AKP’nin Kanal İstanbul ısrarını eleştiren CHP Milletvekili Özgür Karabat, “Eskiden zorba hükümdarlar bir kenti işgal ettikten sonra çekilirken yakıp yıkıp öyle giderlerdi. Şimdi AKP’nin tavrı da aynısı” dedi
İstanbul için geri dönülmez sonuçlar doğuracağı düşünülen Kanal İstanbul projesine itirazlar dinmiyor. Projede 23 Haziran tekrar seçiminde AKP’nin adayına 806 bin oy fark atarak göreve gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu muhatap dahi alınmazken, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 27 Aralık’ta yaptığı konuşmada, “İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır” çıkışıyla tansiyonu iyice yükseltti. Ajansımıza konuşan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, iktidarın bu denli riskli bir projeyi oldubittiye getirme hevesini değerlendirdi.
Erdoğan’ın sarf ettiği sözlerin siyaset anlayışlarının bir ürünü olduğunu ifade eden Karabat, “Bu anlayışla AKP ve Erdoğan halkı karşısına almıştır. Toplumun çeşitli kesimlerini hiçbir şekilde dikkate almayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na bile ‘Sen otur yerine’ deme cüretini gösteren bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
‘Bu modern çağ yıkımı’
Erdoğan’ın Kanal İstanbul Projesi’ni ve tavrını bir metaforla açıklayan Karabat, şöyle devam etti: “Eskiden zorba hükümdarlar bir kenti işgal ettikten sonra çekilirken ya da iktidarları sona ererken yakıp yıkıp öyle giderlerdi. Şimdi AKP’nin bu tavırları modern çağ yangınları gibi modern çağ yıkımları gibi. Dolayısıyla sonuna geldikleri çok açık ve nettir. ”
‘Yaşamak için seçeceği yok’
Kanal İstanbul Projesi ile birlikte Arap sermayesine ve Türkiye’de faaliyet gösteren yandaş firmalara bir takım taahhütlerde bulunulduğunu savunan Karabat, “Şu anda ne yazık ki yeni havalimanı bitti. Boğaz köprüsü yatırımları da bitti. Kamudan ihale alan büyük gruplara bir takım ihalelerin peşkeş çekilmesi lazım. Aksi takdirde bu firmalar döner AKP’den hesap sorarlar. Böyle bir borçları olduğu için de ‘Siz ne söylerseniz söyleyin, ben yapacağım’ diyor. Çünkü yaşamak için başka şansı yok” ifadelerini kullandı.
‘Arap kantonu kurma’
Kanal İstanbul Projesi’nin, bir kanal projesi olmaktan öte yeni bir şehir yaratma ve yeni yapılar yapma projesi olduğunu vurgulayan Karabat, “Bu proje yeni Arap kantonları kurma projesidir. Suriye’de Kürt Kantonlarına karşı çıkanlar, bugün burada Arap Kantonları kurmaktadır. Projenin kendisine ‘Çılgın’ diyorlar ama bence böyle bir projeye başlamak çılgınlık olur. Kolay başlayabileceklerini düşünmüyorum açıkçası” dedi.
Kanal İstanbul’un yapılacağı bölgelerde Gülen cemaati mensuplarından toplu olarak geri alınan arsalar olduğunu da ileri süren Karabat, “Onların satışıyla ilgili bir süreç olabilir diye değerlendiriyorum. Hatırlarsanız Silivri’deki güzergah üzerinde de önemli tartışmalar olmuştu. Arsa satışları gerçekleşmişti. Orada da benzer bir sürecin işlediğini deşifre etmek gerekir” değerlendirmesi yaptı.