Tehditlere rağmen mücadelesinden vazgeçmeyen Muhsin Melik’in katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Eşi Senay Melik, ’30 yıldır adalet arayışımız devam ediyor. Muhsin’in bıraktığı miras demokrasiye büyük katkı sunacak’ diyerek mücadeleye devam edeceklerini belirtti
Katledilen Kürt siyasetçilerden olan Muhsin Melik ve arkadaşı Mehmet Ayyıldız, 2 Haziran 1994’te Riha’nın (Urfa) merkezinde katledildiler ve 30 yıldır failleri henüz bulunmuş değil.
Birçok görevde bulundu
Riha’nın Merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Arapoku (Açmalı) köyünde 1951 yılında dünyaya gelen Melik, ilk, orta ve lise öğrenimini Riha’da tamamladı ve 1970 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni kazandı. Üniversitenin ardından Amed’e yerleşen Melik, 68 kuşağının etkileriyle burada Devrimci Demokratik Kültür Ocakları (DDKO) afişlerini astığı sırada yakalandı ve iki ay Diyarbakır Cezaevi’nde tutuldu. Melik, tahliye olduktan sonra kısa bir süre sonra Riha’ya döndü ve burada çalışmalarını sürdürdü. Melik, Urfa Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi’nin kuruluşunda aktif rol aldı.
HEP kurucularından oldu
Halkın Emek Partisi (HEP) kurucularından, Demokrasi Partisi (DEP) Riha İl Başkanlığı ve Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Merkez yöneticiliği görevlerinde bulunan Melik, siyasal mücadelesini aralıksız sürdürdü. Melik, 1980’li yılların sonunda Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Riha İl Genel Meclis üyesi seçildi. Kısa bir süre sonra SHP’den ayrılan Melik, Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurucuları arasında yer aldı.
‘Vurulduk ey halkım, unutma bizi’
Ardından da Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) kurucuları arasındaki yerini aldı. Melik, mücadelesine devam ederken pek çok kez tehdit aldı ve kaçırılmaya çalışıldı. Katledildiğinde HADEP Parti Meclisi (PM) üyesi olan Melik’i her yıl çok sayıda parti ve sivil toplum örgütü ile sevenleri Harran Kapı Mezarlığı’nda üzerinde “Vurulduk ey halkım, unutma bizi” yazılı mezarın ziyaret ediyor.
İlkelerinde kararlı biriydi
Senay Melik eşi Muhsin Melik’i anlatarak, “Muhsin’in çok güçlü ve mücadeleci bir kişiliği vardı. Hoşgörülü, ilkelerinde kararlı, bir o kadar da davranışlarında olgun ve sabırlıydı. Halkının yanında, coşkusunu, acısını payl yaşmayı, sorunlarını çözmeyi pratiği ile kanıtlamıştı. Kendisi tüm insanların özgür eşit yurttaşlık temelinde mutlu, onurlu ve insanca yaşamaları için mücadele etti. Muhsin’in kazandıkları ve kaybettikleri, tüm insanlıkla ortaktı. Halk tabanında kendisi hakkında büyük bir sempati oluşmuştu” dedi.
Sürekli takip ediliyordu
Senay Melik, HEP’ten HADEP’e yürüttüğü parti çalışmaları sebebiyle pek çok kez tehdide, takibe, alı konulma girişimlerine maruz bırakıldığını ve telefonunun dinlendiğini anlatarak, “Melik ile bir gün noterdeydik ve noter kalabalıktı. Bana, ‘Bak arkamda iki kişi beni diğerine gösteriyor’ dedi. Bir gün de amcasının cenaze töreninde bir kişinin kendisini takip ettiğini fark etmiş. Yine bir gün arkadaşını telefon ile arayarak ertesi gün saat 10.00’da görüşmeye karar vermişler. Muhsin 09.50’de işyerinden çıkıyor, beyaz bir Toros onu işyerinde durdurmaya çalışıyor. Muhsin beyaz Toros’un ne yapacağını bildiği için hızla uzaklaşıp köy hizmetleri müdürlüğünün bahçesine giriyor ve oradan valiyi arayarak can güvenliği olmadığını söylüyor” diye konuştu.
Tehditlere rağmen mücadele etti
Katledilmeden 3 gün önce beyaz bir arabanın evlerinin önüne kadar eşini takip ettiğini öğrendiklerini aktaran Melik, tüm bunlara rağmen eşi Melik’in mücadelesinden vazgeçmediğini söyledi.
‘Eşi ve yoldaşı olarak onur duyuyorum’
Melik, eşinin son sözlerinde failleri ifşa etmek olduğunu söyledi. Melik, bütün hukuk yollarına başvurduklarını belirterek, “30 yıldır adalet arayışımız devam ediyor. Muhsin’in bıraktığı miras demokrasiye büyük katkı sunacak. Onun eşi ve yoldaşı olarak onur duyuyorum” dedi.
Haber: Ceylan Şahinli / MA