan harcamalar ve ihalelerle sık sık gündeme gelmişti. Kayyım Güzeloğlu, 500 milyon tutarındaki kuyumcu vurgunu ile gündeme gelmişti.
İşçi düşmanı kayyım
Ardından 10 Haziran 2020’de Diyarbakır Valisi ve kentte kayyım olarak atanan Karaloğlu, burada da birçok yolsuzluğa imza attı. Karaloğlu, ilk iş olarak asimilasyon politikalarını derinleştirdi. Tabelalar başta olmak üzere birçok yerde Kürtçe isimleri kaldırttı ve belediyenin sloganını “Başım gözüm üstüne” olarak belirledi.
Karaloğlu, baskı, mobbing ve KHK’yle ihraç tehditleriyle belediye çalışanlarını sık sık hedef aldı. HDP döneminde yüzde 2 üyeye sahip olan hükümete yakın Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN), Karaloğlu döneminde belediyede salt üye çoğunluğuna ulaştığını ve muhatap yetkili sendika olduğunu duyurdu. TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şube Eşbaşkanları Mehmet Candar ve Nihal Yanık’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi ihraç edilerek, en az 84 belediye işçisinin işine son verildi.
Kürtçe okulları kapattılar
Kayyım anlayışının, bir yönetim anlayışından öte bir gasp olduğunu gösteren olaylardan biri de bayrak asma olayı. Kayyım atanan her belediyeye, ilk iş olarak Türk bayrağı asıldı. Bayrak, adeta Kürtlere karşı bir fetih sembolü olarak kullanıldı.
Amed’de kayyım, halka hizmeti bir kenara bırakarak Kürt halkının değerlerine savaş açtı. Asimilasyon politikaları kapsamında belediyelere bağlı Zarokîstan, Xalxalok, Ferzad Kemanger gibi Kürtçe eğitim veren ilkokul ve kreşler kapatıldı. Bu kreş ve okullarda Kürtçe öğrenen ve yaşları 5 ila 12 arasında değişen yüzlerce çocuk ise ya evlerine gönderildi ya da seçeneksiz bırakıldı.
Yer isimleri değiştirildi
Kayyım, tarihi hafızanın yok edilmesine yönelik çalışmalar kapsamında tarihi Sur evlerini yıkarak cezaevlerine benzeyen ucube yapılar inşa edip tarihi dokuyu bozdu. Sur’da tescilli yapılar yıkıldı. Yıkmakla yetinmeyenler “Sur’u Toledo yapacağız” diyerek hafızayı yok etmek için kayyımları devreye soktular. Tarihi yapıyı yıkmanın yanında kayyım, birçok yer ismini Kürtçe’den Türkçe’ye çevirdi. “Diyarbakır’ın Fethi” efsanesi yaratılarak yer isimleri fetihçi sloganla değiştirildi. Birçok efsaneye konu olan Ben û Sen, Yedi Kardeşler Burcu, Keçi Burcu ve Yeni Kapı gibi isimler yerine Surda Diriliş sloganı ile Selçuklu Kapısı, Nur Kapısı gibi isimler kullanıldı. Şengal, Newroz, Sipan gibi Kürtçe cadde isimleri yerine ise Arap isimler tercih edildi.
Amed’de AKP iktidarının her defasında hedef gösterdiği Şengal isminin verildiği bir caddenin ismi değiştirildi. Caddeye Molla Gürani isminin verilmesi bile ayrı bir kültürel soykırım pratiği olarak kayıtlara geçti. Sipan Caddesi, Abulkadir Aksu olarak değiştirilirken yine Mesut Yılmaz, İyiz Bin Ganem gibi isimler Kürtçe isimler yerine tercih edildi.
Kayyımın deprem karnesi
Depremin etkilediği illerden biri olan Amed’de biri boş 7 bina çöktü. Çöken binalara depremin ilk saatlerinde belediyeye bağlı hiçbir itfaiye birimi müdahale etmedi. Depremin ilk saatlerinde birçok yurttaşı halk kendi emekleri ile enkaz altından çıkarırken ilk günden sonra ise AFAD ekipleri enkazda arama kurtarma çalışması yaptı. Belediyenin itfaiye ekipleri 24 saat boyunca kayyımdan gelen emri bekledi. Arama kurtarma ekiplerini enkaz bölgelerine geç gönderen Amed kayyımı, enkaz başında günlerce bekleyen depremzedelere bir tas çorba bile dağıtmadı.
Depremde iki bloku yıkılan Amed’in ilk alışveriş merkezi olan Diyar Galeria İş Merkezi’nin diğer ağır hasar bulunan iki blokunda mahsur kalan 14 kedi için günlerce sessiz kalındı. Ellerindeki teknik imkanlara rağmen kılını bile kıpırdatmayan kayyım, hayvanseverlerin ve kamuoyunun baskısıyla oluşan duyarlılığa konmak istedi. İtfaiyede teknik donanımlı vinçleri kediler için seferber etmeyen kayyım, hayvanseverlerin Elezîz’den getirttiği vincin parasını bile ödemedi. 70 bin liraya mal olan vincin maliyetini hayvanseverler oluşturdukları dayanışma ağı ile ödedi.
