KASED Başkanı Saliha Ayata, kültür sanat çalışmalarında her yaştan kadınla temas ettiklerini belirterek, ‘Kadınlar, ‘KASED’de kendimi güvende hissediyorum’ diyor’ dedi
Kadın sanatçı ve aydın tarafından kurulan Kadın Kültür ve Sanat Derneği (KASED), 5’inci yılını geride bıraktı. “Sanat herkes içindir” mottosuyla yola çıkan KASED, özgün örgütlenmeyle de önemli bir ihtiyacı doldurdu. Yüzyıllar boyunca kapalı kapılar ardında kalan, gizli tutulan kadının sesini, sözünü, sazını, tarihini ortaya çıkarmayı hedefleyen KASED, 5 yıl boyunca bir dizi etkinlik ve çalışmalar yaparak, kadınların uğrak mekanı oldu.
Müzik, tiyatro, sinema, resim ve edebiyata dair kadının adını ve eserlerini görünür kılmak için çalışmalar yürüten KASED, düzenlediği atölye, konser ve etkinliklerle kadınlar için yeni bir soluk getirdi. İlk olarak Rezan’da kurulan ve mahallede yaşayan kadın ve çocukların uğrak mekanı olan KASED, son 6 aydır Sûr ilçesinde çalışmalarını sürdürüyor. Sûr’un görünmeyen kadın tarihine de ışık olmak isteyen KASED, ilçenin saklı kalan sanatına ve edebiyatına ışık tutmayı hedefliyor. Kurulduğu günden bugüne çocuklar ve kadınlar için piyano, perküsyon, tembûr, keman, setel, def, resim, folklor, ses eğitimi, Kürtçe eğitim atölyeleri düzenleyen KASED, aynı zamanda kültür-sanatta, edebiyatta kadının rolüne dair de çalıştay ve atölyeler düzenledi. KASED’in Başkanı Saliha Ayata, çalışmalarına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) Berivan Altan’a konuştu.
“Kadınlar sanat alanında daha fazla nasıl görünür olabilir” soruları etrafında yola çıktıklarını dile getiren Ayata, “5 bin yıldır kadınlar çok sert bir şekilde bastırılmış. Patriarka’nın kadınlar üzerinde çok olumsuz etkileri olmuş. Kadınlar sanat alanında görünür olmak istese de çoğu zaman kendini gösteremiyor” dedi.
‘Toplumsal değişimi hedefliyoruz’
Kadınların kültür ve sanatın taşınmasında rolünün büyük olduğuna da dikkat çeken Ayata, kadınların görünür olmamasında da toplumun, ailenin, dışarıdaki mobingin etkileri olduğunu belirtti. Ayata, Kürt kadınlarının yaşamda direnişleriyle birçok değişim yarattığını ve bu yüzdende KASED’i kurarak, toplumsal değişimi hedeflediklerini vurguladı.
Kürt kültürünün, folklorunun kadınlar eliyle bugüne kadar geldiğini ve dijitalleşen dünyada bu hafızayı korumak için kayıt altına almak istediklerini aktaran Ayata, “Bu hafıza nerede? Toplumun içerisinde. O yüzden toplum içinde kadınlarla çalışmak zorundayız” diye konuştu.
‘Kadınlar KASED’de kendisini güvende hissediyor’
Rezan’dan sonra Sûr’da çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Ayata, “Kadınlar, ‘KASED’de kendimi güvende hissediyorum’ diyor. Mesele erkek olup, olmaması değil. Buraya gelen kadınlar bazen akşama kadar kalıyor. Kimi öğrencilerimize kurumun anahtarını bırakıyoruz, akşam geç saatlere kadar çalışıyorlar, işlerini yapıyorlar. Sonra kapıyı, kilitleyip gidiyorlar. Mesela 10 yıldır evden çıkmamış bir kadın buraya geliyor 3 saat erbane, piyano çalışıyor. Keza genç kadınlar dışarı gidip çalışıyor akşamları da yarım saat keman, erbane çalışıyor. Yine saz için çok fazla öğrencimiz var. Sazda 7 yaşında çocuk öğrencimiz de var, 50 yaşında anne öğrencimiz de var. Genç öğrenciler de annelerde bu okulda saz çalabiliyor. Çoğu kişi müzik aleti alamıyordu. Biz anneler, öğrenciler için saz, keman, erbane aldık. Gün içerisinde çalışıp, gidiyorlar. Bu açıdan büyük bir sahiplenme de var” dedi.
Kürtçe romanlarda kadın karakterler
İki yıldır sürdürdükleri Kürtçe roman okuma ve karakterleri analiz etme çalışmalarına dair de Ayata, aralarında sanatçıların da olduğu ekiplerle Kürtçe romanlar okuyarak analiz yaptıklarını, Kürt ve kadın karakterleri ele aldıklarını ve yazılar yazıp podcastlar hazırladıklarını söyledi. Kürt kadınlarının direnişine rağmen edebiyatta hala kadının kuma, köle, fesat olarak tasvir edildiğini vurgulayan Ayata, “ Efsane, öncü olarak toplumu değiştirebilecek bir karakter olarak yoklar. Bizim toplumumuzda kadın çok dayanıklı. Her alanda, politikada, sanatta, yaşamda bir direniş içerisindeler. Yakında analizlerimize dair bir kitabımız çıkacak, podcastları da paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
‘Gücümüzü halktan alıyoruz’
Son 8 yılda Kürt diline dönük yoğun bir baskı olduğunu ifade eden Ayata, “Birçok halk politik şarkılar söylüyor, halaylarını da çekiyor ancak bir Kürt bunu yapamıyor. Siz bu dili ortadan kaldıramazsınız, yok sayamazsınız, yasaklayamazsınız. Kürtler dilini, kültürünü korumuş. Bugün annem 70 yaşında tek kelime Türkçe bilmiyor. Ben nasıl dilimi, kültürümü unutacağım, çalışmalarımı bırakacağım. Bunun için bizde en büyük gücümüzü halkımızdan, annelerimizden alıyoruz.”
Saliha Ayata hakkında
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde 2008 yılında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanan Saliha Ayata, üniversite öğrencisi iken Kürt diline yönelik çalışmalara başladı. 2009’dan sonra Kürtçe öğretmenlik yapmaya başlayan Ayata, hem üniversite hem de Kurdî-Der’de çalışmalar yürüttü. Üniversiteyi bitirmesi ardından Kürt Edebiyatına yönelen Ayata, Van Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan NUDA Kültür Merkezi’nde akademik çalışmalar yürüttü. Kayyımlar sürecinde belediyeden atılan Ayata, sivil toplum örgütü alanında çalışmalar yürüterek KASED’in kurucuları arasında ye aldı.
AMED