Kaşıkçı’nın kayıp olmasının üzerinden iki hafta geçti. Şimdiye kadar olayın taraflarından kamuoyunu tatmin edecek herhangi bir açıklama gelmedi. Taraflar olayı birbirine karşı kullanma hesapları yapıyor
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın “kesinlikle ölmüşe benzediğini” söyledi. Trump, “Bunun sonuçları ağır olacak” dedi. Beyaz Saray’da New York Times’a konuşan Trump, yaşananlarla ilgili olarak “Bu çok üzücü” yorumunu yaptı. New York Times gazetesi başka bir haberde Suudi yönetiminin olayda Prens Salman yakın General Ahmed el Assiri sorumlu tutmaya hazırlandığın ileri sürdü. Öte yandan Türk yetkililer olayı çözmek için gerekli olan test için Kaşıkçı’nın ailesinde DNA istidiklerini ileri sürdüler. Beyaz Saray’da New York Times’a konuşan Trump, yaşananlarla ilgili olarak “Bu çok üzücü” yorumunu yaptı. 3 ayrı soruşturmanın sonuçlarını beklediğini belirten Trump, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok güçlü bir açıklama yapacağız diye düşünüyorum.” Cemal Kaşıkçı’dan, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdiği 2 Ekim’den bu yana haber alınamıyor.
Assiri faktörü
Amerikan New York Times gazetesi, Suudi Arabistan yönetiminin, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yakın üst düzey bir istihbarat yetkilisini sorumlu tutmaya hazırlandığını iddia etti. Gazeteye göre bu kişi, aynı zamanda Veliaht Prens’in üst düzey danışmanı da olan General Ahmed el Assiri. New York Times haberini, adlarını açıklamadığı üç kaynağa dayandırdı. Gazete, bu kaynakların Suudi Arabistan’ın gündemdeki planlarından haberdar olduklarını yazdı. Habere göre, Suudi Arabistan yetkililerinin, General Ahmed el Assiri’nin, Veliaht Prens’ten Kaşıkçı’nın ülkesinde sorgulanması yolunda talimat aldığını ancak bu talimatı yanlış anladığını ya da yetkisini aşarak Kaşıkçı’yı öldürdüğünü söylemeleri bekleniyor. Arapça’nın yanı sıra akıcı bir şekilde İngilizce ve Fransızca da konuşan Ahmed el Assiri, geçmişte Yemen’de Suudi Arabistan liderliğinde koalisyon güçlerinin sözcülüğünü de yapmıştı.
Mevcut istihbarat görevine geçen yıl atanan Ahmed el Assiri, New York Times’ın iddialarla ilgili sorularını yanıtlamadı. New York Times ise Ahmed el Assiri’nin suçlanmasının makul bir açıklama olarak görülebileceği ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yönelik suçlamaların başka bir kişiye yönelmesini sağlayabileceği yorumunda bulundu. Gazete, Amerikan istihbarat servislerinin ise giderek artan bir oranda, Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardında Muhammed bin Selman’ın olduğundan emin olduklarını yazdı. New York Times’a göre bununla birlikte, Ahmed el Assiri’nin adı Beyaz Saray’a yakın kişilere verildi ve aynı kişiler de son gelişmeler hakkında bilgilendirildi. Öte yandan Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili dün akşam saatlerinde yeni bir bilgi sızdı. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul başkonsolosluğu içinde tam olarak nerede öldürüldüğünün tespit edildiği öne sürüldü. Katar televizyonu El Cezire’ye konuşan Türk kaynaklar, Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü noktanın belirlendiğini söyledi.
Pompeo’ya Ankara’da Kaşıkçı kaseti dinletilmiş!
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul başkonsolosluğu’nda öldürüldüğüne kanıt gösterilen ses kaydının, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya Ankara ziyareti sırasında dinletildiği öne sürüldü.. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul başkonsolosluğunda öldürüldüğü suçlaması, Türkiye’nin elinde olduğu belirtilen ses kaydında düğümlenmiş durumda. Kaydın bazı bölümleri Yeni Şafak gazetesi tarafından yayımlanırken, ABD Başkanı Donald Trump bu kanıtı Türkiye’den talep ettiklerini açıklamış, Batı basını da kaydın gerçekliğinden emin olunması için kamuoyuna açıklanması çağrısı yapmıştı. Amerikan haber sitesi ABC News’a konuşan bir Türk yetkili, ses kaydının Ankara ziyareti sırasında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya dinletildiğini söyledi. Buna göre, Pompeo çarşamba günü Ankara temaslarında cinayet anını belgeleyen kaydı dinledi; ABD’li bakana kayıttaki konuşmaların bir dökümü de verildi. Ancak dün bir açıklama yapan Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, herhangi bir ülkeye ses kaydı vermediklerini söyledi.
DIŞ HABERLER