Zeynel Kete
Genelde Alevi süreklerinin özelde ise Kürt Alevi süreklerinin toplumsal harcı Ocak sistemidir. Ocak sistemi klan toplumsal formunun örgütlenme modelidir. Ocak sistemi, devlet dışı kalmış bazen devlete rağmen varlığını özerk bir şekilde devam ettiren bir toplumsal formudur. Bu tarihsel hakikatten dolayıdır ki, geçmişten günümüze kadar, devletçi hiyerarşik sistemlerin baskısına maruz kalmıştır.
Ocak sistemi ve inancın toplumsal hafızası olan Pirlik kurumu toplumu arsıza, hırsıza, nursuza muhtaç etmeden bugüne kadar getirmiştir. Bu kurumlar binlerce yıldır ocak bileşenlerinin ihtiyaçlarını ahlaki politik bir yöntemle, ikrar ve rızalığı esas alarak karşılamış, her türlü iç ve dış iktidar odaklarına karşı toplumu korumuştur. Ocak, inançların, dinlerin devletleşmesi sürecinde resmi kurumlara alternatif olan toplumsal bir modeldir; aynı zamanda demokratik, özgürlükçü bir yönetim modelidir.
İmparatorluklar ve ulus devlet dönemlerinde devletçi hiyerarşik yapıların Ocak sistemine ve pirlere katliam uygulamaları boşuna değildir. Bir toplumun kültürel direniş damarına, toplumsal hafızasına, belleğine, arşivine yönelme söz konusudur. Hafızasız, belleksiz kalan bir toplum savunmasız kalmış demektir ve dağılma eşiğine gelmiş demektir.
Son günlerde başta Dersim olmak üzere, birçok cem evinin birer Ziggurat görevi görmesi, resmi ideolojinin yeniden üretimi, karşıt Aleviliği inşa etme çalışmaları, devlet görevlilerinin seferber olması, Alevi gençlerinin ve “resmi dede” sıfatına sahip olan memurların Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı’na götürülüp o kutsal mekanı işgal etmeleri ne anlama geliyor?
Genellikle Kürt Alevi ocak evladı olan bu kişilere hangi eğitim veriliyor? Devlet Aleviliği anayasal olarak tanımazken, Tekke ve Zaviye Yasası gereği bu kurumlar yasaklanırken, Hacı Bektaş’ı Veli Dergahı hala Kültür Bakanlığı’na bağlı iken, bu kurumlarda yapılan “irşat” çalışması hangi yasaya göredir? Bu kampta icazet alan “resmi dedeler” ve gençler hangi kurumlarda istihdam edilecek? Ya da ait oldukları ocaklara “Kayyum” olarak mı atanacaklar? Yeni Balım Sultanlar mı yetişiyor? Yeni sürüm Yeniçeriler mi arzulanıyor? Aylar önce bakanlık yetkilileri cem evlerini ve çeşitli Alevi kurumlarını gezerken, bu kampın alt yapısı oluşturuldu mu? Hangi cem evleri ve Alevi kurumları bu kampa öğrenci ve resmi dede gönderdi? Diyanet’e karşı olduğunu söyleyen, Hacı Bektaş’ı Veli yolunu çeşme yolu yapan bazı Alevi kurumları bu durumu niye küçük harflerle açıklamalar yaparak geçiştirdiler? Bu kampta görev alan resmi dedelere maaş veriliyor mu?
Günümüzde iç ve dış iktidar odaklarının Alevi Ocakları’nı ortadan kaldırmak, karşıt Aleviliğin inşası siyasetinin araçlarını oluşturmak, Aleviliği iktidarın denetimine, kontrolüne bırakılmak istenmesi; toplumun binlerce yıllık tarihsel hafızasının, kültürel direniş damarının, hakikat ve özgürlük arayışının, Ana Kadın kemaletinin yok edilmesi anlamına geliyor. Ocak ve Pirlik kurumu Aleviliğin binlerce yıllık örgütlü gücüdür. Özellikle kriz ve kaos dönemlerinde nahak zihniyetlerin ocak ve pirlere yönelmesi boşuna değildir.
İmparatorluklar döneminde, günümüzdeki kadar sistemli bir şekilde inançlara dokunulmamıştı. Ulus devletler tekçiliğe göre şekillendikleri için, rıza toplumu süreklerini tanımak istemezler. Özellikle homojen ulus yaratma siyaseti inanç alanında da kendisini göstermiştir. 1924 Anayasası makbul vatandaşın dinini, mezhebini, süreğini de tanımlamıştır. Resmi ideoloji bu siyaset anlayışını iki farklı söylemle bu güne kadar taşıdı. İmtiyazsız, çağdaş, uygar, laik, ilerici bir toplum yaratma siyasetini savunanlar ile dinci, milliyetçi, Türk-İslamcı toplum yaratma siyasetini savunanların Alevilere bakışı resmi ideoloji çerçevesindedir. Sadece söylemleri ve araçları farklıdır. Alevi toplumu bu tarihsel hakikat ile yüzleşirse hak arama mücadelesinde, demokratik siyasette belirleyici olur.
Alevi toplumu tekçi, iktidarcı zihniyetlerden beklenti içinde olmamalı. Tarihsel hafızası ile ikrarlaşarak, kendi sorunlarını iktidarcı anlayışlara havale etmeden, geçmişte yaşananlardan ders çıkararak, demokratik siyasetin özneleri ile meydan kurarak kendi sorunlarını çözme gücüne ulaşabilir. Demokratik siyaset anlayışı ve bu anlayışın savunucuları ile ikrarlaşarak sorunlarını çözme gücüne ulaşmış toplumlar kendi varlığını, güvenliğini, birliğini sağlamış olurlar.
Alevi cem evlerinin gezilerek ihtiyaç listesi oluşturma, Alevilerin beklentilerini belirleme ve ona göre planlama geliştirmeye yönelik bir rapor hazırlama çalışmasıydı. Dersim tertelesi öncesi de benzer raporlar hazırlanmıştı. Alevi gençlerine ve resmi dedelere yönelik “irşat” çalışmaları bu raporların sonucu olabilir mi?