Katı atık toplayıcılarının tacizden şiddete kadar birçok sorunla karşı karşıya olduğunu söyleyen İGEKATDER Genel Başkanı Mesut Aygün, yaşanan sorunların yerel yönetimlerle birlikte çözüme kavuşabileceğini ifade etti
Katı atıklardan sayılan demir, kağıt, plastik ve tekstil ürünlerini çöplerden toplayarak yaşamlarını sürdüren yurttaşlar, İstanbul’da birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor.
İstanbul Valiliği’nin, 23 Ağustos 2021 tarihindeki “Şehrimizde izinsiz, ruhsatsız atık toplama ve ayırma faaliyetleri, başta çevre ve halk sağlığı sorunları olmak üzere, kayıt dışı ve sağlıksız koşullarda istihdama yol açmakta, ayrıca kamu zararı ve haksız kazanca sebebiyet vermektedir” açıklaması sonra işçiler, polis ve zabıta tarafından birçok baskıya maruz kaldı. Bu baskılara karşı birçok işçi İstanbul Geri Dönüşüm Katı Atık Derneği’nde (İGEKATDER) örgütlendi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer İbrahimoğlu ile konuşan katı atık toplayıcısı işçiler Ali Peltek ve Doğan Eskimiş ile İGEKATDER Kurucu Genel Başkanı Mesut Aygün yaşadıkları zorlukları anlattı.
‘Kadınlar tacize, erkekler şiddete maruz kalıyor’
Katı atık deposunda çalıştığını belirten İGEKATDER Genel Başkanı Mesut Aygün, bu işe 12 yaşında çekçekle katı atık toplayarak başladığını söyledi. Katı atık işçilerinin çöplerin ayrışmasını ve toplanmasını sağlayarak belediyeleri bir yükten kurtardığını belirten Aygün, “Aynı zamanda doğanın kirlenmesinin önüne geçiyor. Ve binlerce insana iş istihdamı sağlıyor. Yani ekonomik olarak da devlete katkıda bulunuyor. Bir diğeri de hem ekolojiye hem de ekonomiye katkı sağlamış oluyor” dedi.
Katı atık maddelerini toplayan işçilerin çeşitli engellerle karşılaştıklarını vurgulayan Aygün, kadınların tacize, erkeklerin ise şiddete maruz kaldığını belirtti.
İş sağlığı ve güvenliğinin de işçiler açısından büyük bir sorun olduğunu dile getiren Aygün, “Çünkü doğrudan çöpün içine elini uzatıp evsel atık, tıbbi atık, ticari atık gibi maddelere temas ederek, bire bir ayrıştırma yapıyoruz. Aynı zamanda çekçekçi arkadaşlarımız araçların çarpması sonucu ya ağır yaralanıyor ya da yaşamını yitiriyor” ifadelerini kullandı.
‘Sorunu belediyeler çözebilir’
Aygün, işçilerin sorunlarının çözümü için belediyelere de rol düştüğünü ifade ederek, coğrafi ve sosyolojik koşullar göz önünde bulundurarak işçilerle masaya oturulması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti:
“Bizler de arkadaşlarımızın risklere karşı trafikte, sokaklarda dolaşmasını, hatta eğitim alması gereken çocukların sokaklarda kağıt toplamasını doğru bulmuyoruz. Mevcut siyasal iktidar toplumcu ve sosyal devlet normlarını yerine getiremediği için nihayetinde sokakta kağıt toplayan çocuklara da müdahale şansımızı kalmıyor, onların emeğini gözetmemiz dışında. Bugün işsizlik oranı hat safhada ve enflasyon da ortadadır. Bugün insanlar, çocuklarını geçindiremediği, evine ekmek parası götürmediğinden kaynaklı intihar ediyor.”
Ekonomik kriz katı atık işçilerini vuruyor
İşçilerin enflasyon nedeniyle yaptıkları işten bir kazanç sağlamadıklarını ifade eden Aygün, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Topladığımız ürünler eğer günümüz enflasyonuyla bağdaşmayacak bir fiyattaysa, ne yazık ki arkadaşlarımız topladığı ürünlerden verim alamayabiliyor. Çünkü mutfak, kira, su, elektrik ve doğalgaz fiyatları 4,5 kata çıkmış. Fakat şu an topladığı ürün zamlanmadığı için enflasyonu iliklerine kadar hissediyor. Çünkü aynı iş gücü aynı emek geçmiş sene oranla evine geçindirecek pozisyonda değil. O yüzden şu anki ekonomik krizden olabildiğince etkileniyorlar.”
Polis ve zabıta ekiplerinin kendilerine çeşitli zorluklar çıkardığını vurgulayan Aygün, İGEKATDER sayesinde “rüşvet alan” zabıtları da engellediklerini belirtti. Rüşvet alma durumlarının İstanbul’un bazı ilçelerinde devam ettiğinin altını çizen Aygün, örgütlü olunursa bu tür sorunların aşılabileceğini ifade etti. Katı atık toplayıcılarına karşı saldırıların durması gerektiğini dile getiren Aygün, çoğu kişinin mecbur kaldığı için bu işi yaptığını söyledi.
‘İnsanlar bizden çekiniyor’
Evli ve bir çocuğu olduğunu belirten katı atık toplayıcısı Doğan Eskimiş de yaklaşık 12 senedir çekçek ile katı atık maddesi topladığını dile getirdi. Çöplerden katı atık toplamanın zor bir iş olduğunu ifade eden Eskimiş, “İnsanlar bizden çekiniyor. Bizi dışlıyor, bazen de korkuyorlar. Yaşamdan geri kalıyoruz. Bu işle ilgilenince hiçbir ortama da giremiyorsun, sosyalleşemiyorsun” dedi.
Eskimiş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Polis baskısı da oluyor. Şikayet mi ediliyor, yoksa onlar kendileri mi bize baskı yapıyor bilemiyorum. Ama anladığım kadarıyla hiç kimse bizi sevmiyor. Biz burada gurbetteyiz ve gurbette çalışmak zor oluyor. Ama buna mecburuz. Neden, bizi dışlıyorlar ya da bizden uzak durmaya çalışıyorlar? Diğer insanlara nasıl davranıyorlarsa bize de öyle davranılmasını istiyoruz.”
‘Valilik kararı sonrası baskılar arttı’
“10 yaşında bu işe girdim şu an 27 yaşındayım” diyen Ali Peltek ise özellikle yağmurlu havalarda ve kışın sokak sokak gezdikleri için işin yükünün arttığının altını çizerek, “Bu işleri Zeytinburnu, Şirinevler ve Güngören ilçelerinde yaptım. Ben kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. Biz memleketimize gidip 1 ay kalıp tekrar gelip yine burada çalışıyoruz. Yani burada gurbette kalıyorum” dedi.
İstanbul Valiliği’nin açıklaması sonrası yoğun baskılarla karşılaştıklarını vurgulayan Peltek, “Hatta bize baskın da düzenlediler ve çekçek arabalarımızı aldılar. O dönem Şirinevler’de bulunan depomuzu da kapattılar. Gece saat 02.00 gibi baskını yapmışlardı” diye belirtti.
HABER MERKEZİ