Dış mekanda eylem ve açıklama yapmaları yasaklanan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Diyarbakır ve Batman’daki İHD binalarında yaptıkları açıklamalarda, “Keyfi yasak kararlarının kendilerini hakikat arayışların vazgeçirmeyeceği” mesajı verdi.
Faili meçhul cinayetle öldürülen ya da kaybedilen yakınları için adalet talebinde bulunan Diyarbakır ve Batman’daki kayıp yakınlarının her hafta açık alanda düzenledikleri oturma eylemlerinin valiliklerce yasaklanması üzere bu haftada İnsan Hakları Derneği (İHD) şubelerinde yapılmak zorunda kalındı. Diyarbakır’daki kayıp yakınları 502’incisi haftasına ulaşan eylemleri için İHD Şubesi’nde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla yapılan eylemde, faili meçhul cinayetle öldürülen ve kaybedilenlerin fotoğraflarının yanı sıra Sur’da öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafı taşındı. Kayıp yakınları, bu hafta 25 Eylül 1991’de Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Sarıerik Köyü’ndeki evinden jandarmalar tarafından alıkonulduktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan İbrahim Gündem’in akıbetini sordu.
‘Yargı yoluyla hak ve adalet aranamayacağını gördük’
İHD Şube Sekreteri Yüsel Aslan Acer, yaptığı konuşmada Cumartesi Anneleri’ne dair alınan “eylem yasağı” kararlarının tamamen keyfi olduğunu, bu yasakların kendilerini hakikat arayışların vazgeçirmeyeceğini ifade etti. Acer, “Yargısız infazlarla öldürülen inananların faillerinin yargılanması ve adalet önüne çıkarılması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Cumartesi Anneleri’nin kendi çocuklarını kemiklerini aramak gibi bir tercihleri yoktu. Onlar buna mecbur bırakıldılar” dedi. Yine 11 kişinin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili görülen Kulp Davası’ndan çıkan kararın, devlet adına işlenen suçlarda cezasızlığın kural olduğunu gösterdiğini vurgulayan Acer, “Bu kararla kamuoyunun vicdanı bir kez daha yaralandı. Yargı yoluyla hak ve adaletin sağlanamayacağını bir kez daha gördük” diye konuştu. Ardından Gündem’in kaybediliş hikayesini paylaşan Acer, 19 yıl önce 25 Eylül gece yarısı Gündem ailesinin evinin Hazro Karakolu Jandarma Komutanı Üsteğmen Kemal Şahin ve emrindeki bir askerler tarafından basıldığını anlattı. Jandarmanın giderken İbrahim Gündem’i gözaltına alarak köyden ayrıldığını anlatan Acer, ailenin o günden bu yana adalet aradığını ifade etti.
‘Akıbetiniz oğlunuz gibi olacak’ diye tehdit etti’
Aynı günün sabahında anne Meryem ve baba Ahmet Gündem’in oğullarının akıbetini sormak için Hazro Jandarma Karakolu’na gittiğini belirten Acer, “İbrahim Gündem’i götüren askerlerin başında olan Kemal Şahin, anne ve babasının gözünün içine baka baka ‘ben onu almadım’ diye yalan söyledi. Bunun üzerine Hazro Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran anne ve baba, tekrar karakola gönderildi. Karakola giden anne ve baba, bu kez Kemal Şahin’in ‘sizin akıbetinizde İbrahim gibi olacak. Gidin insan haklarına başvurun’ tehdidine maruz kaldı” dedi. Gündem Ailesi’nin tam 19 yıldır her yere başvurarak oğullarının başına geleni öğrenmeye çalıştığını, ancak bütün kapıların yüzlerine kapandığını söyleyen Acer, Hazro Karakol Komutanı Kemal Şahin başta olmak üzere o dönemin yetkilileri olan OHAL Valisi Necati Çetinkaya, Hazro Cumhuriyet Savcısı, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Başbakanı Mesut Yılmaz, İnsan Hakları Sorumlu Bakanı Mehmet Kahraman, İçişleri Bakanı Mehmet Kalandi ve devletin diğer asker, siyasetçi ve bürokratlarını İbrahim Gündem’in kaybedilmesinden sorumlu tutup, derhal yargı önüne çıkarılmalarını istediklerini kaydetti.
Batman
Batman’da ise, kayıp yakınları ile birlikte İHD yöneticileri ve üyeleri, Gülistan Caddesi üzerinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yaptıkları eylemlerinin 404’üncü haftasında iken yasaklanması üzerine açıklamalarını İHD binasında yapmak zorunda kaldı. 408’inci haftasına ulaşan eylemlerinde “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankartı açan kayıp yakınları, yine yakınlarının ve öldürülen Tahir Elçi’nin fotoğraflarını taşıdı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü yöneticilerinin katılarak destek verdiği eylemde ilk olarak İHD Şube Eşbaşkanı Devran Yıldız konuştu.
‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’
Eylemlerinin yasaklanması nedeniyle şube binalarında açıklama yapmak zorunda kaldıklarını dile getiren Yıldız, Anayasal bir hak olan hak arama mücadelelerini Gülistan Caddesi’nde sürdürmek istediklerini söyledi. İstanbul’da, Cumartesi Anneleri’ne dönük yapılan saldırıyı kınayan Yıldız, kayıpların akıbetlerini sormaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Yıldız’ın ardından konuşan dernek yöneticilerinden Zeki Tangüner ise, 11 kişinin katledildiği Kulp Katliamı sanıklarının yargılandığı davanın 19 Eylül’de “zaman aşımı” gerekçesiyle düşürülmesi üzerinde durdu.
‘Hukuksuzluğun ilanı’
Alınan kararla cezasızlık politikasının sürdürülmek istendiğini söyleyen Tangüler, “Herhangi bir tweet attığı, bir basın açıklamasına katıldığı, siyaset yaptığı, demokratik hakkını kullandığı ve çalışma koşullarını protesto ettiği için binlerce insanın cezaevlerine doldurulduğu, ağır cezalar verildiği bir dönemde, suçu devlet arşivlerinde bile sabitlenmiş faillerin yargı eliyle aklanması yeni rejimin üzerinde yükseldiği hukuksuzluğun ilanıdır” dedi. Binlerce kayıp ile binlerce faili meçhul cinayetleri işleyen failler yargılanmadıkça, bu ülkede toplumsal barışa ulaşmak mümkün olmayacağını vurgulayan Tangüler, şunları söyledi: “Adil bir toplumda huzur ve barış içinde bir arada yaşamanın yolu, geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmaktan geçiyor. Bunun için de zorla kaybedilen canlarımızın akıbetinin ve faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor.”
Kaynak: MA