İlya Polonckiy – Voyennoye Obozreniye *
Ermenistan ile Azerbaycan arasında uzun zamandır beklenen barış anlaşması imzalandı. Onların dışında Rusya da anlaşmaya imza attı. Bu ateşkes anlaşmasında kim kazandı, anlaşmada neler yazılı?
Üçlü anlaşmalar uyarınca çatışmalar 9-10 Kasım 2020 gecesi durdu. Anlaşma metnine göre, Ermenistan Azerbaycan’a 15 Kasım’a kadar Kelbecer bölgesini, 20 Kasım’a kadar Agnam bölgesi ve Gazak bölgesinde bazı yerleri, 1 Aralık’a kadar Laçin bölgesini verecek. Şuşa da Azerbaycanın kontrolünde kalacak.
Bununla birlikte Ermenistan, Dağlık Karabağ ve Ermenistan arasında bağlantıyı sağlayabilmek için. Laçin Koridorunu 5 km genişliğinde sahip olacak.
Böyle bir durumda Ermenistan önemli miktarda bir toprak kaybediyor, Karabağ bağlantı yolu dışında. Ancak, Ermenistan’ın kendisi Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımadığını kaydetmek gerekir.
Nikol Paşinyan hükümetine göre bu koşulsuz bir yenilgidir, ancak daha kötü de olabilirdi: Azerbaycan ordusu Stepanakert’in çok yakınında durduruldu, ve anlaşma, tanınmayan Ermeni Cumhuriyeti için çok trajik bir sonu önledi.
Ancak anlaşmanın Rusya için en önemli noktası: Dağlık Karabağ’da en az 5 yıl, teçhizatlarıyla birlikte 1960 asker, 90 zırhlı personel taşıyıcı, 380 adet otomobil ve özel teçhizatlar kalacak. Azerbaycan’la Ermenistan arasında yer alacak Rus barış güçlerinin varlığı, iki taraftan da olabilecek saldırgan eylemlerin durdurulması için neredeyse bir demir perde işlevi görecek. Nitekim Azerbaycan tarafına hatırlatmak lazım ki, 2008’de Gürcistan’ın Rus birliklerine saldırmasına cevaben Rusya, Osetya’yı almıştı.
Paşinyan, Karabağ’ın bir bölümünü bırakmak zorunda kaldı: Ermenistan için bunu kabullenmesi zor ve bu anlaşılır, ama bu Karabağ’ı sivil nüfusuyla birlikte tamamını kaybetmekten ve binlerce Ermeni mülteci yüküyle karşı karşıya kalmaktan iyidir. Azerbaycan ise önceden DKY tarafından yönetilen toprakların bir kısmını kontrol etmekle kısmen kazandı. İlham Aliyev tarafı için şu vurgulanmalı: Azerbaycan askeri Karabağ’da kendi başına savaşmadı. Tabiki küçük kardeşine yardım eden Türkiye onlarla birlikteydi.
Rusya için 10 Kasım’da imzalanan anlaşma büyük bir politik zafer. Rusya bir yandan birbiriyle şavaşan iki eski Sovyet ülkesinden birini kaybetmekten kurtulmuş oldu, aynı zamanda iki ülke ile ilişkilerinin kötüleşme ihtimali de artık zor. Şimdi Rusya, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin elinde kalan bölümü için bir güvenlik garantörü olarak hareket edecek, ancak Bakü’nün konumunu da hesaba katacak.
Öte yandan Vladimir Putin, Nikol Paşinyan’a bir ders verdi. Kısa bir süre önce Ermenistan yönetimi Batı’ya olan yönelimini deşifre etmiş, Erivan’da Rusya karşıtı gösteriler düzenlenmiş ve 102’ci askeri üssün kapatılması talep edilmişti. Paşinyan’nın Moskova ile ebedi dostluk yemini etmesi, sürekli Putin’i arayıp Kafkasya’da kalıcı barışın garantörünün yalnızca Rusya olabileciğini kabul etmesi için Karabağ’da savaşın birkaç hafta sürmesi yetti. Muhtemelen, sadece en radikal milliyetçiler artık Rusya’nın Ermenistan’ın konumunu bir kez daha kurtardığını ve varılan anlaşma ile Dağlık Karabağ’ı biraz daha küçük sınırlarda da olsa koruduğunu anlamıyor.
Karabağ’da artık Rus askeri var. Yani Rusya’nın artık sadece 102’nci askeri üssü değil, aynı zamanda 2 bin kişilik askeri barış gücü tam teçhizat Karabağ’da bulunacak. Dolayısıyla hangi aklı başında bir kimse Rus askerinin geri çekilmesini taleb edebilir. Ayrıca Batı, Ermenistan’ı savunmak konusunda tam bir isteksizlik gösterdi, Kim Kardashian, Sergey Tankian ve Ermeni kökenli dünya şov dünyasının diğer temsilcilerinin açıklamaları önemli değil. Ermenistan’a somut bir yardım ne Washington’dan, ne Paris’ten geldi. Ve NATO, müttefiki olan Türkiye’yi dizginlemek için çok yavaş hareket etti.
Rusya Kafkasya’da konumunu güçlendiriyor. Ve çok yakın zamana kadar Sovyetler Birliği üyeleri olan komşu iki devlet arasandaki barışın garantörü olarak bölgeye dönmüş oldu.
* Voyennoye Obozreniye gazetesinden Çeviri: Aysel Tabak