Mahalleyi sattılar
Belediyenin öz kaynaklarını tüketen kayyımlar, belediyeleri büyük borç altına sokarken, belediyeye ait birçok taşınmazı da satışa çıkardı. Amed’in Yenişehir Belediyesi’ne atanan kayyım, taşınmazlarda hızını alamayarak mahalleyi de satışa çıkardı. Yenişehir Belediyesi, Dokuzçeltik Mahallesi’nin 49 bin 879 metrekarelik kısmını satışa çıkardı. Belediye Başkanlığı binasının önünde bulunan ve imarsız yapılaşmaya sahip mahallede yüzlerce ev, işyeri ve bir cami bulunuyordu. 20 Eylül 2022’de ihaleye çıkarılan mahalle, ihaleye kimse katılmayınca iptal edilmişti. Bir süre sonra mahalle tekrar satış ihalesine sunuldu.
Yolsuzluklar
Kayyımların en büyük çalışması ise yolsuzluklar oldu. Yolsuzluklar o denli büyüktü ki Sayıştay raporlarına bile yansıdı. 2019, 2020 ve 2021 yılında hiçbir inceleme yapmayan Sayıştay, kamuoyunda artan yolsuzluk iddialarının ardından 2022 yılından sonra inceleme yapmak zorunda kaldı. Bu kısa süreli incelemede bile, kayyımın birçok yolsuzluğu raporlara yansıdı.
Amed Büyükşehir Belediyesi’nin tüm belediye taşınmazlarının hacizli olduğu, ihalelere dair yapılan incelemede, istisna kapsamında olmayan alımların ihale yapılmaksızın gerçekleştirildiği tespit edildi. Raporda, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından 2021 yılı içerisinde yeşil alanlara, orta refüjlere, parklara ve ağaçlandırma sahalarına dikilmek üzere 23 milyon 205 bin 750 TL bedel ile ağaç, çalı, bitki ve lale soğanı alındığı kaydedildi. Söz konusu alımların Sakarya-Kocaeli bölgesinde yer alan 4 firmadan, her kalem için ayrı teklif alınmak suretiyle yapıldığı aktarıldı.
Kayyımların müfettiş raporlarına da yansıyan yolsuzluklarından birkaçı şöyle:
* 2017-2018 yıllarında belediye ve halk otobüslerinin parasının aktarıldığı havuzdan yaklaşık 5,5 milyon Türk Lirası yolsuzluk yapıldığı iddia edilmişti. Görevlendirilen müfettişlerin hazırladığı raporda, havuz hesaptan otobüsü olmayan kişilere ve bir kooperatif başkanına milyonlarca lira haksız ödeme yapıldığını tespit etti.
* Kayyım Karaloğlu, “Dengbej Divanları” konserlerinin içerik ve görsel tasarım ihalesini “dostum” dediği İsak Baydaroğlu’nun sahibi olduğu İstanbul merkezli RNA İletişim Danışmanlık ve Reklam şirketine verdi. Karaloğlu’nun görevde kaldığı süreçte söz konusu şirkete verdiği ihalelerin toplam bedeli en az 1 milyon 251 bin TL’yi buldu.
* Diyarbakır Havalimanı mevkiinde bulunan Yonca Kavşağı’na dikilen karpuz içerisinde yer alan çocuk ve kadayıf tepsisi taşıyan kişi heykellerini, kent sakinlerinin tepkisi üzerine kaldırdı. Alandaki peyzaj çalışmalarıyla birlikte 4 milyon 412 bin TL’ye mal edilen heykellerin yerine koyun otlatan çoban ve bir demirciyi resmeden heykeller dikildi.
* Kayyımlar, Diyanet’e bağlı Diyarbakır İl Müftülüğü’nün talebiyle Ergani ve Bismil ilçelerinde yaklaşık maliyeti 22 milyon 710 bin TL olan iki adet yatılı kız Kuran kursu inşa edilmesi için ihale yaparak arsaları bedelsiz peşkeş çekti. Halka bütçe ayırmayan kayyım, İtfaiye Daire Başkanlığı’na ayrılan bütçeden 4 milyon TL’nin, Bismil, Ergani ve Silvan ilçelerinde Yatılı Kız Kur’an Kursu Yapım Projesi’ne aktarılmasına yönelik karar aldı.
* Kentsel dönüşüm adı altında Fiskaya, Ben û Sen ve Kayapınar’da binlerce evi yıkarak, aileleri mağdur etti. Kayyımın “anlaşıyoruz” dediği çok sayıda aile, yüksek meblağlarda borçlandırıldı. “Kentsel dönüşüm”ün yapıldığı alanlarda sosyal doku değiştirildi.
* Fiskaya’daki Seyir Terası’nı da ücretli hale getirerek, buradan manzarayı seyretmek isteyenlerden para almaya başladı. Fiskaya’daki Seyir Terası, birkaç rötuşla 376 bin 500 TL’yle onarıldı.
* Peyas (Kayapınar) ilçesi sınırlarında bulunan Gözalan Mahallesi 141 ada 6 numaralı parselde mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Devegeçidi Piknik Alanı bedelsiz bir şekilde içindeki taşınan ve taşınmazlarla birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tahsisi için Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı’na yetki verildi.