Rosa Kadın Derneği’ne yönelik tutuklama furyasına tepki gösteren kadınlar, katleden ve şiddet uygulayanların yargılanması gerektiği yerde bunlara karşı mücadele edenlerin hedef alındığını vurguladı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Rosa Kadın Derneği’ne dönük başlatılan soruşturma kapsamında 22 Mayıs’ta gözaltına alınan 18 kişiden 12’si, çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Özlem Gündüz ve DBP PM üyesi Celal Yoldaş da tutuklananlar arasında yer aldı.
DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Seval Gülmez, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) MYK üyesi Satiye Ok ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Eşbaşkanı Nihal Yanık, tepkiyle karşılanan gözaltı ve tutuklamaları Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
Gülmez: Birlik olmaya devam edeceğiz
DBP’li Gülmez, gözaltı ve tutuklamaların insan sağlığını tehlikeye atan koronavirüs (Covid-19) salgını döneminde yaşandığına dikkat çekti. Özellikle Rosa Kadın Derneği ve TJA üyelerine dönük gerçekleştirilen operasyonu “kabul edilebilir bir yanı yok” şeklinde değerlendiren Gülmez, “Devlet bütün işini gücünü bırakmış, sadece kadına yönelmektedir. Kadın mücadelesine bir saldırı söz konusu. Eril zihniyetini yaşatmaya çalışıyor. Lakin unuttukları bir şey var. Bu coğrafyada kadınlar direnişçidir, direnecektir. Eril zihniyete boyun eğmeyeceğiz. Her zaman biz kadınlar bir birimize sahip çıkıp, birlik olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Ok: Yargıya da sirayet etti
“Erkek devlet şiddeti bir kez daha ortaya çıktı” diyen SKM üyesi Satiye Ok, egemen sistemin yargıya da sirayet ettiğini kaydetti. Yıllarca kadınların en yakınları tarafından katledildiğini ve kaybedildiğine dikkat çeken Ok, “Adalet mücadelesini yürüten kadınlar sürekli devlet yargı mekanizmasıyla karşı karşı geldi. Katiler, şiddet uygulayan erkler yargılanması gerekirken, buna karşı mücadele yürüten kadınlar gözaltına alındı, tutuklandı ve hesap soruldu. İktidar ne zaman bir şeyi ısıtıp kadınların önüne getirmeye çalışsa, onun öncesinde baskı mekanizmasını devreye koyuyor. Devlet, tecavüze maruz kalan çocukları evlendirilmeye çalıştırılarak erkeği aklamaya, yasayı sessizce geçirmeye çalışıyor. Bu karşı ses çıkaran kadınları tutukluyorlar. Yan yana gelmekten, dayanışmayı büyütmekten vazgeçmeyeceğiz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” çağrısı yaptı.
Yanık: Davamızdan vazgeçmeyeceğiz
TÜM BEL-SEN Eşbaşkanı Nihal Yanık da, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz suçlarına karşı esnek davranıldığını dile getirdi. Sesini yükselten kadınlara yönelik baskı ve şiddet uygulandığını ifade eden Yanık, gözaltı ve tutuklamalarla kadın mücadelesinden vazgeçilmeyeceğini vurguladı. Yanık, “Kadınları baskıyla, tehditle ve korku salarak durdurmaya çalışan zihniyet şunu artık iyi bilmeli; Bu haklı davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. 8 Mart’a katılmak, çocuk istismarı, kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzlere karşı yapılan eylem ve etkinlikler yasal olmakla beraber insani ve vicdani yargılara dayanmaktadır. Bunların suç olduğu gerekçesiyle tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, bu yanlıştan dönülmelidir” diye konuştu.
DİYARBAKIR