Kayıp yakınları ve İHD, ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ eylemlerinde bu hafta Mehmet Sıddık Baysal, Ramazan Yüce ve Aydın Ay için adalet istedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Kayıp Yakınlarının her hafta düzenlediği “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemi bu hafta da Colemêrg, Amed ve Elîh’te devam etti.
Amed
İHD Amed Şubesi’nin kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri eylem 803’üncü haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları önünde gerçekleştirildi.
Bu haftaki eylemde, 29 Haziran 1992’de dışardan liseyi bitirme sınavı için Farqîn’den (Silvan) Amed’e giden ve geri döndüğü sırada kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce arkadan silahla katledilen Ramazan Yüce’nin hikâyesine yer verildi.
‘Cumhuriyetten bu yana devam ediyor’
Açıklama da konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, bugünün Şex Seîd’in katledildiği gün olduğuna dikkat çekti. Birçok Kürt önderinin Kürt mücadelesinde yer aldığı için gözaltına kaybedildiğini söyleyen Keskin, “Onların bedenlerine ulaşamadık. Onların katledildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye bu politikayı cumhuriyet öncesinden bu yana devam ettiriyor. Türkiye tüm kaybetme dosyalarında cinayet suçlarını zamanaşımına ulaştırıyor. Savcılar taleplerimizi kabul etmeden, zaman aşımından dosyalarımızı kapatıyor. Sadece askerler, korucular, onlara işkence yapan insanlar suçlu değil. Soruşturma yapmayan savcılar, beraat kararı veren hakimler, rapor vermeyen adli tıp hekimleri hepsi bu sistematiğin parçası. Türkiye bu suçların sorumlusu” dedi.
Yüce’nin hikayesi
Açıklama metnini okuyan İHD üyesi Fırat Akdeniz, evli ve 7 çocuk babası olan Yüce’nin Silvan Yatılı Bölge Okulunda Hizmetli kadrosunda görev yaptığını belirtti. Yüce’nin 1980 darbesinden sonra gözaltına alındığını ve yoğun bir işkence sürecinden sonra serbest bırakıldığını aktaran Akdeniz, Yüce’nin daha sonrada birçok defa gözaltına alınıp, serbest bırakıldığını söyledi. 1991-1997 yılları arasında Farqîn’de yoğun bir faili meçhul cinayetler dönemi yaşandığını hatırlatan Akdeniz, “Hizbullah Örgütü, o dönemde devletin sınırsız desteğini arkasına alarak özellikle ilçe merkezde sivil halka yönelik yüzlerce faili meçhul cinayet işler. Bu cinayetlere kurban gidenlerden biri de Ramazan Yüce olur” diye kaydetti.
‘Cenazeye saldırı’
Yüce’nin büyük kızının da o dönem Hizbullah saldırısı sonucu ağır yaralanarak, kurtulduğunu ve ailenin sürekli baskı ve tehdit altında kaldığını dile getiren Akdeniz, “29 Haziran 1992’de Ramazan Yüce dışardan liseyi bitirme sınavı için Amed’e gider. Amed’den Farqîn’e gelmek üzereyken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce Lalebey Sokağı’nda arkadan silahlı saldırıya uğrar. Ramazan Yüce orada hayatını kaybeder. Cenazesi Farqîn ilçe merkezine kaldırılarak defin edilir. Taziyenin yoğun kalabalık geçmesinden dolayı, yine o dönemin karanlık güçleri tarafından cenaze törenine saldırı gerçekleştirilir. Olay o tarihten günümüze faili meçhul olarak kayıtlara geçer.”
Gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip, yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını isteyen Akdeniz, “Bundan tam 32 yıl önce bu kentin sokakların birinde katledilen Ramazan Yüce İçin adalet istiyoruz” dedi.
Açıklama oturma eylemi ile sona erdi.
Êlih
Êlih’te (Batman) ise İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 639’uncu haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, DEM Parti, DBP Êlih İl örgütü yöneticileri katıldı.
Eylemde konuşan İHD Êlih Şubesi Yöneticisi Sinan İslam Gegin sonuç alınıncaya dek kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini belirterek, adalet çağrısında bulundu.
Gegin daha sonra 10 Temmuz 1993 tarihinde Êlih 19 Mayıs Mahallesi’nde kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan 27 yaşındaki Aydın Ay’ın akıbetini sordu.
Aydın’ın hikayesinin okunması ardından açıklama yapılan oturma eylemi ile sona erdi.
Colemêrg
İHD Colemêrg (Hakkari) Şubesi ve kayıp yakınları, Gever (Yüksekova) ilçesinde Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Eylemin 129’uncu haftasında 7 Haziran 1994 yılında katledilen Mehmet Sıddık Baysal’ın akıbeti soruldu.
Eylemde bu hafta açıklamayı İHD Colemêrg Şube sekreteri Pınar Şen Zengin okudu.
Hayvancılık ile uğraşan Mehmet Sıddık Baysal’ın 7 haziran 1994 tarihinde evinden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadığını belirten Zengin, “Aradan geçen 4 gün içinde Baysal’dan herhangi bir haber alınamayınca aile bölgeye gitti ve kendi imkanları ile Baysal’ın akıbetini sormaya başladı. Ailesinin karakola yaptığı başvuruya Mehmet Sıddık Baysal isminde bir kişinin gözaltına alınmadığı bilgisi verildi lakin köylüler, dağlıca bölgesinde büyük bir operasyon yapıldığını, bölgede bulunan Mehmet Sıddık Baysal’ın gözaltında alındığını, askeri araç ile götürüldüğü ve kendinden bir daha haber alınmadığını aktardılar” dedi.
‘İşkence sonucu hayatın kaybetti’
4 günün ardından aile ile iletişime geçen bir şahısın Mehmet Sıddık Baysal’ın Doski mıntıkasında bölge tarama faaliyeti gösteren askerlerce gözaltına alındığı aktardığını dile getiren Zengin, “Ağır işkence sonucu hayatını kaybettiğini ve cansız bedeninin Sinava (Kamışlı) karakolunun içinde açılan bir çukura atıldığını beyan etti. Bunun üzerine Baysal ailesi Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde olaya ilişkin ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılması ve bahse konu karakolda kazı çalışması yapılması için başvuru yapmış lakin savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vererek dosyayı sumen altı etmeye çalışmıştır” sözlerini kullandı.
‘Sorumlular yargılansın’
Hukuk normlarının düzgün bir biçimde işletilmesinin bu tür olayların önüne geçebilmek için en önemli araç olduğunu söyleyen Zengin, “Bizler sevdiklerimizin sorgusuz sualsiz işkence ile katledilmesi ve kaybedilmesine karşı çıkıyoruz. Buradan yetkinlere Mehmet Sıddık Baysal nezdinde bir daha sesleniyoruz; Devleti ve yönetenleri Hukukun çizmiş olduğu sınırlar içinde kalmaya, katledilen Mehmet Sıddık Baysal’ın akıbetinin bir an önce ortaya çıkarmak için somut adımlar atmaya ve sorumluların gerçekten adil bir sistem karşında yargılamaya davet ediyoruz” dedi.
Kaynak: MA / JINNEWS