Amed’de İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 758’inci haftasında 5 Ağustos 1993 yılında katledilen Muhyettin Taştekin’in akıbetini sordu. Eylemde konuşan kızı, babasının evlerinin bahçesinde katledildiğini söyledi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eyleminin 758’inci haftasında Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.
Bu uygulamalardan vazgeçin
Açıklamada konuşan İHD Amed Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, “Alanlarda cumartesi günleri var olan insan sayısından çok fazla olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Siyasi iktidarların bunu bilerek hareket etmeleri gerekiyor. Çok uzun süredir Galatasaray Meydan’ında Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu ihlal kararlarına rağmen kayıp yakınlarının adalet arayışı engellenmek isteniyor. Biz bu uygulamadan vazgeçilmesini, siyasi iktidarın dönem dönem kayıp yakınlarının acılarını paylaştığını, yürüttükleri mücadelenin önemli olduğunu, geçmişle yüzleşme konusunda hazır olduğu konusundaki söylemlerini kendilerine tekrardan hatırlatıyoruz” dedi.
Ardından İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Berfin Elçi, Muş’ta 5 Ağustos 1993 tarihinde katledilen 60 yaşındaki Muhyettin Taştekin’in hikâyesini paylaştı.
Evimizin bahçesinde katlettiler
Elçi, Muhittin Taştekin’in oğlu Nihat’ın, 5 Ağustos 1993 tarihinde akşam 21.30 saatlerinde, ellerinde uzun namlulu silahlarla köylerine 5-6 kişiden oluşan bir grubun geldiğini aktardığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Grup içerisindeki diğer kişiler bu sırada kapımızın önünde bekliyordu. Evimize giren bu kişi babam 60 yaşındaki Emekli imam Muhyettin Taştekin’i evden çıkarıp evimizin bahçesinde götürdü. Bu sırada babam dışında kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmedi. Babamın evden dışarı çıkarılmasından kısa bir süre sonra çok sayıda silah sesi geldi. Silah sesinin kesilmesinden sonra dışarı çıktığımızda babamın bahçemiz içinde kanlar içinde yattığını, silahlı grubun ise Jandarma Alay Komutanlığı’na doğru kaçtıklarını gördüm. Evimiz Alay Komutanlığı’na arasındaki mesafe yaklaşık 800 metre civarındaydı. Bu olaydan önce babam sivil polisler tarafından takip ediliyordu. Babam, yaşadığımız çevrede tanınan, sözü geçen Kürt şahsiyetlerden biriydi. 1990 yılında Avrupa’ya gitmişti ve orada demokratik Kürt siyasetinde aktif rol alan biriydi. Katledilmeden kısa bir süre önce Almanya ve Fransa’dan gitmişti. Köye döndükten bir ay sonra babam infaz edildi. Babamın sivil polisler tarafından izlendiğinde, babamla birlikteydik. Ve bir kez kendimde bu takibe tanık olmuştum.”
Yargılama olmadı
Elçi, Nihat’ın babasının öldürülmesi akabinde sağlıklı bir yargılama sürecinin yaşanmadığını belirttiğini kaydetti.
Açıklama kayıplar için gerçekleştirilen 1 dakikalık oturma eylemiyle sonlandırıldı.
Êlih
Êlih’te (Batman) İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 595’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.
“Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şubesi yöneticileri katıldı.
Eylemde konuşan İHD Êlih Şubesi Başkanı Ahmet Şiray kayıpların akıbetinden sonuç alınıncaya dek mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Şiray, 27 yıl önce 26 Ağustos’ta Colemêrg’in (Hakkari) Otluca köyüne yapılan askeri operasyonda gözaltına alınarak, kaybedilen Ahmet Bozkır, Süleyman Tekin, Selahattin Aşkan, Lokman Kaya, Halit Ertuş’u ve tüm kayıpların faillerinin yargılanmasını istedi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
AMED / ÊLİH