Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı M. Varank ve Tarım ve Orman Bakanı B. Pakdemirli’ye “AK Parti, ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük” sorusunu yöneltince ortalık karıştı. Şok etkisi yaratan soru nedeniyle SS’in danışmanı AA yöneticilerine cinsiyetçi dille “kahpe” dedi. Muhabirin işten atılmasıyla meselenin üzeri şimdilik kapandı.
AA muhabiri M. Turan’ın sosyal medyadan “Bakan Danışmanın kulağıma eğilerek ‘soru sormuyoruz’ deyince bende kayış attı” şeklindeki açıklaması çöküş dönemine uygun artan iç huzursuzluğun göstergesi. Kayış atması, kafanın tası atması, sabır çatlaması, devrelerin yanması… vb. gibi deyimleri daha çok duyacağız artık. Bülent Ecevit’e yazar kasa atılması kendi içinde sıradan ama dönemsel olarak bir sıçramayı anlatıyordu. AKP’nin çöküş döneminin birden çok emaresini görüyoruz.
İçişleri Bakanlığı Genelgeleri hakkında soruşturma başlatan savcının “muhtemelen işimden olacağım ama bunu yapmak zorundayım” sözü,
Muhabir M. Turan’ın “siyasetin adalet ekseninde rayına girmesi için kendime sorumluluk biçtim” demesi,
Cumhur İttifakının gayrı meşru eski ortağı Sedat Peker’in ifşaları,
Aç olduğu için baltayla AKP il binasını basan vatandaş, sessiz itiraz olarak intihar eden insanlar…
Yüksek faiz, yüksek enflasyon, temel gıdaya-akaryakıta zam yağmuru, AKP’lilerin oligarklaşması,
Adalet mekanizmalarının tasfiyesi, mafyalaşmış siyaset ve ticaret…
Yozlaşma Cumhur İttifakının üzerine karabasan gibi çöküyor. Kendi ürettiği pislikte boğulan Rejimin içinde gidişattan rahatsız olanlar “kayış atıyor.” Henüz yeterince çok olmasa da ısınan tenceredeki mısırların tek tek patlaması gibi patlamalara tanık oluyoruz. Ekonomik, siyasi krizin derinleşmesiyle birlikte insanların tepkilerinin kitleselleşeceği, “kayış atma” eşiğinin geçileceği ve Cumhur İttifakının Cumburlop İttifakına dönüşeceğini çok zaman beklemeden göreceğiz. Kolay olmayacak, 19 yılda kurulan çıkar ilişkileri, devlet-parti bütünleşmesi, yeni alternatif yaratamamış olan sermaye sınıfının korkuları “Saray Çöküş” dizisinin final yapmasını geciktirdi, biraz daha da geciktirecek.
En zor bozulan ortaklığın suç ortaklığı olduğunu tarihsel olaylardan biliyoruz. Rejimin çöküş sürecinin suç ortaklığı ekseninde sancı çekeceğini, beklenmedik ayrılıklar ve yeni ortaklıklar kurulması gayet olası bir durum.
Ne kadar zor olursa olsun Rejim yaprak dökümü mevsimine resmen girdi. Bu mevsim bireysel çıkışlarla başladığı için “Kayış Atma Mevsimi” adını da alabilir. Unutmamak gerekir; hiçbir diktatörlük iteklemeden devrilmez. Bireysel çıkışlara, rejim içi çıkar gruplarının kavgalarına bel bağlamak seyirci psikolojisidir. Yeni aktörlerle eski sisteme devam etmemenin garantisi örgütlü toplumdan geçiyor. Madem “dumanı dağıtacak yıldız poyraz başladı” rüzgârı karşılayacak yelkenler de hazır olmalı.