“Sanki korona bizim işimizi daha da kirli bir iş yaptı. Daha önce de ben kağıt toplarken insanların bana bakmadığı dikkatimi çekiyordu ama şimdi çalışıyorum diye virüslü olduğumu düşünüyorlar, o yüzden kaçıyorlar gibi geliyor.” (17 yaş)
“EBA’yı hiç kullanamadım. Aslında uzaktan eğitimden önce açabiliyordum annemin telefonundan, şimdi hiç açılmıyor.” (12 yaş)
“Nefes darlığım ilerledi. Yedikule’ye sevketti doktor. Randevu aldım ama o gün koronalı hasta olduğu için ilacımı alamadım. Komşumun da aynı hastalığı vardı, ondan ilaç aldım.” (3 çocuk annesi)
“Maskeyi paralı vermeleri çok zoruma gitti yani hem maskesiz çıkmayın diyorlar hem de parayla satıyorlar. Geçen gün markete gittim, unuttum maskeyi, beni içeri almadılar, çok zoruma gitti. Şimdi ben çocuğumla çıkarken ona takıyorum, kendim takamıyorum, yok o kadar maske, ne olacak?…” (2 çocuk annesi)
“Bizim iki odamız var ama bir odamızın camı yok, o odayı kapatamıyoruz, havasız kalmasın diye. Allah muhafaza, bir kişi hasta olsa ayrı bir oda sağlayamayız.” (4 çocuk annesi)
“Ne diyeyim ki eşim çalışmıyor, çok sıkıntılar yaşadık … Halamı arayıp çok zor durumdayım bu sene fitreni bize ver dedim, o da çıkartıp 25 lira verdi ama yine de aldım, ne yapayım, en azından ekmek parası yaparım dedim, çok zor.” (2 çocuk annesi)
“Aldık 1000’lik yardımı ama bitti, üç çocukla bu şekilde kira ödeyip bir de market alışverişi yapmamıza imkân yok. Çalışamayacaksak köye gideriz.” (3 çocuk annesi)
“Ufak olan çocuğun öğretmeninin akıllı telefonu olmadığı için bizimle iletişime geçemiyor.” (6 çocuk annesi)
“Çevrimiçi gruplar üzerinden ödev veriliyor çocuklara ama bu ödevleri yapmak için bizim çıktı almamız gerekiyor. Çünkü telefondan çocuklar ödevlerini yapamıyorlar, bu da ciddi bir maliyet yaratıyor. Bir haftada 100 TL harcamam gerekti; vallahi artık gitmiyorum çıktı almaya. Zaten çocuklar da söz dinlemiyor, bıraktılar dersleri.” (2 çocuk annesi)
Bu sözler “İstanbul’un Farklı Yerleşimlerinde Çocukların Haklarına Erişimi Araştırması”na katılan bazı çocuklar ile ebeveynlerinin sözleri. Araştırma Başak Kültür Sanat Vakfı, Sulukule Gönüllüleri Derneği, Tarlabaşı Toplum Merkezi ve Zeytin Ağacı Derneği’nin işbirliği içinde tasarlandı ve yürütüldü. Amacı Covid-19 sürecinde özel koruma önlemleriyle desteklenmesi gereken çocukların haklarına erişimine dair durum tespiti yapmak, hangi alanlarda haklara erişilemediğini ve bunun çocuklara etkisini ve alınması gereken kısa ve uzun vadeli önlemleri ortaya koymak.
Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça hazırlanan raporda yer alan bazı bulgular şöyle: Araştırmada görüşülen çocukların 18’i 3-5 yaş, 25’i 6-10 yaş, 55’i 11-14 yaş, 24’ü ise 16-18 yaşında. Çocuklardan 36’sı Eğitim Bilişim Ağı’nı (EBA) her zaman takip ettiğini söylerken, 27 çocuk hiç takip etmediğini ifade etmiş. Okula devam eden 104 çocuktan 39’u Covid-19 sürecinde öğretmenleriyle hiç iletişim kurmadığını söylemiş. Bu süreçte arkadaşlarıyla hiç iletişim kuramayan çocuk sayısı ise 23. Görüşülen 85 ebeveyn/bakımverenden 50’si hanede işini kaybeden en az bir kişi olduğunu aktarmış. 22 bakımveren gıda kolisi, “1000 TL’lik yardımdan” ve/veya “Askıda Fatura” uygulamasından yararlanmış. Ancak bunlara rağmen ihtiyaçlarının devam ettiğini her biri eklemiş. Covid-19 pozitif durumunda evde karantina koşullarının mümkün olduğunu söyleyen ise sadece 46 hane varmış. Araştırma raporlarına yetişkinler www.covid19cocukhaklariizleme.org sitesinden çocuklar ise www.koronadacocukhaklari.org adreslerinden erişebilir.
Her ne kadar sadece İstanbul’un dört bölgesiyle sınırlı olsa dahi araştırmanın bulguları “Türkiye salgın sürecinin altından başarıyla kalkmıştır” cümlesiyle salgın sürecinde yaşanan tüm ihlalleri karanlıkta bırakmaya çalışanlara karşı güçlü bir ses…
Bugün Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sur’da 5 yıl önce sokağa çıkma yasakları sırasında zırhlı araçtan açılan ateş sonucunda yaşamını kaybeden 12 yaşındaki Helin Şen’in duruşması görülecek. Helin TİHV’in hazırladığı Çatışma Dönemlerinde Çocuk Hak İhlalleri Raporu’na göre, 7 Ağustos 2015- 16 Ağustos 2016 tarihleri arasında öldürülen en az 123 çocuktan biri… Bu çocuklardan sadece Helin için dava açıldı. Annesi “Kızım o mezarlıkta yatıyor, sesini duyurun, duruşmada yanımda olun, kızım karanlıkta kalmasın!” diyor. Annesinin çağrısı -İstanbul’daki dört derneğin raporu gibi- çocuklar da maruz kaldıkları ihlaller de karanlıkta kalmasın diye…