Geç kalan itiraz yoktur, yeniden kendini duyurur. Duyurabilmeli. Ses sese maskot olmadan, ahenkli davranarak çoğalmalı. Öyle büyüyor. Bir kar tanesi yere düşüyor, yol alıyor ve büyüyor. Kimse o esnada zamanı sorgulamaz. İtiraz çığ gibi düşer takvime aldırmadan.
Kanıksamak ve kanıksamayı takvime uydurmak zordur. Hazmetmekle alakalı. Yılmakla alakası yok sanki. Kelimeler birbirini tartar, isyan da bir terazidir. İsyan ağırlığını koyan bir terazidir ve kanıksamaya hiç yer yoktur. Kanıksamak hafiftir. Bu yüzden devirmekten devrimler tahayyül edilir; yıkıcı ve zarif bir yaratım; yemyeşil bir bahçede çekilmiş bir fotoğraf kadar yakın…
Ortada organize bir mevzu var. Yer Dersim. Bir kadın kayıp. Şüpheler havada uçuşuyor, dolambaçlı yollar seriliyor. Şüpheli kollanıyor. Dolandıra dolandıra kaybetmek ve kanıksatmak isteniyor. Bunun için tüm enstrümanlar kullanılıyor. Karıştırarak unutturma hesabı yapılıyor.
Gülistan Doku 5 Ocak’tan beridir kayıp ve aranıyor. Ailesi, arkadaşları, kadınlar, sivil toplum ağları Gülistan’ın akıbetini sorguluyor. Sorgulamayı bulanıklaştırmak isteyenler ise organize bir halde. Hatta ahbaplar. Kimse ahbaplarını üzmek istemez. Mevzu bir kadın ise hiç mi hiç üzmek istemez.
Gülistan’ın son olarak uğradığı evdeki aile bireylerinin ifadeleri birbirinden çelişkili. Doğru dürüst araştırılmıyor. Gülistan’ın öldürüldüğü ya da intihara sürüklendiği ihtimalleri bile bile es geçiliyor. Gülistan’ın intihar ettiğine dair sık sık haberler servis ediliyor. Bir diğer ilginç nokta ise arkadaşları için eylem yapan öğrenciler polisler tarafından tehdit ediliyor.
Gülistan’ın akıbeti yönlendirme ile gündemden saptırılarak unutturulmaya çalışılıyor. Örneğin ortaya çıkan bir notun intihar notu olduğu servis edilerek arama işlemleri yönlendiriliyor. Oysa o not da başka bir suçun ifşası oluyor. Üniversite hocalarından biri derse geç kalan öğrencilerden 5 TL rüşvet alıyor. Gülistan ve arkadaşları ise şikayet dilekçesi hazırlıyor. İntihar notu dedikleri bir haksızlığa karşı yasal başvuru hazırlığı.
Gülistan Doku olayında yaklaşık 20 gündür ortaya çıkan bulguları ve kişileri araştırdığınızda sıkı bir film çıkar ortaya. Tabi o filmde bir ülkenin bürokratik çarklarını da öğrenirsiniz. Polis, vali ve medya herkes işin bir tarafında. Bir akıbeti tersyüz etmek için medya zaten fevkalade bir enstrüman.
Gülistan’ın son görüştüğü kişi Dersim’de görev yapan bir polisin oğlu. Yani bir ahbaplık mevzu. Sosyal medyada iktidarı eleştiren bir paylaşım yaptığı için kar maskeli polislerin kafasına silah dayayarak gözaltına aldığı nice insan var. Polisin oğlu ise esas şüpheli iken evine giden polislerce ifadesi alınıyor ve bir daha kendisinden haber alınamıyor. Sadece bir açıklama yapılıyor: Gözetim altında! Gözaltında değil yani, gözetim altında. Aklıma zamlar, işten çıkarmalarla ilgili üretilen kavramlar geliyor. Zam yok mesela, artış var. İşten çıkarma da yok, sözleşme yenilememe var. Geçtiğimiz günlerde IŞİD saldırısında bacaklarını kaybeden Lisa Çalan’ı işten çıkaran kayyum pişkince bir açıklama yapıp Lisa’yı işten çıkarmadığını, sadece sözleşmesini yenilemediğini söylemişti. Dalga geçmiyorlar, kendilerine ve güce inanıyorlar. Çünkü gücün deneyimine bir ayet gibi inanıyorlar.
Şüpheli Zainal Abarokov resmi açıklamaya göre gözetim altında ama aslında meçhul. Çok tanıdık bir kavram daha. Biliyoruz, meçhul denilirse, ortada suç var, firari var; yani korunan birileri var. Aslında ortada bir devlet polisinin erkek bir oğlu var.
Cezaevinde bir gün koğuşumuza “yanlışlıkla” bir imam geldi. Buyur edip, çay ikram ettik. Konu cezaevi nüfusuna geldiğinde “damatlar koğuşu” diye bir şey dedi. Tekrarladım ve sordum. “Nefsini müdafaa edemeyen mümin kardeşlerimiz” dedi. Sonra gardiyanından askerine herkesin aynı tanımı kullandığını fark ettim. İmam bize hiç güvenmiyordu. Korkarak çayını yudumluyordu. Oysa az önce tecavüzcü kardeşlerinin yanında meyve yemişti. Çoluğa çocuğa, kadına erkeğe tecavüz edenler cezaevlerinde “damat” oluveriyor, siyasi görüşleri için cezaevlerinde olanlara da doktorundan askerine kimse insan gibi bakmıyor. Ama hatırlıyorum; bu ülkede sübyancı bir Suudi kral için üç gün yas da ilan edilmişti.
Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız orada insanların nasıl öldüğüne bakabilirsiniz ama ondan önce bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkenin cezaevlerine bakın. Yaslar da dahildir.