Koronavirüs semptomları gösteren ve Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde aynı koğuşta tutulan Merve Aydoğan, Nazlı Solgun ve Rojda Tokçu, kendilerine hala test yapılmadığını belirterek, ‘Ölüme terk edildik’lerini söylediler
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Merve Aydoğan, Nazlı Solgun ve Rojda Tokçu 22 Nisan’dan beri aynı koğuşta karantinada tutuluyorlar. Çölyak hastası Merve Aydoğan’a, 3 Nisan’dan bu yana koronavirüs (Covid-19) belirtilerine rağmen gerekli tedavi uygulanmazken, 3 tutuklu da, 22 Nisan’da cezaevi revirinde kelepçeli muayene dayatmasına maruz kaldıkları için tedavi olmadan karantina koğuşuna alındı.
‘Test dahi yapılmıyor’
Merve Aydoğan, haftalık telefon görüşmesinde ablası Şükran Aydoğan’a yaşadıklarını paylaşarak, virüs belirtilerinin halen devam ettiğini söyledi. ‘Hala göremiyorum. Kusma ve baş dönmesi devam ediyor’ diyen Merve Aydoğan, ’28 Nisan akşamı karantina diye kaldığımız koğuşta kanla karışık bir kusma yaşadım. Banyoda yarı baygın halde düştüm ve her şeyi net hatırlamıyorum. İki arkadaşım, revirle ilgilenen Ezgi adlı gardiyanı çağırmasına rağmen uzun zaman gelip, bakmadılar. Geldikleri zaman da nabzımı ölçtüler’ dedi. Ardından cezaevi içerisindeki hastaneye götürüldüğünü söyleyen Aydoğan, ‘Hatırladığım kadarıyla ilaç verip, serum vurdular. Akabinde bana hiçbir şey söylemeden tekrardan karantina koğuşuma götürdüler. Adalet Bakanlığı talimatı olduğu gerekçesiyle test dahi yapılmıyor. Ölüme terk edildik’ dedi.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, yazdıkları dilekçe ve mektuplara çeşitli gerekçelerle el konulduğunu söyleyen Aydoğan, ‘Burada başıma gelecek herhangi bir şeyden başta müdür olmak üzere buradaki gardiyanlarda birince derece sorumludur. Bizleri tutanakla tehdit ediyorlar’ dedi.
Hasta tutuklunun ailesi tahliye talep etti
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Abdulkadir Kuday’ın (46) ailesi, Meclis’te kabul edilen ve siyasi tutukluların kapsam dışı bırakıldığı infaz düzenlemesine tepki göstererek, koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidiyle karşı karşıya olan yakınlarının tahliyesini istedi.
Revire çıkarılmıyor
Müebbet hapis cezası alan eşinin 6 yıldır söz konusu cezaevinde tutuklu bulunduğunu belirten Leyla Kuday (40), en son 4 ay önce gördüğü eşinin daha önce cezaevinde ayağının kırıldığını, ancak tedavi edilmediği için ayağında kalıcı hasarın oluştuğunu kaydetti. Kuday, eşinin KOAH hastası olduğuna da işaret ederek, “Bu hastalığın yanında ‘bel kayması’ hastalığı nedeniyle şiddetli sırt ağrısı çekiyor. Koronavirüs salgınından önce sırtından ameliyat olacaktı. Ama virüs çıkınca ameliyatı gerçekleşmedi. En son telefonla konuştuğumuzda ‘yataktan kalkamadığını’ söyledi. Virüsün başlamasıyla beraber ilaçlarını da alamadığı için ağrılarından dolayı uyuyamadığını ve buna rağmen revire çıkarılmadığını aktardı” şeklinde eşinin sağlık durumuna değindi.
Oğlunu bir yıldır göremiyor
Kuday’ın annesi Sakine Kuday (72) ise, cezaevinin uzak olmasından kaynaklı oğlunu bir yıldır göremediğini belirterek, “Oğlumla telefonla görüştüğümüz zaman ‘iyi olduğumu’ söylüyorum, ama nasıl iyi değilim. Yüreğim içeride ve ben onu göremiyorum. Düşünün evladınızı yılda 1 kere anca görebiliyorsunuz. Hırsızları, katilleri, esrar satanları bıraktılar, ama hak davası yapanlar bırakılmadı. Yüreğim yangın yeri” şeklinde konuştu.